No abstract

The use of intranasal (IN) midazolam in adults for sedation in upper gastrointestinal endoscopy has been evaluated in a controlled clinical study. Eighty-one patients with a mean age of 37.02 +/- 12.50 years who underwent upper gastrointestinal endoscopy for various reasons were included in the study. Three groups were formed according to the sedation regimen. In the first group (n = 30), patients received IN midazolam. In the second group (n = 28) intravenous (IV) midazolam was given for sedation, and the third group of patients (n = 23) received placebo before the procedures. Patients were monitored (using a pulse oximeter with an interval of 5 minutes until the 45th minute after the procedure) for arterial oxygen saturation, heart rate, systolic and diastolic arterial blood pressure, and respiratory rate. Efficacy of sedation, amnesia, side effects, and patients' preferences were evaluated. Superior results regarding the efficacy of sedation has been documented with the use of IV midazolam (p< 0.001), and this was the preferred route for drug application according to the patients' answers (p < 0.01). However, regarding amnesia, IN midazolam was found to be almost equally effective as IV midazolam (p < 0.05); moreover, IN route of drug application caused significantly fewer side effects than did the IV form (p < 0.001 ). Intranasal application of midazolam for gastrointestinal endoscopy appeared to be an interesting alternative to the IV route, the usage of which might be limited because of its potentially serious side effects. In contrast to the IV application of midazolam, the IN route may not even necessitate the monitoring of the patient during upper gastrointestinal endoscopy.

No abstract

No abstract

Çalışmamızın amacı spinal anestezi altında sezaryen ameliyatı geçirecek olgularda 10 mg levobupivakaine 10 mcg fentanil, 0.01 mg morfin veya salin eklenmesinin etkilerini karşılaştırmaktır.

GirişTetanoz, Clostridium tetani tarafından yara yerinden salınan tetanospazmin (ekzotoksin) isimli güçlü bir nörotoksin etkisiyle kontrol edilemeyen kas spazmları ile seyreden bir hastalıktır. Tetanospazmin alfa motor nöronların nöromusküler kavşağından sinir sistemine girer. Toksin buradan retrograt transport ile nö-ronal hücrelerin gövdesine ulaşır. Spinal kord veya beyin sapına gelen toksin, hücre dışı boşluğa ve buradan da presinaptik inhibitör hücrelere geçer. Bu hüc-reler transmitör olarak glisin ve GABA kullanmaktadır. ÖzetTetanoz akut gelişen, ölümcül seyredebilen, Clostridium tetani'nin ürettiği ekzotoksinlerin neden olduğu bir hastalıktır. Özellikle 60 yaş üzerinde yüksek mortalitesi nedeniyle önem arz etmektedir. Solunum tutulumu jeneralize tetanozda görülen en ciddi sorundur. Hastalarda görülen solunum yetersizliği ve havayolu tıkanıklığı sıklıkla ventilatör desteğini gerektirmektedir. Olgumuz 65 yaşında uygun immünizasyonu olmayan, jeneralize tip tetanoz tanısıyla solunum yetmezliği gelişen bir olguydu. Entübe edilerek yoğun bakım ünitesine alındı. Otonomik disfonksiyonları dü-zelmesi için 27 gün mekanik ventilatör desteğinde tutuldu. Sedasyon için midazolam ve magnezyum infüzyonu uygulanan hastaya sedasyonun yetmediği durumda kas gevşe-tici verildi. Otuz sekizinci günde kardiyak, hemodinamik ve solunum fonksiyonları düzelmiş olarak taburcu edildi. Bu yazıda, hastanın yoğun bakımdaki takip ve tedavi süreci sunuldu.

No abstract

No abstract