In this study, it was aimed to determine the errors and misunderstandings of 5th and 6th grade middle school students in fractions and operations with fractions. For this purpose, the case study model, which is a qualitative research design, was used in the research. In the study, maximum diversity sampling, which is a purposeful sampling method, was used. For this reason, this study was conducted in a state and a private secondary school on a voluntary basis with 105 5th graders and 84 6th graders, with a total of 189 secondary school students from different levels of achievement. In order to determine students' errors and misconceptions about fractions, two tests were prepared by researchers, ten open-ended questions for 5th graders and twelve open-ended questions for 6th graders. Before these tests were formed, the related field was scanned and the existing misunderstandings were determined. Content analysis method was used on the analyzing of the data. The answer papers of the students were coded and students' solving were examined in three categories as correct, wrong and blank. In addition to this the solving belongs to wrong category was examined in detail and mistakes of the students were coded and the reason of these mistakes were dwelled on. It is seen from the result of the study that students have misunderstanding and mistakes about fractions. It is seen that students are not using the modellings on the operations with fractions because of that most of the mistake and misunderstandings are about operations with fractions.

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de hız kesmeden gelişen teknoloji çalışmaları eğitimde de kendini göstermektedir. COVİD-19 pandemi nedeniyle eğitimin ulusal çapta zorunlu olarak uzaktan yapılmasıyla eğitimde teknoloji kullanımı zorunlu hale gelmiştir. Bu süreç dijital yerli olarak adlandırılan günümüz öğrencilerine sürece uyum sağlamasının kendini geliştiren ve teknolojiyi derslerde kullanabilen öğretmenler ile mümkün olduğunu göstermiştir. Bu durumda öğretmenlerin dijital okuryazarlık becerileri uzaktan eğitimin verimliliği açısından önemlidir. Bu çalışmada, sınıf öğretmenlerinin dijital okuryazarlık becerilerinin çeşitli değişkenlere bağlı olarak incelenmesi amaçlanmıştır. Bu çalışma nicel araştırma yöntemlerinden tarama modeli kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmaya Türkiye'nin yedi bölgesinden toplamda 41 ilde görev yapan 329 sınıf öğretmeni gönüllü olarak katılmıştır. Çalışmada veri toplama aracı olarak "Kişisel Bilgi Formu" ve "Dijital Okuryazarlık Ölçeği" kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre araştırmanın birinci alt problemine ilişkin bulgularda sınıf öğretmenlerinin kendilerini yüksek düzeyde dijital okuryazar gördükleri sonucuna ulaşılmıştır.Cinsiyet değişkenine göre dijital okuryazarlık düzeylerine bakıldığında kadın ve erkek öğretmenlerin benzer düzeyde dijital okuryazar oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Sınıf öğretmenlerinde yaş arttıkça dijital okuryazarlık düzeyinin azaldığı görülmüştür. Ayrıca lisansüstü eğitime sahip öğretmenlerin dijital okuryazarlık düzeyleri diğer öğrenim düzeyindeki öğretmenlere kıyasla daha yüksek bulunurken, 21-25 yıl kıdeme sahip öğretmenlerin dijital okuryazarlık düzeyleri diğer kıdemdeki öğretmenlere göre daha düşük bulunmuştur. Öğretmenlerin günlük internet kullanım ve günlük dijital araçları kullanım sürelerine bakıldığında anlamlı bir farklılaşma görülmemiştir.

Background. Simulation-based training is an effective, and therefore increasingly widespread, tool used in the teaching and assessment of complex skills. In order to determine the effectiveness of the virtual classroom simulators used in teacher training, there is a need for studies into user experiences, within the scope of human-computer interaction, which provide an indicator of software usability. Aim. The aim of this study was to examine the experiences of teacher candidates and academics in the use of SimInClass, a game-based virtual classroom simulator. Method. 16 senior teacher candidates and two academics, determined by the criterion sampling method, participated in the case study which involved a focus group interview, one-on-one interviews, and observation techniques. The case study centered around a 14-week teacher training program which used the SimInClass simulation. Data related to user experiences was analyzed independently by two researchers, and the fit index between the data encoders was calculated as being 0.94. Results and Conclusion. The participants who preferred to use the SimInClass simulation on a computer said they did so because of user input, usage control and screen size, while those who favored using a mobile device pointed to the easy access. All of the participants felt that the SimInClass simulation was effective in providing clear directions and giving feedback. One suggestion was that the simulation should give clues regarding the correct solution, while some users felt that it needed to be made more accessible for different disciplines. Despite some reservations and suggestions of this type, the overall impression of the test subjects was that the use of virtual classroom simulators in teacher training was effective.

