Cluster bean (Cyamopsis tetragonoloba (L.) Taub.), also called as guar, is used in industry, animal feeding and green pods are used as a fresh vegetable in some countries. This research is the first study in Turkey carried out nutritional composition. Ten edible guar lines were used as plant material. Green pod yield, yield components (number of pods per plant, single pod weight, pod length and pod width) and nutritional attributes (crude protein, digestible protein and dry matter ratios) of 10 guar lines were investigated with field experiments conducted in two growing seasons (2016-2017). Green pod yields per plant varied between 63.70 and 81.34 g; number of pods per plant varied between 18.78 and 25.98 piece. Single pod weights of the guar lines varied between 2.91 and 3.76 g and differences in single pod weights of the guar lines were found to be significant. Pod lengths varied between 10.86 and 12.43 cm and pod widths varied between 10.32 and 11.31 mm. Crude protein contents of guar lines varied between 14.38 and 17.22% DM and differences were not found to be significant; digestible protein contents varied between 65.40 and 75.25% CP and differences were found to be significant. Dry matter ratios of the green pods varied between 15.92 and 21.16%. Considering the correlations among the investigated traits, it was observed that green pod yields had significant positive correlations with the number of pods per plant, pod weights and pod lengths. Pod weights decreased with increasing number of pods; decreasing dry matter ratios were observed with increasing pod weights and pod lengths. A similar change was also observed in digestible protein contents based on crude protein contents.
Background and objectives This study was conducted to determine nutritional traits and mineral contents of green pods of ten different vegetable cluster bean genotypes. Findings Except for N, Cu, and crude fiber contents, differences in the other parameters of the genotypes were found to be significant (p < .01). Crude ash contents varied between 5.29%–8.30%, crude oil contents between 0.60%–0.78%, crude fiber contents between 13.96%–16.04%, total phenolics between 1.45–2.16 mg GAE/100 g and antiradical capacities between 14.02%–21.50%. For macronutrients, nitrogen contents varied between 23.01–27.56 g/kg, phosphorus contents between 2.31–2.73 g/kg, potassium contents between 22.59–25.38 g/kg, calcium contents between 6.89–8.91 g/kg, magnesium contents between 5.26–6.38 g/kg and sodium contents between 30.80–60.91 g/kg; for micronutrients, iron contents varied between 88–124 µg/g, copper contents between 5.99–7.47 µg/g, zinc contents between 8.25–16.55 µg/g, manganese contents between 17.68–20.93 µg/g, and boron (B) contents between 24.13–26.78 µg/g. Conclusions The genotype‐by‐trait (GT) biplot method was used for visual assessment of the relationships among the investigated traits and to group the genotypes based on correlations among the studied traits. Investigated traits fell into four groups in the resultant GT biplot. Significance and novelty The nutritional attributes of green pods of vegetable cluster beans were investigated for the first time in the Mediterranean basin (Çanakkale ‐ Turkey), and quite valuable outcomes were achieved. The green pods of vegetable cluster beans had higher values for the majority of investigated minerals than several vegetables. Additionally, 100 g consumption of green pods of cluster beans provided quite high nutrient uptakes for the human body.
Bu araştırma, çay fabrikalarından elde edilen çay çöpü atıklarından kompost yapımı sürecinin kısaltılması ve oluşan kompostun temel özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür. Bu amaç için; Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Teknoloji ve Tarımsal Araştırma Uygulama Merkezi (TETAM)'nde kurgulanan çalışmada çay fabrikalarından elde edilen çay atıkları taze keçi gübresi, kuru yonca ve su ile karıştırılmıştır. Karışım, sıcaklık ve hava kontrollü otomatik reaktörlere doldurularak kompost yapımı süresi boyunca karışımın sıcaklığı, nemi ve hava sıcaklıkları düzenli şekilde takip edilmiştir. Her sıcaklık azalması sırasında açılan tanktan örnek alınarak pH, EC, % C, % N değerleri ile C/N oranı analizleri takip edilmiş, hazır hale gelen komposttan son bir örnek alınarak bazı element (P, K, Ca, Mg, Fe, Cu, Zn, Mn, B, Na) analizleri yapılmıştır. Elde edilen verilere göre; kompost öncesi kullanılan çay atığının pH değeri 5.48 den 6.89 değerine yükselirken, suda eriyebilir tuz 1.885 dS m-1 değerinden 1.690 dS m-1 değerine düşmüştür. Takip edilen C ve N değerleri çay atığında %45.54 ve %1.58 olup C/N değeri 28.82 iken, kompostlaşma süreci sonunda alınan örnekte bu değerlerler %45.
