Dinleme eğitimi konusunda 1998-2013 yılları arasında yapılan yüksek lisans ve doktora tezlerinin ele alındığı bu çalışmada tezler; yapıldığı yıl, üniversite ve enstitü, tür, hedef kitle ve konu değişkenlerine göre değerlendirilmiştir. Çalışmada meta-analiz yöntemi kullanılmıştır. Çalışmanın verileri, Yüksek Öğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi veri tabanından kavram ve anabilim dalı düzeyinde tarama yapılarak elde edilmiştir. Kavram taramasında, "Türkçe, dinle, anla, işit, duy"; anabilim dalı taraması ise, "Türkçe, Türkçe Eğitimi, Türkçenin Eğitimi ve Öğretimi, Yabancı Dil Olarak Türkçe, Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi" anahtar kelimeleri kullanılmıştır. Taramalar sonucunda dinleme eğitimi alanında 10'u doktora 39'u yüksek lisans olmak üzere 49 çalışmanın yapıldığı, en çok tezin enstitü bazında sosyal bilimler enstitüsünde (f=24), üniversite bazında ise Gazi Üniversitesinde (f=10) yapıldığı belirlenmiştir. Ayrıca yapılan tezlerin hedef kitle bakımından en fazla ilköğretim ikinci kademeye, konu bakımından ise en çok "öğretim yaklaşım, strateji, yöntem ve teknikleri"ne (f=23) yöneldiği bulgusuna ulaşılmıştır. Sonuçta, sayısı giderek artmasına rağmen, anlama becerilerinden okuma üzerine yapılan çalışmalarla karşılaştırıldığında dinleme becerisiyle ilgili çalışmaların yeterli olmadığı ve dinleme becerisinin ihmal edilmişliğinin devam ettiği söylenebilir.
Bu çalışmada, Türk halk edebiyatı kültürünün anonim ürünlerinden biri olan deyimler, ana dili eğitimi çerçevesinde, dil farkındalığı ve işlevsel dil kullanımı yönünden analiz edilmiştir. Çalışmanın giriş bölümünde, deyimler hakkında kuramsal bir bilgi zemini oluşturulduktan sonra çalışmanın temel kavramları olan dil farkındalığı ve işlevsel dil kullanımı hakkında bilgi verilmiştir. Çalışmanın birinci bölümünde, deyimlerin temel dil becerileri açısından analizleri yer almaktadır. Bu bağlamda konuşma, dinleme, yazma ve okuma kavramlarıyla ilgili olan sözler, literatür tarama yöntemiyle 4 ayrı kaynaktan ayrı ayrı derlenmiş; yüzey yapı açısından benzer olanlar elenmiştir. Bu eleme sonucunda, sadece dil öğretiminde tanımlanan temel dil becerileriyle ilgili olan 526 adet deyim tespit edilmiştir. Ardından, dille ilgili olan deyimler konuşma, dinleme, okuma ve yazma öğrenme alanlarına göre ayrı ayrı tasnif edilmiş ve bu tasnifler çerçevesinde analizleri yapılmıştır. Analizler sonucunda elde edilen veriler tablolaştırılıp yorumlanmıştır. Çalışmanın sonucunda dille ilgili olduğu tespit edilen 526 adet deyimin %80.42'sinin (423 adet) konuşmayla, %10.84'ünün (57 adet) dinlemeyle, %7.22'sinin (38 adet) yazmayla ve %1.52'sinin (8 adet) okumayla ilgili olduğu tespit edilmiştir. Bu deyimlerin önemli bir bölümünde dilin davranış yönüyle ilgili bilimsel terminolojiye yansımamış durumların ayrıntılı bir şekilde terimleştirildiği görülmüştür. Deyimler, dilin davranış yönüyle ilgili ayrıntılı durumları sözlü ve yazılı dilde terimleştirme özelliğine sahiptir. Bu örneklerin özellikle sözlü dilde ağırlıklı olarak kullanılması bireyin işlevsel dil kullanma becerisini geliştirmesi bakımından son derece önemlidir.