Bu araştırmanın amacı, eğitsel dijital oyun tasarlamanın öğretmen adaylarının yaratıcılıklarına etkisini araştırmaktır. Araştırma, ön test-son test kontrol gruplu yarı deneysel araştırma deseninde tasarlanmıştır. Çalışma grubunu, Türkiye'de bir devlet üniversitesinin eğitim fakültesinde öğrenim görmekte olan ve matematik öğretimi dersini alan sınıf öğretmenliği öğrencileri oluşturmaktadır. 14 gönüllü öğrenci deney grubu ve 11 öğrenci de kontrol grubu olarak belirlenmiştir. Araştırmanın deney grubunda, 14 hafta boyunca her hafta her öğretmen adayından matematik öğretimine yönelik bir eğitsel dijital oyun tasarlaması istenmiştir. Kontrol grubunda ise matematik öğretimi dersi içeriğine uygun ders işlenmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak, Torrance Yaratıcı Düşünme Testi (TYDT) Sözel A Formu-Şekilsel A formu kullanılmıştır. Deneysel uygulama öncesi ve sonrasında deney ve kontrol gruplarına test uygulanmıştır. Verilerin betimsel analizleri, ön test ve son test puanlarının gruba göre U-Testi Sonuçları ayrıca deney ve kontrol gruplarına TYDT alt boyut puanlarının wilcoxon işaretli sıralar testleri yapılmıştır. Elde edilen bulgular, deney grubundaki öğretmen adaylarının TYDT tüm alt boyutlarından aldıkları deney öncesi ve sonrası puanlar arasında anlamlı farklılığın olduğunu göstermektedir. Ayrıca TYDT alt boyutları; sözel esneklik, sözel orijinallik ile sözel toplam ve şekilsel toplam son test puanlarının gruba göre sıra ortalamaları deney grubu lehine anlamlı farklılık göstermiştir.

Present study investigates the senior-level Turkish pre-service and inservice teachers' perceptions of teacher quality with a descriptive survey method. Data for this study were gathered through Teacher Quality Survey (TQS) and openended questions from 210 pre-service teachers enrolled in four different universities in Turkey and 147 in-service teachers from different majors. Results of the study showed that both pre-service and in-service teachers think that teachers' relationship with the students affect students' success and teachers should take the individual differences into consideration. Moreover, according to the pre-service teachers, teachers should know how to teach and assess what they teach, and they need to know time management. On the other hand, in-service teachers consider that teachers should follow current developments, should have the researcher identity and should understand students' needs and interests. Present study also suggested both academic and practical implications.

Bu çalışmanın amacı, eğitsel oyun kullanımı ile matematik öğretiminin 7.sınıf öğrencilerinin tam sayılarla işlemler konusundaki matematik dersine ilişkin tutumuna ve akademik başarısına etkisini incelemektir. Çalışmada, ön test son test deney ve kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır. Araştırma Türkiye'de Akdeniz Bölgesi'nde yer alan bir devlet ortaokulunda küme rastgele örnekleme yöntemi ile 2018-2019 eğitim-öğretim yılında yedinci sınıf düzeyinde öğrenim gören iki şubedeki 66 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Sayılar ve İşlemler öğrenme alanının alt öğrenme alanı olan Tam Sayılarla İşlemler konusunun öğretimi altı hafta sürmüştür. Süreç boyunca, kontrol grubuna yalnızca mevcut öğretim programında yer alan yöntemler uygulanırken, deney grubuna mevcut öğretim programı yöntemlerine ek olarak araştırmacı tarafından geliştirilen 9 eğitsel oyun uygulanmıştır. Veri

This case study, based on qualitative research, aims to examine the doctoral dissertation abstracts written between 2010-2017. Therefore, in education, 3463 doctoral dissertations abstracts were accessed through Turkey's National Thesis Center website. The researchers developed an abstract review form. Each dissertation abstract was examined independently by two experts. Abstracts were examined by using the document analysis method. While almost all abstracts included aims and findings, most of them did not mention sample and data collection tools. However, a number of abstracts included data collection and sampling methods, and few abbreviations and references were used. The number of doctoral dissertations did not differ significantly regarding gender over the years. In conclusion, it is observed that there is insufficient information regarding dissertation abstracts, especially in method. The differences in dissertation abstracts, not only between university programs but also within universities, make it difficult to obtain an idea of the dissertations. In institutes' dissertation writing guides, the abstracts should be expressed in a new standard national template by considering the required qualifications.

Bu araştırmanın amacı Gerçekçi Matematik Eğitimi ile 6. sınıf cebir öğretiminin, öğrencilerin akademik başarılarına ve kalıcılığa etkisini incelemektir. Araştırmada öntest-son test deney ve kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır. Çalışma, Bursa ilinde bulunan iki devlet ortaokulunda, 20 kişi deney ve 24 kişi de kontrol grubu olmak üzere 44 altıncı sınıf öğrencisiyle yürütülmüştür. Araştırmanın örneklemi rastgele örnekleme yöntemi kullanılarak oluşturulmuştur. Dersler, “Cebir” öğrenme alanında deney grubunda Gerçekçi Matematik Eğitimi yaklaşımı ile, kontrol grubunda ise Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim Matematik Dersi Öğretim Programı’nda yer alan mevcut öğretim yöntemi ile sürdürülmüştür. Araştırmada, Başarı Testi deney ve kontrol gruplarına ön test, son test ve kalıcılık testi olarak uygulanmıştır. Elde edilen ve normal dağılım gösteren veriler t testi ile analiz edilmiştir. Uygulama öncesi deney ve kontrol gruplarının aldıkları ön test puanları arasında anlamlı bir fark olmadığı görülmüştür. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, deney grubu öğrencilerinin akademik başarı düzeylerinin son test ve kalıcılık testlerinde, kontrol grubu öğrencilerine göre istatistiksel olarak anlamlı şekilde etkili olduğu bulunmuştur. Bu bağlamda cebir öğretiminde Gerçekçi Matematik Eğitimi’ne uygun etkinliklerin kullanılması önerilmektedir. Anahtar Kelimeler: Gerçekçi matematik eğitimi; Akademik başarı; Cebir; Başarı; Kalıcılık.