In this study, it was aimed to develop a short, comprehensible, easy, applicable, and appropriate for cultural characteristics scale that can be evaluated in mental traumas concerning earthquake. The universe of the research consisted of all individuals living under the effects of the earthquakes which occurred in Tabanlı Village on 23.10.2011 and in Van, Edremit on 09.11.2011. The intensity of these earthquakes were 7,2 and 5,6 respectively according to the Richter scale. The sample of the research was determined according to the simple random and purposeful methods in this universe. 1505 individuals (401 females, 1104 males) were determined according to this generated the sample of the research. The age range of these individuals was between 15 and 86. According to Exploratory Factor Analysis, the scale was constituted of five sub-factors. Thus, the first factor is "Behavior Problems"; the second factor is "Emotive Limitedness"; the third factor is "Affective"; the fourth factor is "Cognitive Structures" and the fifth factor is "Sleep Problems". Also Confirmatory Factor Analysis confirmed the construction of the scale which was constituted by Exploratory Factor Analysis. The reliability finding showed sufficient and appropriate level that Cronbach Alfa Reliability Coefficient was used to determine it. After all, it can be said that the Scale That Determines the Level of the Trauma after the earthquake is a measurement tool which has the validity and reliability values used for the aim of screening after earthquake, of measuring the level of trauma after earthquake.
hopelessness. It is thought that it is important to take these findings into consideration in intervention to traumatic life events and in determining mental health policies.
Öz Bireyin, ruh sağlığın için yapılan tüm işlemler, olumlu duygu ve düşünceleri arttırmaya ve olumsuz duygu ve düşünceleri da azaltmaya yöneliktir. Fakat bazı bireyler, olumlu duygu ve düşüncelerden kaçarlar, onlardan korkarlar. Merhamet duygusu, kimi insanların farklı nedenlerden dolayı, korktuğu, çekindiği, kendinden uzaklaştırmaya çalıştığı duygulardan biri olabilmektedir. Merhamet korkusu hem merhamet yoksunluğundan hem de merhamet duygusunun varlığından korkmaktan kaynaklanan bir durumdur. Bu korku hem bireyin sağlığını olumsuz etkilemekte hem de toplumsal ilişkilerin bozulmasına neden olabilmektedir. Ayrıca merhamet korkusu, depresyon, stres, empati, aleksitimi, yemek bozukluğu, mutluluk korkusu, post travmatik stres bozukluğu, anksiyete ve panik bozukluğu gibi sağlık sorunlarıyla ilişkilidir. Bu sorunlarla ilgili verilecek herhangi bir tedavinin başarılı olabilmesi için merhamet korkusunun tanımlanabilmesiyle yakın bağlara sahiptir. Merhamet korkusunun kökenin de bazen çocukluk travmaları bazen de çocuklukta anne babayla kurulamayan sıcak ilişki yokluğu önemli bir neden olarak görülmektedir. Bu makalede merhamet korkusu kavramının tanımının yapılması, ilişkili olduğu kavramların açıklanması, konuyla ilgili ölçme araçlarının tanıtılması ve bu yolla konu hakkında yardım farkındalığının arttırılması amaçlanmıştır.
Case Description: A 52-year-old female patient was admitted to our clinic with complaints of cough, sputum, fever and fatigue. The patient has been receiving immunosuppressive therapy for thrombocytopenic purpura for 5 years. Clinical Finding: Inspiratory crackles were heard on both hemithorax. Oxygen saturation measured with the pulse oximeter was 97%. Chest X-ray showed diffuse reticular opacities that were more prominent in the upper zones of both lungs. WBC counts were 17600/mm3 and Platelet counts were 29000/mm3. Thorax CT showed that there were many thin-walled cavities and millimetric nodules accompanied by ground-glass infiltrates in the upper and middle lobes. Gram staining of bronchial fluid, taken by bronchoscopy, revealed Gram-negative bacilli and intense polymorphonuclear leukocytes. The bacteria were defined as Delftia acidovorans by BD Phoenix automated system. Treatment and outcomes: The patient was hospitalized with suspicion of opportunistic pulmonary infections and cavitary lung disease. After the empirical treatment of intravenous piperacillin-tazobactam and oral clarithromycin, her clinical and radiological findings significantly regressed, and she was discharged with outpatient follow-up. Clinical Relevance: This is the first example of cavitary pneumonia due to Delftia acidovorans in an immunocompromised patient. We would like to emphasize that Delftia pneumonia should be considered in the differential diagnosis of pulmonary cavitary involvement in such patients.
