Objective: Fosfomycin is an antimicrobial agent commonly used in uncomplicated urinary tract infections. The objective of this study is to evaluate in vitro activity of fosfomycin against Escherichia coli strains isolated from urine specimens. Methods: Data were retrieved from two hospitals in Tekirdağ, Turkey. We retrospectively examined the susceptibility results of E. coli strains collected over one year (January 2010-March 2011) to fosfomycin. Susceptibility of the isolates was determined by the disk diffusion method according to Clinical and Laboratory Standards Institute (CLSI) criteria. Results: A total of 561 E. coli strains were examined and 34 (6.1%) of the isolates were resistant to fosfomycin. Resistance was highest amongst isolates taken from outpatients (73.52%) and from the urology clinics (47.05%). In vitro activities of 561 isolates against other antimicrobial agents were also evaluated. Resistance rates of the strains against ampicillin-sulbactam, ciprofloxacin, levofloxacin, gentamicin, and amikacin were 44.8%, 19.4%, 18.1%, 15.1%, and 11.8%, respectively. Conclusions: According to data obtained from this study, fosfomycin seems to have good levels of in vitro activity against urinary E. coli isolates in our region. Further evaluation of its potential clinical effectiveness is needed in followup to these in vitro antimicrobial susceptibility results. Klimik Dergisi 2012; 25(2): 77-80.
Kan dolaşımı infeksiyonlarının en önemli nedenlerinden biri Staphylococcus aureus' tur. İzole edilen mikroorganizmaların sıklığının ve antimikrobiyal duyarlıklarının belirlenmesi, klinisyene ampirik tedaviye ilişkin bilgi sağlayabilmektedir. Çalışmamızda kan kültürlerinde izole edilen S.aureus izolatların antimikrobiyal duyarlılıkları MRSA-MSSA retrospektif olarak ele alınmıştır. Yöntem: Ocak 2014-Eylül 2017 yılları arasında labaratuvarımıza 468 S.aureus izolatı tespit edilmiştir. Kan kültürü örneklerinin inkübasyonu tam otomatize BacT/ALERT 3D cihazı ile gerçekleştirilmiştir. İdentifikasyon Vitek MS (Biomeriux, Fransa) ve antimikrobiyal duyarlılıkları Vitek2 Compakt (Biomeriux, Fransa) otomatize sistem ile belirlenmiştir. İzolatların antimikrobiyal duyarlılıkları EUCAST (European Committee on Antimicrobial Susceptibility Testing) standartlarına uygun değerlendirilmiştir. Bulgular: MRSA izolatlarının penisilin, eritromisin, klindamisin, trimetoprim, gentamisin, vankomisin, teikoplanin, siprofloksasin ve l inezolide karşı direnç oranları MSSA izolatlarına göre anlamlı derecede yüksek bulunmuştur. Dahiliye servisinde yatan, invaziv girişim yapılan, idrar sondası olan ve oral yol dışında beslenen hastalarda MRSA bakteriyemi oranları, MSSA'dan daha yüksek saptanmıştır. Sonuç: Antimikrobiyallerin kontrolsüz kullanımları direnç gelişimlerini artırmaktadır. Antimikrobiyallerin kontrollü bir şekilde kullanılması, her merkezin kendi direnç profilini periyodik olarak değerlendirip ilgili komitelere iletmesi direnç gelişimini engelleyebilir. Anahtar sözcükler: Kan kültürü, metisilin direnci, Staphylococcus aureus, antimikrobiyal direnç. Objetives:Staphylococcus aureus is known to be the most important cause of bloodstream system infections. Isolation frequency of the microorganism and drug resistance of it, might give a better sight to the physician to apply practical treatment. In this study, as a retrospective result, isolated S. aureus species are found in two MRSA and MSSA classes of drug resistance properties. Method:Total of 468 of S. aureus species are recorded in blood culture isolated samples during January 2014-September 2017. Incubation of cultured blood samples are all done by full-automatic BacT/ALERT 3D system. Antibiotic resistance assays and identifications are all done by full-automatic Vitek2 Compakt and Vitek MS systems. Antimicrobial susceptibility was evaluated according to the EUCAST (European Committee on Antimicrobial Susceptibility Testing). Results: It is found to be a significant distance between MRSA and MSSA in resistance to antibiotics such as penicillin, erythromycin, clindamycin, trimethoprim, gentamycin, vancomycin, teicoplanin, ciprofloxacin and linezolid. Internal service inpatients, patients with in vasive infection risk, urine catheter and patients with non-oral feeding circumstances are more reported as MRSA bacteriaemia cases than MSSA. Conclusion: Resistance to antibiotics is developing due to abuse and unnecessary administration of antibiotics. Controlled and under observation use of...
