Öğrencilere kazandırılan duyusal farkındalıkların, tasarımcı adaylarının eğitim süreçlerini ve bireysel gelişimlerini olumlu yönde etkileyeceği düşünülmektedir. Bu bağlamda duyular arasında eşzamanlılık sağlayan (öğrencinin duyarken duyduklarını görselleştirmesi; dokunurken, dokunduğu nesnelerin kokularını duyumsaması gibi) duyusal farkındalık eğitimlerinin, öğrencilerin duyularına bakışlarını değiştireceği öngörülmektedir. Böylelikle bilgi merkezli eğitimin odağından çıkmış ve farklı bakış açıları kazanmış öğrencilerin; duyularının, dolayısıyla benliğinin farkındalığında, çevresini özümseyen, algılayan bireyler olacağı ve tüm bu kazanımları yaratıcı düşüncelerine ve ürünlerine yansıtacağı düşünülmektedir.
Mahremiyet olgusu insanın temel gereksinmelerinden biri olup günlük yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır. İnsanların içinde bulundukları durum, gerçekleştirilen eylem türü ve ilişki içinde olunan kişilerin kimler olduğuna bağlı olarak değişen mahremiyetin; kişisel, bireysel, toplumsal ve kamusal olmak üzere dört farklı düzeyinden söz edilmektedir. Toplumsal yaşamda insan ilişkilerini düzenleyen bir mekanizma olarak mahremiyet, yaşam biçimi ve fiziksel çevrenin düzenlenmesinde etkilidir. Konutlar mahremiyetin mekansal biçimlenmesini yansıtan özel mekanlardır. Bu bağlamda konut planlamalarında mahremiyetin çeşitli düzeylerine ilişkin düzenlemeler mevcuttur. Mahremiyet olgusunun Güneydoğu Anadolu Bölgesi geleneksel konutlarının biçimlenmesi üzerindeki etkilerini irdelemenin amaçlandığı makale kapsamında Güneydoğu Anadolu Bölgesi geleneksel konutları ele alınmakta ve konutlar yerleşim dokuları, plan şemaları, mekân türleri ve cephe karakteristikleri bağlamında analiz edilmektedir. Makale 3 adım üzerine kurgulanmıştır. İlk adımda kavramsal alt yapı oluşturulmuştur. İkinci adımda, Güneydoğu Anadolu Bölgesi geleneksel konut tipolojisini ve karakteristiğini yansıtacak örnekler belirlenerek literatürden bu örneklere ilişkin görsel dokümanlar temin edilmiştir. Çalışmanın son adımında ise; yerleşim karakteri, mekan çeşitliliği ve mekan sentaksı (dizilimi) ile cephe kurgusu bağlamında ele alınan geleneksel konutlarda mahremiyet olgusunun etkileri irdelenmiştir. Mekan çeşitliliği ve sentaktik analizler erişim grafikleri üzerinden yapılmıştır. Bölge konutları yerleşim karakterinde; bitişik, içe dönük ve avlulu şekilde düzenlenmiştir. Konutların plan şemaları merkezi bir avlu etrafında dizili açık, yarı açık ve kapalı mekanlardan oluşmaktadırlar. Konutlarda sokağa bakan cepheler sağır olup mekanlar avluya yönelmiştir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi geleneksel konutlarının biçimlenmesinde iklim ve topografya gibi unsurların yanı sıra sosyo-kültürel bir faktör olarak mahremiyet olgusu da etkili olmuştur. Mahremiyet olgusunun konut biçimlenmesindeki yansımalarını yerleşim dokusu ölçeğinde, mekan örgütlenmesinde, cephe karakteristiğinde, mekan çeşitliliği ve kullanımında görmek mümkündür.
Tarih boyunca İslam'ın yayıldığı her farklı şehir farklı bir enlem, farklı bir boylam anlamına gelmekte böylelikle vakit tayini ve kıble yönü için ayrı bir gözlem ve hesaplama gerektirmekteydi. İslam dünyası bu problemi hafife almamış, konuyla ilgili bilgi ve tecrübeler arttıkça önceki devirlerde de var olan güneş saati gibi aletler daha hassas ve detaylı olacak şekilde geliştirilmiştir.. İlerleyen yüzyıllarda bu işler muvakkit denilen özel astronomlara emanet edilmiş ve bir dönem sonra (hemen hemen) her büyük camiye bu uzmanlara ait bir mimari birim olan muvakkithane ilave edilmiştir. Muvakkithaneler, güneşin konumunun izlendiği, saatlerin ayarlandığı, namaz vakitlerinin belirlendiği kendilerine özgü mimarisi olan mekânlardır. Osmanlı-Türk medeniyetinde, imaret adıyla bilinen kamu binalarından olup şehirlerde ve kasabalarda belli mescit veya camilerin avlusunda kurulan muvakkithaneler, özellikle İstanbul'un fethinden sonra külliyelerin bir unsuru olarak yaygın bir şekilde tesis edilmiş ve faaliyetlerini külliye'nin bir unsuru olarak vakıf gelirleri ile sürdürmüşlerdir. Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde mekanik saatlerin artması, özellikle Sultan II. Abdülhamid döneminde saat kulelerinin yapılmaya başlanması ile muvakkitliğe olan ilgi azalmıştır. Cumhuriyetin ilânından sonra baş muvakkit tarafından idare edilen muvakkithaneler 20 Eylül 1952 yılında kapatılıncaya kadar çalışmalarına devam etmişlerdir. Çalışmanın birinci bölümünde tarihimiz ve kültürümüzde önemli bir yeri olan fakat bugün önemini yitirmiş kurumlarımızdan muvakkithanelerin tanıtılması amaçlanmıştır. Muvakkithaneler ve çalışma sistemleri hakkında genel bilgiler verildikten sonra ikinci bölümde literatürde yer alan bilgi ve dokümanlar, eski ve yeni fotoğraflar, rölöve çalışmaları ile Doğu Karadeniz Bölgesindeki muvakkithaneler hakkında bilgi verilmiştir.