Bu çalışmanın amacı lise öğrencilerinin merhamet düzeylerinin sosyo-demografik değişkenlere göre incelenmesidir. Tarama modelinin kullanıldığı bu çalışmanın örneklemini 460 lise öğrencisi oluşturmuştur. Çalışmanın verileri, Nas ve Sak (2021) tarafından geliştirilen Merhamet Ölçeği ile toplanmıştır ve veri analizinde bağımsız örneklemler için t-testi ve tek faktörlü varyans analizi (ANOVA) kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda, lise öğrencilerinde merhamet ölçeği alt boyutları ile ölçeğin toplam puan ortalamaları arasında yaş, kardeş sayısı, devam edilen sınıf düzeyi, anne eğitim durumu, anne çalışma durumu, baba çalışma durumu, kaçıncı çocuk olunduğu ve devam edilen lise türü bakımından anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir. Katılımcıların cinsiyet ve başarı belgesi alma durumlarına göre başkalarına merhamet ve diğer canlılara merhamet alt boyutları ve toplam puan ortalamaları arasında anlamlı farklılık bulunmuştur. Baba eğitim durumuna göre başkalarına merhamet alt boyutunda ve ölçeğin toplam puan ortalamaları arasındaki farkın anlamlı olduğu bulunmuştur. Ayrıca, ailenin aylık gelirine göre kendine merhamet alt boyutunda anlamlı bir farklılık bulunduğu saptanmıştır. Sonuç olarak, alanyazındaki merhamet çalışmalarının genel olarak yetişkinlere yönelik yapıldığı, bu araştırmada ise lise öğrencilerinin yer aldığı dikkate alındığında, araştırmanın alanyazına özgün bir katkı sağladığı belirtilebilir.
Öz. Bu çalışmada, psikolojik danışmanların yeterlik algıları ile psikolojik danışmanlarının yeterliğine ilişkin öğretmen algıları sosyo-demografik değişkenler çerçevesinde incelenmiştir.Bu amaçla okul psikolojik danışmanlarının kendilerini ne derece yeterli gördükleri algısı ile öğretmenlerin okul psikolojik danışmanlarını ne derece yeterli gördükleri algısı ölçülüp psikolojik danışmanların yeterliği değerlendirilmek istenmiştir. Çalışma, genel tarama yöntemlerinden betimsel ve ilişkisel tarama modeli niteliğindedir. Psikolojik danışmanların yeterliğine ilişkin algıyı belirlemek için evren; Van ilinde görev yapan okul psikolojik danışmanları ile öğretmenlerden ibarettir. Araştırmanın birinci örneklemi araştırmaya gönüllü olarak katılan 79 kadın ve 115 erkek olmak üzere toplam 194 psikolojik danışmandan oluşmaktadır. Araştırmanın ikinci örneklem grubu ise bu evrenden seçilen 192 erkek ve 108 kadın olmak üzere toplam 300 öğretmenden oluşmuştur. Psikolojik danışmanlara ve öğretmenlere "Psikolojik Danışman Yeterlik Algısı Ölçeği" ve "Kişisel Bilgi Formu" uygulanmıştır. Elde edilen veriler SPSS programında analiz edilmiştir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
hi@scite.ai
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.