In fact, there are several variables affecting an individual’s academic achievement. However, in this study, it was aimed to investigate possible effects of metacognitive awareness level on academic achievement. The population of the research included 314 pre-service teachers studying at the faculty of education. A descriptive survey method was employed for the study. It was found that the pre-service teachers, participating in the research had a high level of metacognitive awareness. The pre-service teachers’ levels of metacognitive awareness did not differ by gender. It was concluded that academic achievement influenced their levels of metacognitive awareness positively. It was also found that the pre-service teachers were capable of making predictions, planning, monitoring and evaluating about their own cognitive activities. In addition, it was revealed that the subjects knew which learning methods were effective and which were not, and that they had the skills of planning, using and monitoring an approach that they expected to be successful for a task they encountered. In the context of these findings, some implications on the development of pre-service teachers’ metacognitive awareness were discussed.
Çalışmanın amacı; üniversite birinci sınıf öğrencilerinin elektronik posta yazma becerilerini belli kriterler altında incelemek ve e-posta yazma konusundaki öğrenci görüşlerini tespit etmektir. Araştırmada, nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi ve içerik analizi kullanılmıştır. Çalışmada, seçkisiz yöntemle belirlenen 50 e-posta incelenmiştir. Ayrıca 3 soruluk yapılandırılmış görüşme formu ile 24 öğrenciden görüş alınmıştır. Veriler, araştırmacılar tarafından geliştirilen E-Posta Yazma Yeterliliği Envanteri ve yapılandırılmış görüşme formu ile toplanmıştır. Araştırma sonucunda, öğrencilerin en fazla açıklamalı e-posta gönderme (f=48), dili özenli kullanma (f=38) ve adını soyadını yansıtan bir e-posta hesabı kullanmaya(f=25); en az ise, önemli e-postalara bayrak işareti koyma (f=2), ekli e-posta gönderme (f=2), cc ve bcc seçeneklerini kullanma (f=0) konusuna dikkat ettikleri belirlenmiştir. Görüşme sorularının analizi sonucunda öğrencilerin en çok e-postayı kime göndereceğini belirleme (f=11) ile yazım ve noktalama(f=10) konusuna dikkat ettikleri; e-postayı en çok, iletişim kurma (f=13), dosya paylaşma (f=7) ve ödev gönderme (f=7) amacıyla kullandıkları tespit edilmiştir. E-posta iletişimi sırasında karşılaştıkları sorunların başında belgenin zamanında ulaşmaması (f=7), dosya boyutunun fazla gelmesi (f=5) ve internet kesintisi (f=4) gelmektedir. Sorun yaşamadıklarını ifade eden öğrencilerin sayısının ise 7 olduğu saptanmıştır.
Türkçe öğretmeni adaylarının öğretmenlik mesleğinden beklentilerini belirlemeyi amaçlayan bu çalışma, 2014-2015 eğitim öğretim yılında Mustafa Kemal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü'nde öğrenim gören dördüncü sınıf öğretmen adayı 80 kişi ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmada betimsel tarama modeli kullanılmıştır. Veriler, "Öğretmenlik mesleğinden beklentileriniz nelerdir?" şeklinde sorulan açık uçlu bir soru ile toplanmış, çalışmanın güvenirliğini sağlamak amacıyla, hem birinci hem de ikinci araştırmacı tarafından kodlanmıştır. Çalışmada toplanan veriler, nitel veri toplama ve çözümleme tekniklerinden içerik analizi ile çözümlenmiştir. Çalışmada başlıca şu sonuçlara ulaşılmıştır: 1) Öğretmen adaylarının çoğu, öğretmenlik mesleğine yönelik olumlu beklentiye sahiptir. 2) Bayan öğretmen adayları, öğretmen olarak atanacaklarına erkek öğretmen adaylarından daha fazla inanmaktadır. 3) Yüksek başarı düzeyine sahip öğretmen adayları, düşük ve orta seviye akademik başarı düzeyine sahip öğretmen adaylarına göre öğretmenlik mesleği hakkında daha olumlu düşünmektedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
hi@scite.ai
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.