This paper presents the results of an interview‐based study of the use of virtual learning environments (VLEs) among dyslexic students. Interviews were carried out with 12 informants who had been formally diagnosed as dyslexic. The informants were either enrolled in a university or college programme, or had graduated less than a year before the interview. The findings reveal that dyslexic students experience a number of challenges associated with VLE use, including information overload, imperfect word processing tools, inadequate search functions, and having to relate to more than one system at a time.
Yapılan bu araştırmanın temel amacı önlisans düzeyinde turizm eğitimi alan öğrencilerin elektronik öğrenmeye (e-öğrenmeye) hazır bulunuşluk düzeylerini tespit etmektir. Bununla birlikte öğrencilerin e-öğrenmeye hazır bulunuşluk düzeyleri ile cinsiyet ve eğitim gördükleri bölüm değişkenleri arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığı ise ikincil amaç olarak belirlenmiştir. Bu amacın gerçekleştirilebilmesi için oluşturulan anket, bir kamu üniversitesindeki "Otel, Lokanta ve İkram Hizmetleri ile Seyahat, Turizm ve Eğlence Hizmetleri" programında eğitim gören ve daha önce e-öğrenme derslerine katılmış 406 öğrenciye uygulanmıştır. Bu araştırma sonucunda öğrencilerin teknik becerileri ve yeterlilikleri olumlu olarak tespit edilirken, öğrenme tercihleri ile mobil öğrenme araçlarına karşı tutumları ne olumlu ne de olumsuz olarak tespit edilmiştir. Bununla beraber öğrencilerin e-öğrenmeye hazır bulunuşlukları ile cinsiyetleri arasında bir farklılık tespit edilirken, öğrencilerin eğitim gördükleri bölüm türü ile e-öğrenmeye yönelik hazır bulunuşlukları arasında bir farklılık tespit edilememiştir. Araştırma bulgularında dikkat çeken bir diğer önemli bulgu ise erkek öğrencilerin kız öğrencilere kıyasla e-öğrenmeye yönelik hazır bulunuşluk düzeylerinin daha yüksek olmasıdır.
ÖzHizmet kalitesi müşteri memnuniyetini sağlamanın önkoşulunu oluşturmaktadır. Ancak yiyecek-içecek işletmelerinde hizmet kalitesini olumsuz yönde etkileyen hizmet hatalarının önüne geçilmesi oldukça zordur. Bu nedenle etkili telafilerin gerçekleştirilmesi, müşteri memnuniyetinin sağlanması açısından önem taşımaktadır. Bu araştırmanın amacı, yiyecek-içecek işletmelerinde yaşanan hizmet hatalarının ve sonrasında gerçekleştirilen telafi yöntemlerinin gerçekleşme sıklıklarını ortaya koymak, yiyecek-içecek işletmelerinin türüne göre yaşanan hizmet hatalarında farklılık olup olmadığını tespit etmek ve telafi yöntemlerinin müşterilerce algılanan etki düzeyinin memnuniyet üzerindeki etkisini ortaya koymaktır. Bu amacın gerçekleştirilmesi amacıyla daha önce hizmet hatası yaşamış olan 564 kişi üzerinde ankete dayalı bir alan araştırması yürütülmüştür. Elde edilen nicel veriler SPSS 21.0 programı aracılığıyla analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda hijyene dayalı hizmet hatalarının en sık yaşanan hizmet hataları olduğu, yaşanan hizmet hataları sonrasında ağırlıklı olarak hiçbir şey yapılmadığı ya da etki düzeyi düşük olan telafi yöntemlerinin gerçekleştirildiği, diğer yiyecek-içecek işletme türleri ile turistik restoranlar arasında yaşanan hizmet hataları bakımından farklılık olduğu ve etki düzeyi yüksek olan telafi yöntemlerinin müşteri memnuniyeti açısından anlamlı bir farklılığa yol açtığı ortaya çıkmıştır. Son olarak yaşanan hizmet hatalarının kaynağı ve hizmet hataları sonrasında gerçekleştirilen tepkiler de araştırma sürecinde konu edinilmiştir.Anahtar Kelimeler: Hizmet Hataları, Telafi Yöntemleri, Yiyecek-İçecek İşletmeleri, Telafi Memnuniyeti, Telafi Etki Düzeyi. AbstractService quality is prerequisite of the costumer satisfaction. However, preventing service failures in food and beverage enterprises are quite challenging. Therefore, effective recovery strategies have a significiant importance for ensuring the cosumer satisfaction. The aim of this study is to reveal the typically encountered service failure and recovery strategies in the food and beverage enterprises. Besides, other aims of this study encompasses determining whether any difference occurs between different food and beverage enterprise types for service failure types, detecting the perceived impacts of the recovery strategies and sorting them according to their efficiency level, presenting the relation between the perceived impact level of recovery strategy categories and recovery satisfaction tendency of the costumers. To achieve all these aims, an experimental study based on a questionnarie was conducted on 564 participants who encountered a service failure in their lifespan. The quantitative data were analysed via SPSS 21.0. In conclusion, hygiene related service failure was determined as the most encountered service failure. On the other hand, touristic restaurants are determined to host different kind of service failure in comparison to the other kind of food and beverage enterprises. As to recovery strategies, no recovery strategy and low affec...
