In the present study, the effects of deltamethrin on cell-mediated immune response and genotoxic damage of Galleria mellonella (Lepidoptera: Pyralidae) were investigated. Different concentrations of deltamethrin (5, 20, 50, 100, and 150 µg) were administered to G. mellonella at 24, 48, 72, and 96 h. Five types of hemocytes were identified in G. mellonella: prohemocytes, plasmatocytes, granulocytes, spherulocytes, and oenocytes. Total hemocyte counts (THCs) were significantly affected by deltamethrin. At 72 h, THCs of the treated group had significantly decreased compared with the control groups at high deltamethrin concentrations (50, 100, and 150 µg); however, at 96 h, THCs had significantly increased at deltamethrin concentrations of 100 and 150 µg. Micronucleus formation was significantly affected by deltamethrin; in particular, high concentrations of deltamethrin (100 and 150 µg) caused an increase in micronucleus formation at all time points. We conclude that deltamethrin affected THCs and caused the induction of micronucleus formation via genotoxic damage in G. mellonella.
Bu çalışmada, günlük yaşamımızda sıkça kullandığımız kozmetik ve temizlik ürünleri başta olmak üzere, pek çok ürünün bileşiminde yer alan Metil Paraben'in Allium cepa L. test materyalinde teşvik ettiği toksisite fizyolojik, sitogenetik ve anatomik parametreler kullanılarak araştırılmıştır. Fizyolojik parametreler; çimlenme yüzdesi, kök uzunluğu ve ağırlık artışının ölçülmesiyle, sitogenetik parametreler; mikronukleus sıklığı, kromozomal anormallikler ve mitotik indeks değerlerinin tespitiyle, anatomik parametreler ise kök uçlarından alınan kesitlerin mikroskopta incelenmesiyle araştırılmıştır. A. cepa L. tohumları bir (1) kontrol ve üç (3) uygulama olmak üzere toplam dört (4) gruba ayrılmış, 72 saat süresince, kontrol grubundaki tohumlar çeşme suyu, uygulama grubundaki tohumlar ise Metil Parabenin 100, 250 ve 500 mM dozları ile muamele edilmişlerdir. Süre sonunda kök uçları rutin preparasyon işlemlerine tabi tutulmuş, boyanmış ve mikroskobik incelemeler için hazır hale getirilmiştir. Sonuçta, paraben uygulamasının doza bağlı olarak çimlenme yüzdesi, kök uzunluğu, ağırlık artışı ve mitotik indeks değerlerinde istatistiksel olarak önemli (p<0.05) bir azalmaya, mikronukleus ve kromozomal anormallik sayılarında ise önemli (p<0.05) bir artışa neden olduğu gözlenmiştir. Ayrıca, paraben uygulaması kök ucu hücrelerinde yassılaşmış hücre çekirdeği, nekroz, korteks hücre çeperlerinde kalınlaşma, belirgin olmayan iletim doku, hücre deformasyonu ve korteks hücrelerinde bazı maddelerin birikimi şeklinde anatomik değişimlere neden olmuştur. Sonuç olarak, paraben'in belirli bir doz seviyesinde toksik etki gösterdiği, A. cepa L. test materyalinin ise söz konusu etkinin belirlenmesinde oldukça kullanışlı bir biyolojik indikatör olduğu gösterilmiştir.
