ÖzetBu araştırmanın amacı Abidin (2012) tarafından geliştirilen Anne Baba Stres Ölçeği (ABSÖ)'nin Türkçe' ye uyarlamasının yapılmasıdır. Ölçeğin orijinalindeki faktör yapısının Türk kültürüne uygunluğunun belirlenmesi içi 386 anne baba üzerinde doğrulayıcı faktör analizi yapılmıştır. Ölçeğin geçerliğini belirlemek amacıyla çocuklarının yaşadığı psikolojik sorunlar nedeniyle psikiyatri servisleri, rehberlik ve araştırma merkezleri ve okul rehberlik servislerine başvuran anne babalar ile bu yerlerden herhangi birine çocukları için başvurmayan anne babalara ABSÖ uygulanmış ve grupların ABSÖ'den elde ettikleri puanlar arasındaki farkın anlamlılığı t testi ile değerlendirilmiştir.Ölçme aracının güvenirliği 55 anne baba üzerinde test-tekrar test yöntemi ile belirlenmiştir. ABSÖ'nün normal ve psikiyatri grupları arasında tüm alt boyutlarda anlamlı farklılık gösterdiği görülmektedir (p<.01). ABSÖ Çocuk Alanı'nın test-tekrar test güvenirliği .78, Ebeveyn Alanı'nın testtekrar test güvenirliği .74 olarak bulunmuştur. Ölçeğin toplam puanına ilişkin test-tekrar test güvenirliği .78'tir. ABSÖ'nün Türkçe'ye uyarlama çalışmasından elde edilen değerler, ölçeğin Türk kültüründe kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğunu göstermektedir. ABSÖ'den anne babaların çeşitli alanlardan kaynaklanan stres düzeylerinin belirlenmesinde, yapılacak olan eğitimlerin etkililiğinin değerlendirilmesinde yararlanılabilir.
The aim of the study is to investigate the effects of Rational Emotive Parent Education Program (REPEP) on parents’ irrational beliefs and parenting stress. In the study, a semi-experimental research design with a pre-test, post-test and follow-up measures on experimental and control group was used. While the first factor shows the independent procedures (like experimental and control groups), other factors show the repetitive measures in various conditions (like pre-test, post-test and follow-up measures) in relation to the dependent variable. It was studied at a state school in spring of 2013-2014 educational years. The experimental group consists of a total of 26 parents, including 4 fathers and 22 mothers. These groups include volunteer parents who scored a half standard deviation above in Parents’ Stress Scale (PSS) and Parents’ Irrational Beliefs Scale (PIBS). While the experimental group (n=13) received a 7-week Rational Emotive Parent Education Program, the control group (n=13) had no such education. The study results show that upon the experimental practice and follow-up processes, there is a decrease not only in parenting stress, but also in irrational beliefs of the experimental group. The results are also in accordance with the related literature. ÖzetBu araştırmanın amacı, Akılcı Duygusal Aile Eğitim Programının (ADAEP), anne babaların akılcı olmayan inançları ve anne babalık stresleri üzerindeki etkisini incelemektir. Araştırmada ön-test, son-test ve izleme ölçümlü, deney ve kontrol gruplu yarı deneysel bir desen kullanılmıştır. Bu desende birinci faktör bağımsız işlem gruplarını (deney ve kontrol) gösterirken, diğer faktör bağımlı değişkene ilişkin farklı koşullardaki tekrarlı ölçümleri (ön-test, son-test ve izleme ölçümü) göstermektedir. Çalışma 2013-2014 bahar yarıyılında bir devlet ilkokulunda gerçekleştirilmiştir. Deney grubu 4 baba, 22 anne olmak üzere 26 ebeveynden oluşmaktadır. Deney grupları Anne Baba Stres Ölçeği (ABSÖ) ile Anne Babaların Akılcı Olmayan İnançları Ölçeğinden (ABAOİÖ) ortalamanın yarım standart sapma üzerinde puan alan ve çalışmaya katılmaya gönüllü anne babalardan oluşturulmuştur. Deney grubuna (n=13) araştırmacı tarafından geliştirilen 7 haftalık ADAEP uygulanırken kontrol grubuna (n=13) herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Araştırma sonuçları, deneysel işlem süreci ve üç aylık izleme dönemi sonunda deney grubunda yer alan anne babaların stres düzeylerinin düştüğünü, akılcı olmayan inançlarının azaldığını göstermektedir. Araştırma sonuçları ilgili literatürü destekler niteliktedir.