Teknolojide yaşanan gelişmelerin insan zekâsını taklit eden yeni nesil yapay zekâ uygulamalarını ortaya çıkardığı bilinmektedir. Ekonomi, sağlık, eğitim gibi hayatın bir çok alanında kullanılan yapay zekâ teknolojilerinin, değişen tüketici kalıpları neticesinde turizm sektörü içinde önemli olmaya başladığı görülmektedir. Çünkü yapay zekâ uygulamaları turistler açısından gerek zaman gerek ekonomik faydalar sunan uygulamalar olmaktadır. Yapay zekâ teknolojilerine odaklan bu çalışmada akıllı turizm kapsamında hangi yapay zekâ teknolojisinin nasıl kullanılabileceğinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Bu amaçla hazırlanan çalışmada Web 3.0 ile birlikte gelişme gösteren blok zincir tabanlı uygulamalara da değinilerek hangi yapay zekâ teknolojisi yerine kullanılabileceği de ifade edilmeye çalışılmıştır.
ÖNLİSANS DÜZEYİNDE TURİZM EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN OTEL YİYECEK İÇECEK BÖLÜMÜNE YÖNELİK TUTUMLARI [*]Ibrahim GIRITLIOĞLU [**]Atınç OLCAY ÖZ Yapılan bu araştırmanın amacını önlisans düzeyinde turizm eğitimi alan öğrencilerin otel işletmelerinin yiyecek içecek bölümüne yönelik tutumlarının ortaya konulması ve sahip olunan tutumda demografik faktörlerin herhangi bir etkiye sahip olup olmadığının tespit edilmesi oluşturmaktadır. Bu amacın gerçekleştirilebilmesi için oluşturulan anket formu, 2013 yılının Aralık ve 2014 yılının Ocak aylarında, Gaziantep Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Meslek Yüksekokulunda öğrenim gören 372 öğrenci üzerinde uygulanmıştır. Yapılan araştırmanın sonucunda, öğrencilerin yiyecek içecek bölümüne yönelik tutumları 'bölümün yönetsel önemi', 'bölümün sağladığı iş imkanı', 'bölümün çalışma ortamı' ve 'bölümde çalışma eğilimi' olmak üzere dört boyuttan oluştuğu tespit edilirken, öğrenci tutumlarının boyutlara göre farklılık gösterdiği ortaya konulmuştur. Öte yandan öğrencilerin yiyecek içecek bölümüne yönelik tutumlarında demografik faktörlerden 'cinsiyet', 'eğitim alınan sınıf' ve 'eğitim alınan bölüm' herhangi bir etkiye sahip olmazken; 'bölümde çalışma tecrübesinin' öğrencilerin bölüme yönelik tutumlarına etki ettiği sonucu tespit edilmiştir.
Özetİnternet ve sosyal ağlar sayesinde daha bilinçli turist profilinin hâkim olduğu bir döneme girilmiştir. Bu durum turizm hizmetlerinin en önemli bileşenlerinden biri olan profesyonel turist rehberliği hizmetlerini de etkilemiştir. Profesyonel turist rehberi (PTR), paket turların başarısını etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Bu araştırmanın temel amacı yerli turistler açısından PTR'lerin sahip olması beklenen özelliklerin, önem düzeylerini belirleme ve PTR'lerin sergiledikleri performanslarını ortaya koymaktır. Söz konusu bu araştırma, 2014 yılının Mart ve Nisan aylarında Gaziantep iline PTR eşliğinde paket turlarla gelen 472 yerli turist üzerinde gerçekleştirilmiş ve araştırma sonucunda, PTR'lerin performans puanlarının, özelliklerin önem puanlarından daha düşük olduğu görülmüştür. Buradan hareketle, araştırmaya konu olan yeterlilik ve özellikler çerçevesinde, PTR performans düzeylerinin, yerli turistlerin beklenti düzeylerinin altında kaldığı söylenilebilir. Ayrıca, yerli turistlerin PTR'lerin bilgidonanım, karakter ve yetenek özellikleri önem ve perfornans değerlendirmeleri ile yerli turistlerin tura katılım sıklığı, cinsiyeti ve eğitim düzeyleri arasında istatiksel olarak %5 anlamlılık düzeyinde bir farklılık olduğu tespit edilmiştir.
Turistik deneyimleri özel, olağanüstü veya unutulmaz kılan etkenler hatırlanır turizm deneyiminin kapsamını oluşturmaktadır. Bu hatırlanır deneyimler turistlerin gelecekte de aynı ya da benzer bir tatile çıkmalarına olanak sağlamaktadır. Ancak her turistik deneyim hatırlanır olmamaktadır. Bundan dolayı işletmelerinin hatırlanır turistik deneyim ve unutulmaz tecrübeler sunabilmesi için fırsatlar meydana getirmeleri gerekmektedir. Bu bağlamda çalışmada, hatırlanır turizm deneyimine etki eden faktörler ortaya konmuştur. Bu amacı gerçekleştirmek için Adıyaman Üniversitesi'nde görev yapan daha önce tatil deneyimine sahip olan akademik ve idari personele toplam 351 anket uygulanmıştır. Araştırma sonucunda hedonizmin turistlerin tatillerini hatırlamalarında en etkili faktör olduğu görülmüştür. Hedonizmden sonra turistlerin tatillerini hatırlamalarında etkili olan diğer faktörler, bilgi ve anlamlılık olduğu görülmüştür. Bununla beraber katılımcıların hatırladıkları olumsuz deneyimler arasında en fazla fiyatın yüksek olması, otelin şehir merkezine uzak olması ve odaların ferah olmaması olduğu görülmüştür.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
hi@scite.ai
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.