Araştırmanın temel amacı gelişimsel düzenleme modeli çerçevesinde beliren yetişkinlik dönemini hedef belirleme perspektifinden incelemektir. Çalışmanın örneklemi, yaşları 18 ile 30 arasında değişen 396 katılımcıdan oluşmaktadır. Katılımcılara Benlik Saygısı, Yaşam Doyumu, Yalnızlık Ölçeği ve Kısa Semptom Envanteri ile yaşam hedefleri ve bu hedeflere ilişkin değerlendirmelerini içeren bir form uygulanmıştır. Çalışma kapsamında bireylerin hem gelecekteki hem de geçmişteki hedefleri değerlendirilmiştir. Yürütülen niteliksel veri analizi sonucunda, beliren yetişkinlerin geleceğe yönelik en çok meslek, eğitim ve aileyle; geçmişte ise en çok eğitim ve meslek yaşamlarıyla ilgili hedeflere sahip oldukları ortaya konulmuştur. Çalışma kapsamında geçmişte belirlediği hedefe ulaşan grubun yaşam doyumunun hedefi elde etmek için çaba harcamaya devam eden grubunkinden anlamlı olarak daha yüksek olduğu ortaya konulmuştur. Gelişimsel hedefler açısından elde edilen sonuçlar, genç bireylerin içinde bulundukları gelişimsel dönemin özelliklerine uygun hedefler belirlediklerine işaret etmektedir. Sonuçlar ayrıca, hedefe ilişkin değerlendirmeler ve hedefe ulaşmanın beliren yetişkinlerin iyilik hali açısından önemine işaret etmektedir.
Araştırmanın temel amacı Yaşam Boyu Gelişimde Motivasyon Kuramı (Heckhausen, Wrosch ve Schulz, 2010) çerçevesinde, genç bireylerin belirledikleri bir hedefe ulaşma sürecinde başvurdukları kontrol stratejilerinin neler olduğunu incelemektir. Araştırmanın örneklemini yaşları 18 ile 30 arasında değişen 396 katılımcı oluşturmaktadır. Katılımcıların 214'ü kadın (%54), 182'si (%46) erkektir. Yaş ortalaması ise 23.92'dir (SS = 3.80). Katılımcılar en az lise mezunudur. Katılımcılardan ilk olarak lise veya üniversite yıllarında belirlemiş oldukları hedefi hatırlamaları ve bu hedefe ulaşma sürecinde bir engel ya da başarısızlıkla karşılaşmaları durumunda başvurdukları kontrol stratejilerinin neler olduğunu belirtmeleri istenmiştir. Katılımcılara ayrıca Optimizasyon ve Kontrol Stratejileri Ölçeği uygulanmıştır. Çalışma kapsamında belirlenen hedefle ilgili olarak yakın çevredeki bireylerden ne ölçüde destek algılandığı da incelenmiştir. Yaşam Boyu Gelişimde Motivasyon Kuramı (Heckhausen ve ark., 2010) çerçevesinde yürütülen niteliksel veri analizi sonucunda verilen yanıtların önemli bir çoğunluğu seçici birincil kontrol ve ödünleyici birincil kontrol stratejileri kapsamında sınıflandırılmıştır. Bu iki stratejiyi seçici ikincil kontrol stratejisi izlemiştir. Katılımcılar tarafından en az başvurulan kontrol stratejisinin ise ödünleyici ikincil kontrol stratejisi olduğu görülmüştür. Tek Faktörde Tekrar Ölçümlü ANOVA sonuçları da ödünleyici ikincil kontrol stratejisinin diğer kontrol stratejilerine kıyasla katılımcılar tarafından daha az kullanıldığına işaret etmektedir. Ayrıca bireylerin hedefe ulaşma sürecinde en çok annelerinden destek algıladıkları görülmüştür. Çalışma kapsamında zamana ve çabaya yatırım yapma, tekrardan deneme, mücadele etme, yeni yöntemlere başvurma, diğer insanlardan yardım ve tavsiye isteme gibi stratejilerin katılımcılar tarafından daha çok kullanıldığı ortaya konulmuştur. Elde edilen bu yöndeki sonuçlar, genç bireylerin belirledikleri hedeflere ulaşma sürecinde bir engel ya da başarısızlıkla karşılaşmaları durumunda büyük ölçüde çaba harcamaya devam ettiklerine işaret etmektedir. Anahtar Kelimeler: Gelişimsel hedefler, Yaşam Boyu Gelişimde Motivasyon Kuramı, kontrol stratejileri, lise veya üniversite yılları Yazar Notu: Bu çalışma ilk yazarın doktora tezinin bir parçasıdır.
Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin savaştığı cephelerden biri de Sina-Filistin-Suriye Cephesi’dir. Buradaki askerî harekâtlar; Birinci Kanal Seferi (28 Ocak-3 Şubat 1915), İkinci Kanal Seferi (27 Temmuz- 5 Ağustos 1916) ve Osmanlı ordusuna karşı gerçekleştirilen İngiliz genel karşı taarruzundan (31 Ekim 1917-30 Ekim 1918) meydana gelmektedir. Kanal harekâtı için komutanlığına Bahriye Nazırı Ahmed Cemal Paşa getirilen Suriye’deki 4’üncü Ordu görevlendirilmiştir. Gazze muharebelerinden kısa bir süre önce Bağdat’ın İngilizler tarafından işgali (11 Mart 1917), İngilizlerin etkilerini artırmalarını sağlamıştır. 31 Ekim 1917’de İngilizler Gazze-Birüssebi hattına taarruza geçmiş, Üçüncü Gazze Muharebesi (7 Kasım 1917) olarak anılan bu muharebede Türk mevzileri yarılmıştır. Türk birlikleri KudüsYafa hattına çekildiyse de İngiliz taarruzlarını durdurmak mümkün olmamıştır. 9 Aralık 1917’de Kudüs düşmüş, bunun üzerine Yıldırım Ordular Grubu Komutanı General Falkenhayn görevden alınarak yerine Liman von Sanders atanmıştır. Suriye-Filistin Cephesi’nde 19 Eylül 1918 tarihinde Osmanlı ordusuna karşı başlayan İngiliz “genel karşı taarruz”unun sonunda Türk ordusunun geri çekilmesi üç aşamada gerçekleşmiştir. Bu kapsamda Türk kuvvetleri; 21 Eylül 1918’de Dera’ya kadar birinci aşama, 1 Ekim 1918’de Şam’a kadar ikinci aşama, 25-26 Ekim 1918’de ise Halep’e kadar üçüncü aşama olarak ricat etmiştir. Şam’ın düşmesi sonucu “Askerî Karar Verme Süreci” neticesinde yapılan değerlendirme ile 7’nci Ordu Komutanı Mustafa Kemal Paşa’nın teklifi ile Yıldırım Orduları Grubu Komutanı Limon Von Sanders tarafından ana bağlı birliklere Halep civarında bir “stratejik savunma” yapılması direktifi verilmiştir. Katma Muharebesi “stratejik savunma” olarak icra edilmiştir. Buradaki harekâtın temel amacı 19 Eylül 1918 tarihinden itibaren devam eden İngiliz genel taarruzunun durdurulması olarak belirlenmiştir. Katma Muharebesi’ndeki askerî harekâtın planlama ve uygulamasında üç temel unsur belirleyici olmuştur. Bunlar; İtilafların ve Türk kuvvetlerinin durumu ile arazi şartlarıdır. Bu üç temel unsur arasındaki karşılıklı etkilerin ve zaman faktörünün değerlendirilmesi sonucunda nihai karara ulaşılmıştır. Bu unsurları iyi değerlendiren 7’nci Ordu Komutanı Mustafa Kemal Paşa, İngiliz askerî gücü ile mukayese edildiğinde silah, teçhizat, mühimmat ve personel açısından aleyhine olan şartlara rağmen harekâtın sevk ve idaresinde gösterdiği isabetli kararları neticesinde muharebenin sonucunu belirleyen kişi olmuştur. Mustafa Kemal Paşa’nın orduyu başarılı sevk-idaresi sonucu 19 Eylül 1918 tarihinde başlayan İngiliz taarruzu nihayet Katma’da durdurulmuştur. Bu askerî başarı, stratejik düzeyde İngilizlerin Halep’in kuzeyinden, İskenderun’a kadar uzanan Anadolu coğrafyasının işgal sürecini engellemiş ve Milli Mücadele döneminde Misak-ı Millî’nin doğal hudutlarının belirlenmesinde etkili olmuştur.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
hi@scite.ai
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.