ÖzBu çalışmanın amacı Bodenmann (2008) tarafından geliştirilen Stresle Çift Olarak Baş Etme Envanteri'nin Türkçe'ye uyarlanmasıdır. Bu amaç doğrultusunda yapılan bu araştırma, Adana ilinde özel kuruluş ve devlet kurumlarında çalışan 720 evli ve çocuk sahibi bireyden toplanan veriler ile gerçekleştirilmiştir. Uyarlama kapsamında önce çeviri çalışmaları tamamlanmış olup, ardından envanterin Türkçe formunun geçerlik ve güvenilirliği incelenmiştir. Envanterin yapı geçerliğini belirlemek için doğrulayıcı faktör analizi yapılmış, sonuçlar (bireyin kendi baş etmesine dair algı için X 2 /sd=3.76, RMSEA=.06, CFI=.94, GFI=.95, SRMR=.04; eşin baş etmesine dair algı için X 2 /sd=4.50, RMSEA=.06, CFI=.95, GFI=.94, SRMR=.04; ortak baş etmeye dair algı için X 2 /sd=1.10, RMSEA=.01, CFI=1, GFI=.99, SRMR=.01) üç boyutun da kabul edilebilir uyum düzeyine sahip olduklarını göstermiştir. Envanterin güvenilirliğini belirlemek için yapılan iç tutarlılık analizinde Cronbach alpha değerleri alt boyutlar bazında .63 ile .87 arasında, yarı test değerleri ise .63 ile .85 arasında değişmektedir. Yapılan geçerlik güvenirlik analizi sonuçları envanterin geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olarak kullanılabileceğini göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Stresle çift olarak baş etme, stresle baş etme, geçerlik, güvenirlik 1 Bu çalışma, Prof. Dr. Turan AKBAŞ danışmanlığında İdil Eren KURT'un doktora tezinin bir böümünden üretilmiştir ve 4-5 Mayıs, 2018 tarihinde Adana'da düzenlenen II. Uluslararası Multidisipliner Çalışmaları Kongresi'nde sözel bildiri olarak sunulmuştur. AbstractThe aim of this study is the adaptation of Dyadic Coping Inventory developed by Bodenmann (2008). This study was carried out with the data collected from 720 married people who have children, work in private institutions and state institutions in Adana city. In the context of adaptation, the translation studies were completed and the validity and reliability of the Turkish version of the inventory were examined. In order to determine the validity of the inventory confirmatory factor analysis was performed, results (for the perception of self dyadic coping x2/sd=3.76, RMSEA = .06, CFI = .94, GFI = .95, SRMR = .04; for the perception of the partner's dyadic coping x2/sd=4.50, RMSEA = .06, CFI = .95, GFI = .94, SRMR = .04, for the perception of common dyadic coping x2/sd= 1.10, RMSEA = .01, CFI = 1, GFI = .99, SRMR = .01) have shown that they have acceptable level of fit for three dimensions. In order to determine the reliability of the inventory, TheCronbach alpha values of the inventory vary between .63 and .87 and semi test values for .63 to .85. The validity and reliability analysis results show that the inventory can be used as a valid and reliable measurement tool.
Bu araştırmanın amacı, çocuk-ebeveyn ilişki terapisi eğitimine katılan boşanmış annelerin, eğitim süreci sonunda elde ettikleri kazanımlara ilişkin görüşlerini incelemektir. Araştırmanın deney ve kontrol gruplarına toplam 19 boşanmış anne atanmıştır. Annelere okul öncesi eğitim kurumları aracılığıyla ulaşılmıştır. Deney grubunda yer alan 9 anne ile 10 haftalık çocuk ebeveyn ilişki terapisi oturumları Çukurova Üniversitesi psikolojik danışma biriminde yürütülmüştür. Deneysel çalışma sonrası katılımcı anneler ile yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Nitel verilerin analizinde içerik analizinden yararlanılmıştır. Deney grubunda yer alan annelerin eğitim çalışmasından elde ettikleri kazanımlara ilişkin görüşlerine yapılan içerik analizi sonucuna göre üç ana tema belirlenmiştir. Bunlar anne açısından, çocuk açısından ve anne-çocuk ilişkisi açısından kazanımlardır. Anne açısından kazanımlar incelendiğinde; bu ana tema altında annelik rolüne ilişkin kazanımlar, oyunda değişim ve bireysel kazanım olmak üzere üç alt tema ortaya çıkmıştır. Annelik rolüne ilişkin kazanımlar alt teması altında agresyonda azalma, anlayış ve kabulde artış, hatayı telafi etme, duyguları yansıtma, sınır koyma-seçenek sunma, annelik tutumuna ilişkin öz farkındalık, çabayı destekleme kavramları yer almaktadır. Oyunda değişim alt teması altında ise daha az sıkılma, daha fazla birlikte oyun, daha az müdahale kavramları yer almaktadır. Bireysek kazanım alt temasında ise kişisel paylaşım ve yalnız değilim kavramları yer almaktadır.Çocuk açısından kazanımlar ana teması incelendiğinde; davranışsal kazanım ve oyunda değişim alt temaları dikkati çekmektedir. Davranışsal kazanım alt teması altında agresyonda azalma, inatçılıkta azalma, sosyal ilişkilerde artan uyum ve anneyi model alma kavramları yer almaktadır. Oyunda değişim alt teması altında ise; mutlu, istekli, sakin ve tatmin olmuş kavramları yer almaktadır. Anne-çocuk ilişkisi açısından kazanımlar ana teması altında yakınlık ve disiplin alt temaları bulunmaktadır. Yakınlık alt teması altında daha yakın/sıcak ilişki, dokunsal temasta artış ve kaliteli zaman geçirmede artış olmak üzere üç kavram bulunmaktadır. Disiplin alt temasında ise; çatışmanın azalması ve sorun çözmede işbirliği kavramları yer almaktadır.
