This retrospective cone‐beam computed tomography study aimed to investigate the possible associations of apical periodontitis (AP) with missed/unmissed second mesiobuccal (MB2) canals. MB2 canals and AP were investigated in 257 endodontically treated and 673 untreated maxillary molars, and the former were analyzed regarding missed/unmissed MB2 canals. The chi‐squared test and odds ratio (OR) were used for statistics. The prevalence of MB2 canals in maxillary first molars was higher than that in second molars (p = 0.001). MB2 canals were 1.751 times more common in males than in females (OR: 1.751; 95% CI: 1.334–2.297), with a significant difference in the 18–39 age groups (p = 0.005). The risk for AP was 5.5 times greater in endodontically treated maxillary molars with missed MB2 canals than in those with unmissed MB2 canals (p = 0.012) (OR: 5.5, 95% CI: 1.549–19.527). The findings of this study reveal that the likelihood of the MB2 canal is higher in the maxillary first molars of young adult males.
Ö ÖZ ZE ET T Lateral luksasyon dişin travma sonucu ekseninden farklı bir yöne yer değiştirmesidir. Subluksasyon yer değiştirme dişte mobilite artışına ve perküsyon hassasiyetine neden olan bir travma tipidir. Yirmi yaşındaki erkek olgu, travmatik yaralanma şikâyetiyle kliniğe başvurdu. Ağız içi muayenesinde maksiller sağ santral dişte lateral luksasyon, maksiller sol santral dişte subluksasyon saptandı. Konik ışınlı bilgisayarlı tomografide, lateral luksasyon gösteren dişin kök ucundaki alveolar kemikte kırık görüldü. Maksiller sağ santral diş ve kırık kemik bölgesi parmak basıncıyla repoze edildi. Maksiller kesici ve kanin dişlerini içine alan yarı-rijit "splint" yerleştirildi. İki ay vitalitenin geri dönmesi ve geçici periapikal genişleme amacıyla beklendi, ancak dişler bu sürenin sonunda elektrikli pulpa testi ile nekroze olarak değerlendirildi. İki ay sonunda "splint" çıkarıldı ve orta keser dişlere kanal tedavileri yapıldı. On iki aylık izlemde, klinik ve radyografik olarak hem periapikal bölgede hem de periodontal ligamentte patoloji saptanmadı. Bu olgu sunumunda, lateral luksasyon ve subluksasyon yaralanmalarının tedavisi ve oluşabilecek komplikasyonların değerlendirilmesi amaçlanmıştır.A An na ah ht ta ar r K Ke el li im me el le er r: : Diş yaralanmaları; endodonti A AB BS ST TR RA AC CT T Lateral luxation is displacement of the tooth in a direction other than axially. Subluxation is an injury to the tooth periodonsium causing abnormal mobility but without displacement. A 20-year old male patient who suffered traumatic injury referred to the clinic. Clinical examination revealed that maxillary right central incisor was laterally luxated and maxillary left central incisor had a subluxation injury. Cone beam computerized images displayed alveolar bone fracture at the site of the root tip of the lateral luxated tooth. Maxillary right central incisor and fractured alveolar bone were repositioned by finger pressure and a semi-rigid splint that involves maxillary incisors and canines had placed. For the possibility of revascularization and reinnervation by way of transient apical breakdown, the splint was maintained for two months. During this time period, the teeth were diagnosed necrotic with an electrical pulp tester. The splint was removed and central incisors had root canal therapy. At 12-month recall, the teeth showed no periapical or periodontal pathosis radiographically and exhibited no signs or symptoms clinically. This case report presents and discusses the management of lateral luxation and subluxation injuries.
Çekilmemiş bir diş köküne eşlik eden reaktif kemik gelişimiÇene kemiklerinde en sık görülen kistler odontojenik kistlerdir. Radiküler kist periodontal aralıktaki Malassez epitel artıklarının devital bir dişe ait enflamasyon uyaranlarıyla kistik değişikliğe uğramasıyla oluşan bir kisttir. Radyolojik olarak çevresi belirgin sınırlı ve ortası radyolusenttir. Tanı konulması zor olmamakla birlikte bazen kesin radyolojik tanı için birden fazla görüntüleme yöntemi gerekebilir. Burada amaçlanan diş çekimi sonrası bırakılmış molar diş köküyle birlikte farklı bir lokasyonda görülen reaktif kemik gelişiminin eşlik ettiği radiküler kist vakasını sunmaktır. Anahtar sözcükler: Odontojenik kist, reaktif kemik gelişimi
ABS TRACT
Reactive bone development accompanying to an unextracted rootOdontogenic cysts are by far the most common cysts of the jaws. A radicular cyst is a cyst that most likely results when rests of Malassez epithelial cells in the periodontal ligament are stimulated to proliferate and undergo cystic degeneration by inflammatory products from a nonvital tooth. Radiographically, their periphery usually have a well-defined border and their internal structures are radiolucent. In order to make definite radiological diagnosis, more than one projection methods may be needed. The aim of this report is to present a case with an unusual location of radicular cyst caused by a molar root which was left after a tooth extraction procedure and accompanied by reactive bone development.
Bu çalışmanın amacı, konik ışınlı bilgisayarlı tomografi (KIBT) kullanarak alt çene büyük azı dişlerinde radiks entomolaris (RE), radiks paramolaris (RP) ile C şekilli kanal varlığını değerlendirmek ve morfolojik özelliklerini ortaya koymaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışmada 177 hastanın (85 kadın, 92 erkek) tomografi görüntüleri retrospektif olarak incelenmiş, 242 alt birinci ve 285 alt ikinci büyük azı dişi ile çalışma grubu oluşturulmuştur. İncelenen dişlerde, üç kök ve C şekilli kanal varlığının cinsiyet, sağ ve sol taraf, birinci ve ikinci büyük azılar arasındaki dağılımı tespit edilmiştir. Ayrıca üçüncü kökün servikal bölgesinin konumu, bukkolingual yöndeki eğimi ve ilişkili olduğu köke göre uzunluğu da belirlenmiştir. Bulgular: Alt birinci büyük azı dişlerinin %1.65'inde RE, %0.41'inde RP; ikinci büyük azı dişlerinin %0.35'inde RE, %0.70'inde RP tespit edilmiştir. Alt birinci büyük azı dişlerinde gözlenen RE'lerin servikal bölgesinin konumu değerlendirildiğinde kökün genellikle mezialde yer aldığı (Tip C) ve distal köke göre daha kısa olduğu gözlenmiştir. C şekilli kanal alt birinci büyük azı dişlerinde %0.41, ikinci büyük azı dişlerinde ise %7.72 oranında tespit edilmiştir. Üç kök ve C şekilli kanal varlığı ayrı ayrı değerlendirildiğinde cinsiyetler arasında hem birinci hem de ikinci büyük azı dişlerinde istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0.05). Sonuç: Üç kök ve C şekilli kanal, Türk toplumunda düşük sıklıkta görülse de klinisyenlerin bu anatomik farklılıklar hakkında bilgi sahibi olması ve gerektiğinde bu farklılıkları KIBT kullanarak tespit edebilmeleri, kök kanal tedavisinin başarısını olumlu yönde etkileyecektir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.