Amaç: Corynebacterium türlerinin çoğu deri ve mukoz membranların florasında bulunmaktadır. Genellikle fırsatçı enfeksiyon etkenidirler ve patojenik potansiyelleri kontaminasyon ve kolonizasyondan dolayı çok uzun yıllar göz ardı edilmiştir. Son yıllarda, uygulanan invaziv işlemlerin, geniş spektrumlu antibiyotik kullanımının ve immünsupresif hasta sayısının artması Corynebacterium cinsi bakterilere bağlı enfeksiyonların sayısında artışa neden olmuştur. Bu çalışmada amacımız son 3 yılda hastanemizde etken olarak kabul edilen Corynebacterium cinsi bakterilerin duyarlılığını ortaya koymak ve son yıllarda enfeksiyon oranlarındaki artışa dikkat çekmektir. Yöntem: Çalışmamızda Ocak 2014 ile Aralık 2016 yılları arasında çeşitli kliniklerden laboratuvarımıza gönderilen örnekler incelenmiştir. Etken olarak kabul edilen örnekler çalışmaya alınmıştır. Tür düzeyinde tanımlanma Vitek MS (Biomeriux, Fransa) otomotize sistemle antibiyotik duyarlılıkları ise Kirby Bauer disk difüzyon yöntemiyle belirlenmiştir. Sonuçlar EUCAST (The European Committee on Antimicrobial Susceptibility Testing) önerileri doğrultusunda değerlendirilmiştir. Bulgular: Toplam 199 Corynebacterium izolatı (C. amycolatum n=3, C. jeikeum n=7, C. striatum n=123, Corynebacterium spp n=66) izole edilmiştir. Corynebacterium cinsi bakteriler en çok alt solunum yollarına ait örneklerden (%55,2) izole edilirken, ikinci sırayı yara kültürü almıştır. En çok örnek dahili bilimlerden (%53,2) gelmiş olmakla beraber yoğun bakım ünitelerinde yıllara göre azalma dikkat çekmektedir. Tüm izolatlarda antibiyotik duyarlılık testine göre çoklu ilaç direnci olduğu görülmüştür. Linezolide dirençli bir suş saptanmışken vankomisine direnç saptanmamıştır. En sık direnç siprofloksasine(%97,7) karşı gelişmiştir. Sonuç: Laboratuvarımızda Corynebacterium izolatlarının son yıllarda gittikçe artması ve çoklu ilaç direncinin olması dikkat çekmektedir. Risk faktörlerinin artması Corynebacterium enfeksiyonlarının artışına sebep olmaktadır. Laboratuvara gelen örnekler etken-kolonizasyon-kontaminasyon açısından değerlendirilmeli, gerekli durumlarda klinisyen ile iletişime geçilmeli, etken kabul edilen izolatlara mutlaka identifikasyon yapılıp duyarlılık çalışılmalı ve duyarlılık sonucuna göre uygun tedavi protokolü oluşturulmalıdır. Anahtar kelimeler: Corynebacterium, antibiyotik, duyarlılık.Aim: Most of Corynebacterium species are found in skin and mucous membrane flora. They are generally opportunistic infection agents and their pathogenic potentials are ignored for long years because of contamination and colonisation. In recent years, increased number of invasive procedures, broad spectrum antibiotic usage and immunsuppresive patients resulted a rise in Corynebacterium infections. Our aim is to evaluate antibiotic susceptibility of Corynebacterium isolates which are known as an agent in our hospital and demonstrate increased ratio of the infection in recent years. Methods: In our study, we analyzed samples sent from clinics between January 2014and December 2016. Identification of species wa...
Bu çalışmada hastanemizin ayaktan ve yatarak takip edilen hastaların alt solunum yolu örneklerinden izole edilen ve solunum yolu enfeksiyonlarının en önemli enfeksiyon etkenleri olan Haemophilus influenzae, Moraxella catarrhalis ve Streptococcus pneumoniae suşlarının antibiyotik duyarlılık oranlarının belirlenmesi ve ampirik antibiyotik tedavisine yol göstermesi amaçlanmıştır.