This study aims to analyse maternal-fetal attachment levels of pregnant women.
Öz. Bu çalışma 10 hafta süre ile üniversite öğrencilerine uygulanan sistemik psikoterapi yaklaşımına dayalı olarak hazırlanmış grupla psikolojik danışma oturumlarının katılımcıların ayrışma bireyleşmeye yönelik ne tür farkındalıklar kazandıklarını incelemek amacıyla hazırlanmıştır. Araştırmada durum çalışması deseni kullanılmıştır. Araştırma her bir grupta yedi olmak üzere toplam 14 grup üyesinin yer aldığı iki grupla yürütülmüştür. Üniversitede öğrenim gören ve gruba gönüllü olarak katılan öğrencilere her hafta bir oturum olacak şekilde uygulanan oturumlar kayıt altına alınmış ve kayıtlar derinlemesine incelenmiştir. Bulgular ayrılma kaygısı, reddedilme beklentisi, kısıtlanma kaygısı ve grup üyelerinin oturumlara yönelik kazanımları olarak dört başlık altında toplanmıştır. Araştırmadan elde edilen veriler doğrultusunda ayrılma kaygısı teması altında onaylanma ihtiyacı, istemese de denileni yapma / uyumlu uslu çocuk olma, ebeveyn rollerini alma / aşırı sorumluluk alma, çok katı ya da aşırı geçirgen sınırlar, duygu ve düşüncelerin birbirine karışması / ilişkilerin iç içe geçmesi, bağımlılık / başkalarının denetimine girme, üçgene dâhil olma ve sorumluluk almama olmak üzere sekiz alt tema elde edilmiştir. Reddedilme beklentisi teması altında hata yapmaktan korkma, kendine ve diğerlerine güvensizlik, değersiz önemsiz hissetme, hayır diyememe, dışlanma, kendini suçlama / suçluluk hissetme olmak üzere altı alt tema elde edilmiştir. Kısıtlanma kaygısı teması altında ise geri çekilme susma, çatışma yaşama ve duygusal ilişkiyi kesme olmak üzere üç alt tema elde edilmiştir. Bu temalara ek olarak grup üyelerinin oturumlar süresince elde ettikleri farkındalıkları ve kazanımları betimsel olarak sunulmuştur. Hazırlanan programın, bireysel ya da ailelerle çalışan psikolojik danışmanlara ve terapistlere danışanlarının ailelerinden sağlıklı biçimde ayrışıp bireyleşmeleri konusunda yardımcı olacağı düşünülmektedir.
The general purpose of this study is to investigate the client-counsellor interaction in the psychological counseling process at the verbal behavior level. The study also aims to analyze the relationship between the behaviors observed in the process with both clients and counsellors' evaluations of sessions and whether changes were observed in clients' lives and behaviors after psychological counseling. The data were collected from 69 senior students in a Department of Psychological Counseling and Guidance in Turkey and from the same number of clients to whom they provided counseling services. The partial sampling method was used because smaller sampling was needed in order to describe successful and unsuccessful therapeutic processes in a more detailed way. The study made use of the "Psychotherapy Interaction Coding System," "Session Satisfaction Scale," and "Changes in Life and Behaviours Scale." Results show that psychological counsellors' display of empathetic and supportive type behaviors are dependent on the participation or cooperation of the client. Both clients and counsellors' satisfaction levels concerning the sessions demonstrated a significant relationship. Moreover, clients and the psychological counsellors' satisfaction levels concerning sessions were positively associated with some of the behaviors that they demonstrated during the process. In terms of the criterion, "changes in life and behaviors," successful and less successful group session satisfaction was found to differ in terms of a number of behaviors displayed during the process. The counsellors in the successful group showed more empathetic and supportive behaviors than the counsellors in the unsuccessful group. While counsellors in the successful group expressed their emotions, informed about changes, and demonstrated participation/cooperation more frequently, they demonstrated less inhibitive type behaviors, which were found to negatively affect the process.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
hi@scite.ai
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.