ÖZMimarlık eğitimini özelleştiren ve ayrıcalıklı kılan, eğitimin yaparak, deneyimleyerek öğrenme üzerine odaklanmış olmasıdır (Schön, 1985: 89). Dolayısıyla mimari tasarımı öğrenmenin öz deneyiminin yaşandığı stüdyolar mimarlık eğitiminin bel kemiğini oluşturur. Stüdyo eğitiminin temel amacı tasarımcı adaylarının yaratıcı potansiyellerini, yaratıcı düşünce ve tutumlarını geliştirilmektir. Bu bağlamda stüdyo eğitiminde/stüdyolarda farklı metotlar uygulanmaktadır. Bu metotlardan bazıları temelde tasarımcı adaylarının yaratıcı düşüncelerini geliştirmeyi amaçlamakla birlikte bazıları da öğrencilerin 3 boyutlu düşünme ve form yaratma becerilerini geliştirmeyi hedefler. Yaratıcı düşünceyi besleyen düşünsel metotların temelinde yaratıcı kişilik özelliklerinin ortaya çıkarılması vardır. Bu modeller yaratıcı kişi aracılığı ile yaratıcı ürünün potansiyelini ortaya çıkarmaya da hizmet ederler. Yaratıcı düşüncenin nesnel dönüşümü olan yaratıcı form üretme yaratıcı bir süreç sonucunda ortaya çıkmaktadır. Bu dinamik sürecin sonunda tasarım fikirleri tasarım eğitiminin gereği olan biçim ile içerik arasındaki bağlantıyı kuran, görsel dilin oluşturulmasını sağlayan üç boyutlu form tasarımlarına dönüştürülür. Formel metotlar ise bu aşamada yaratıcı ürüne ve onun gelişimine hizmet ederler. Bu yöntemlerin tümü yaratıcı bir ürün ortaya koyabilmek adına tasarım sürecinin sentez aşamasında gündeme gelmektedirler. Bu makale kapsamında tarihsel süreçte tasarım eğitimi, stüdyolar ve stüdyolardaki eğitim modelleri özelinde ele alınarak, yaygın eğitim metotları ve modeller irdelenmektedir. İki temel adım üzerine kurgulanan çalışmanın ilk adımında, günümüz tasarım stüdyolarında yaygın olarak kullanılan metotlar düşünsel ve formel olarak iki ayrı grupta ele alınarak bu metotların yaratıcı süreç, yaratıcı ürün, yaratıcı kişi özellikleri ile ilişkisi analiz edilmektedir. Çalışmanın ikinci adımında ise, bu metotlar Torrance Yaratıcı Düşünce Testinin alt yaratıcılık parametreleri (şekilsel, sözel) özelinde irdelenmektedir. ABSTRACTWhat makes architecture education special and privileged is its focus on learning based on experience and application (Schön, 1985: 89). Thus, design studies where this learning takes place in terms of architectural design form the backbone of the architecture education. The basic aim of the studio training is to develop the creative potentials and creative thinking and attitudes of the design
İlk kademe eğitim yapıları ve derslikler, çocukların algılarında yer eden ve mekânsal deneyim yaşadıkları ilk kamusal yapılardandır. Çocuklar gün içerisinde zamanlarının büyük bir bölümünü, etkileşim içerisinde oldukları, algı ve gelişimlerini etkileyen eğitim yapılarında geçirirler. Eğitim yapıları ve dersliklerde mekânsal algıyı etkileyen fiziksel parametreler çocuğun gelişimi, mekânsal algısı ve öğrenme verimliliği üzerinde doğrudan ya da dolaylı olarak etkilidir. Bu nedenle bu yapılarda mekan algısında etkili olan fiziksel parametrelerin bilinçli ve doğru tasarlanması önemlidir. Bu çalışmada algıyı etkileyen fiziksel parametreler (form, renk, doku, ışık, ölçek ve oran) ayrı ayrı ele alınarak ilk kademe eğitim yapılarında mekânsal algıya etkisi, farklı ülkelerde yer alan eğitim yapılarındaki kullanımlarından örneklerle irdelenmektedir. Sonuçlarda ise bu parametrelerin bilinçli kullanımları ile çocukların mekânsal algı ve gelişimlerine nasıl olumlu etki edilebileceğine dair öneriler sunulmaktadır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
hi@scite.ai
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.