Kolistin çok ilaca dirençli Gram negatif bakterilerin tedavisinde kullanımı artan antibiyotiklerden biridir. Duyarlılığının belirlenmesinde European Committee on Antimicrobial Susceptibility Testing (EUCAST) tarafından önerilen Mueller-Hinton buyyonda sıvı mikrodilüsyon (BMD) yöntemi altın standart olarak belirlenmiştir. Bu çalışmada Vitek2 Compakt otomatize cihazının belirlediği duyarlılık sonucuyla BMD yönteminin sonuçlarının karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya 126 Gram negatif izolat dahil edilmiştir. Bu izolatların kolistin duyarlılığı Vitek2 Compakt otomatize sistemiyle belirlenmiş olup tüm örneklerin kolistin duyarlılığı BMD yöntemi ile de çalışılmıştır. Bulgular Otomatize sistemde 126 izolatın 16 tanesi kolistin dirençli olarak bulunmuştur (%12,7). BMD yönteminde 126 izolatın 34 tanesi kolistin dirençli olarak bulunmuştur (%27). İki yöntem karşılaştırıldığında otomatize sistem için kategorik uyum (KU) oranı %84,12, büyük hata (BH) oranı %1,09, çok büyük hata (ÇBH) oranı da %55,88 olarak saptanmıştır. Otomatize sistem ile incelenen izolatların minimum inhibitör konsantrasyon değerleri (MİK 50 ve MİK 90) sırasıyla 0,5 μg/ml ve 16 μg/ml olup BMD yöntemi ile elde edilen sonuçların MİK 50 ve MİK 90 değerleri sırasıyla 0,5 μg/ml ve 2 μg/ml olarak bulunmuştur. Sonuç: Otomatize sistem sonuçlarına bakıldığında dirençli izolat sayısının daha az olduğu görülmektedir. Bu sonuçlar ile otomatize sistemde dirençli olan izolatların gözden kaçabileceği görülmektedir. Kolistin duyarlılığında EUCAST'ın önerdiği BMD yönteminin kullanılmasının gerekliliği ve otomatize sistemlerin beklentileri tam olarak karşılamadığı bu çalışma ile vurgulanmıştır. Anahtar Kelimeler: Antimikrobiyal duyarlılık; kolistin; sıvı mikrodilüsyon. Comparison of the Results of the Microdilution and Automated System in Determination of Colistin Resistance ABSTRACT Aim: Colistin is one of theantibiotics with increasing usage in the treatment of multidrug-resistant Gram-negative bacteria. The Mueller-Hinton broth microdilution (BMD) method proposed by the European Committee on Antimicrobial Susceptibility Testing (EUCAST) is the gold standard for the determination of sensitivity. The aim of this study was to compare the sensitivity of the Vitek2 Compact automated device with BMD results. Material and Methods: Total of 126 Gram negative isolates participated in the study. Colistin sensitivity of the isolates was determined by Vitek2 Compact automated system and BMD method. Results: Sixteen of 126 isolates in the automated system were found to be colistin resistant (12.7%). Colistin resistance was found in 34 (126%) out of 126 isolates with BMD. These two methods, the categorical adjustment (KU) ratio for the automated system was found to be 84.12%, majör error (BH) was 1.09%, and very large error (MDI) was 55.88%. The minimum inhibitory concentration values (MIC 50 and MIC 90) of the isolates studied in the automated system were 0.5 μg / ml and 16 μg / ml. The MIC 50 and MIC 90 values of the results obtained by BMD method were 0.5...
Çeşitli yara tiplerinde oluşabilecek enfeksiyonlar günümüzde tıbbi açıdan önemini korumaya devam etmektedir. Çalışmamızda, 2015-2017 yılları arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Laboratuvarı'na gönderilen yara yeri örneklerinden izole edilen mikroorganizmaların retrospektif olarak değerlendirilmesi ve antibiyotik direnç profillerinin saptanması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Laboratuvarımıza farklı kliniklerden gönderilen yara yeri örneklerinin klasik yöntemlerle kültürü yapılmıştır. Üreme gözlenen kültürlerden izole edilen suşların tanımlanmasında Vitek MS (BioMérieux, Fransa) ve antibiyotik direnç durumlarının belirlenmesinde VITEK 2 (BioMerieux, Fransa) otomatize sistemi kullanılmıştır. Bulgular: Toplam 3820 izolatın 2487'sini (%65,1) Gram negatif bakteriler, 1281'ini (%33,5) Gram pozitif bakteriler ve 52'sini (%1,4) mantarlar oluşturmaktadır. Yara enfeksiyonu etkenlerinin en sık izole edildiği klinik genel cerrahi (%20,8) olarak saptanmıştır. İzole edilen bakteriler içinde ilk sırada Escherichia coli yer alırken takibinde metisilin duyarlı Staphylococcus aureus (MSSA) ve Pseudomonas aeruginosa tespit edilmiştir. Enterobacteriacea türlerinin en duyarlı olduğu antibiyotikler amikasin, imipenem ve meropenem olarak bulunmuştur. P. aeruginosa ve Acinetobacter baumannii izolatlarının en duyarlı olduğu antibiyotik kolistin olarak bulunmuştur. S. aureus suşlarının 145'i (%23,1) ve koagülaz negatif stafilokokların 82'si (%58,9) metisiline dirençli bulunmuştur. Glikopeptitlere karşı direnç tespit edilmemiştir. Sonuç: Günümüzde yara enfeksiyonları önemli bir sağlık sorunu olmaya devam etmektedir. Bu enfeksiyonlar farklı mikroorganizmalar tarafından oluşturulabilmektedir. Ayrıca antibiyotiklere dirençli mikroorganizmalarda etken olarak karşımıza çıkabilmekte ve tedavide güçlükler yaşanabilmektedir. Yara enfeksiyonu etkeni olan mikroorganizmalar ve bunların antibiyotik duyarlılıklarının belirli zaman aralıklarında takip edilmesinin tedaviye ışık tutması açısından önemli olacağı düşünülmektedir.
Bu çalışma, COVID-19 pandemi sürecinde intörnlere yönelik hazırlanmış uzaktan eğitim programının etkililiğini paylaşmayı amaçlamaktadır. Yöntem: Tek grup öntest/sontest deneyselçalışma düzeneğinde bir program değerlendirme çalışmasıdır. The Paired Samples T Test, Independent Sample t test, McNemar testi kullanılmıştır. Etki büyüklüğü için Cohen analizi yapılmıştır, nicel ve nitel veriler etkililik tartışması için birlikte yorumlanmıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
hi@scite.ai
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.