Plant cell walls are affected by many biotic and abiotic stress conditions. The aim of this study is to determine the effects of 24-Epibrassinolide (EBL) on some cell wall-related genes in root tissue of five-and ten-week-old Arabidopsis thaliana plants exposed to boron (B) deficiency (0 µM) or toxicity (3000 µM) at the transcriptional level. Expressions of the genes that encode cellulose synthase (CESA1, CESA4, CESA6 and CESA8), cellulose synthase-like (CSLB5), expansin (EXPA5, EXPA8 and EXPA14) and cell wall protein (SEB1) decreased under conditions of B deficiency and toxicity. EBL treatments, in general, led the expressions of these genes to reduce significantly. Expressions of xyloglucan endotransglucosylase/hydrolase genes (XTH21 and XTH23) changed only under conditions of B toxicity. Boron stress and/or EBL treatments caused different responses in expression of pectin methylesterase (PME2 and PME41) genes. As a result of B stress, the expression levels of investigated genes changed more in roots of five-weekold plants than in roots of ten-week-old plants. Results of the present study include new findings that support the ability of BRs to increase molecular aspects of tolerance to stress in plants.
Bu çalışmada Bartın’a yaklaşık 32 km uzaklıkta olan Arıt ilçesine bağlı köy ve mahallelerinden 2008 ve 2009 yıllarında toplam 13 bal örneği toplanmış ve bu örneklerde polen analizi yapılmıştır. Yapılan bal analizlerinde dominant, sekonder, minor ve eser miktarda polenler saptanmıştır. Bal örneklerinde gözlenen polenler 31 familyaya ait olup bu polenlerin 17’si cins ve 20’si tür düzeyinde teşhis edilmiştir. Bal örneklerinde dominant oranda bulunan polenler Castanea sativa ve İlex colchica, sekonder oranda bulunan polenler ise Castanea sativa, Ligustrum vulgare, Pyrus sp., Prunus sp. ve Apiaceae taksonlarına aittir. Bal örneklerinin hepsinde Castanea sativa polenleri gözlenmiştir. Görüldüğü gibi arılar her ne kadar çeşitli bitki türlerinden nektar toplasalar da bazı bitki türlerinden daha çok yararlanmakta ve bunlar yörenin önemli nektarlı bitkilerini oluşturmaktadır. Bu bitkilerden alınan polenler dominant polenleri oluşturarak balın kalitesini etkilediği gibi sekonder hatta minör durumdaki polenlerde ait olduğu bitkiye bağlı olarak balın kalitesi üzerine etkili olabilmektedir.
Iridaceae familyasına ait olan Crocus sativus L. triploid (2n=3x=24) bir bitkidir ve korm (corm)'ları aracılığı ile vejetatif olarak çoğaltılmaktadır. Crocus sativus çiçeklerinin stigmaları bitkinin ekonomik olarak en önemli kısmını oluşturmakta ve hem kuru stigmalarından elde edilen baharat hem de bitkinin adı safran olarak isimlendirilmektedir. Safran bitkisi kokusunu safranal, tadını pikrokrosin, rengini ise krosin adı verilen sekonder bileşiklerinden almakta olup bu metabolitleri stigmasında bulundurmaktadır. Safranın ekonomik değeri, boya, gıda ve kozmetik gibi çeşitli endüstri dallarında çok geniş kullanım alanının yanı sıra sekonder metabolitlerinin sahip olduğu anti-kanser özelliğinden ileri gelmektedir. Kormların çoğalma oranının yüksek olmaması ve patojenlerle bulaşık olma durumu safran üretimini kısıtlamakta ve kaliteyi düşürmektedir. Bu olumsuzluklar ve yetiştirme zorlukları nedeniyle yıllık safran üretiminin giderek azalması ve safran ihtiyacının karşılanamaması, araştırmaları safranın in vitro çoğaltımı üzerine yoğunlaştırmıştır. İn vitro kültür gibi biyoteknolojik yöntemler; safran bitkisi için kısa sürede büyük miktarlarda çoğaltım materyali elde etmeyi sağlamakta ayrıca, krosin, pikrokrosin ve safranal gibi ticari öneme sahip kimyasal maddelerin üretimi için de imkan sunmaktadır. Bu makalede, safranın başlıca sekonder metabolitleri ve in vitro kültürü üzerine yapılan bazı çalışmalar derlenmiştir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.