Bu çalışmada, domates bitkisinin kalsiyum içeriğini artırarak meyvelerde Çiçek Burnu Çürüklüğü (ÇBÇ) oranını azaltma, verim ve verim özelliklerine etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bitkisel materyal olarak sanayi domatesi çeşidi (Lycopersicon esculentum L., Rio Grande)'nin kullanıldığı çalışma iki aşamadan oluşmuştur. Birinci aşamada, farklı kalsiyum kaynakları (Ca(OH) 2 ve CaSO 4) ve dozları (0, 100, 200, 300 gCa/m 2) uygulanarak domates fideleri yetiştirilmiştir. İkinci aşamada, elde edilen fideler saksılara dikilerek taban gübresi olarak triple süperfosfat, potasyum sülfat, kalsiyum amonyum nitrat, üst gübresi olarak kalsiyum nitrat uygulanarak vejetasyon denemesi kurulmuştur. Domates yetiştiriciliğinde, fide yetiştirme aşamasında ortama kalsiyum sülfat ilave edilmesinin meyve ağırlığını, meyve çapını, meyve boyunu artırdığı tespit edilmiştir. Ayrıca meyve sayısının arttığı, çiçek açtıktan sonra meyve oluşumunun daha hızlı olduğu ve hasat süresinin erken başlayıp daha uzun sürdüğü belirlenmiştir. Fide yetiştirme aşamasında ortama 100 gCa/m 2 dozunda kalsiyum sülfat ilave edilmesinin ÇBÇ görülen meyve sayısını azaltmasına karşın, kalsiyum hidroksit uygulanan fidelerde ÇBÇ olan meyveye rastlanmadığı ve bitki boyunun arttığı saptanmıştır. Ancak kalsiyum hidroksitin verim üzerindeki olumsuz etkisine dikkat edilmesi gerektiği tespit edilmiştir. Domates yetiştirilen alanlarda kalsiyum eksikliği varsa; fide yetiştirilen ortama 100 gCa/m 2 dozunda kalsiyum sülfat uygulanması ile meyvelerde ÇBÇ görülme olasılığının azaldığı sonucuna varılmıştır.
ÖzetArtan dünya nüfusu daha fazla tarımsal ürün ihtiyacı doğurmuş, artan üretim ise tarımsal atıkların miktarını giderek artırmıştır. Tarımsal atıklara, ülkemizdeki tarımsal üretim bakımından birçok üründe ilk on sıraya giren Çanakkale ilinde de sıklıkla rastlanılmaya başlanmıştır. Bu durum, tarımsal atıkların çevre boyutu ve toprak verimliliği gibi amaçlarla yeniden değerlendirilmesi veya giderimi konularına yönelik bilimsel çalışmalar yapılmasını gerektirmiştir. Bu kapsamda, Çanakkale ili bağ alanlarında her yıl budama sonrası açığa çıkan asma atıklarından elde edilen 'Asma Budama Atıkları Kompostu (AK)' ile Rize çay fabrikalarından elde edilen 'Çay Çöpü Kompostu (ÇK)'nun materyal olarak kullanıldığı bir araştırma kurgulanmıştır. Her iki tarımsal atığın kompost haline getirilmesinin ardından, kompostlar kuru madde esasına göre %0 (kontrol), %1 ve %3 seviyelerinde toprağa karıştırılarak, üçer tekerrürlü olacak şekilde iki boyutlu (2 Dimention: 2D) şeffaf cam düzeneklere alınmıştır. Düzeneklerdeki karışım tarla kapasitesine kadar nemlendirilerek, düzeneklere iki farklı türden 3'er adet solucan (Eisenia fetida ve Octodrilus transpadanus) bırakılmıştır. Üç gün 18 0 C'de inkübasyon sonrası 2D düzeneklerindeki solucan hareketlerine bağlı oluşan 'Galeri Alanları (GA)' ölçülmüştür. Elde edilen verilere göre; her iki solucan türünün kontrol grubunda (hiç bir karışım yapılmayan düzeneklerde) 2D düzeneğinin her iki tarafındaki GA arasındaki farklılık önemli olmamıştır (p>0,05). Bir tarafı kontrol ve diğer tarafında karışımların olduğu düzeneklerde, O. transpadanus türü solucan konulan %1 ÇK uygulamasında, uygulama yapılan tarafta ölçülen GA, kontrole göre daha yüksek olmuştur (p<0,05). E. fetida konulan hiç bir AK ve ÇK seviyelerinde, GA değerleri arasındaki farklılık önemli seviyelere ulaşmamıştır (p>0,05). Bu araştırmada, iki ayrı solucan türünün toprağa karıştırılan farklı organik materyallere yönelimlerinin farklılık gösterdiği, O. transpadanus türünün kompostlanmış organik materyallere yönelimlerinin E. fetida türüne kıyasla daha fazla olduğu saptanmıştır.Anahtar kelimeler: Asma budama atığı, çay çöpü, kompost, solucan. The Effect of Soil Mixed Vineyard Pruning Waste Compost and Tea Waste Compost on Preference of Eisenia fetida and Octodrilus transpadanus (Annelida-Clitellata) Earthworms AbstractIncreasing population of the world is in need of more agricultural product, and in the same time, the increased production is also increased the amount of agricultural waste. Agricultural wastes are also frequently encountered in Çanakkale province, which has entered the top ten ranks in terms of agricultural production in our country. This necessitated the re-evaluation of agricultural wastes for purposes such as environmental size and soil fertility, or scientific studies on the disposal of agricultural wastes. In this context, a research was carried out in which 'Vineyard Wastes Compost (VWC)', which is come out after each year pruning practices from Çanakkale vineyard areas, and 'Tea Waste Compost (TWC)' obtained from Ri...
Makale TarihçesiÖz − Sakız fasulyesi bitkisine farklı dozlarda uygulanan molibdenin yeşil bitkide, yeşil baklada ve tohumdaki toplam azot, demir, bakır, çinko, mangan ve molibden elementleri üzerine etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bitki materyali olarak sakız fasulyesi, uygulama materyali olarak molibden elementinin 5 farklı dozu (0, 50, 100, 150, 200 µgMo/kg) kullanılmıştır. Yeşil bitki, yeşil bakla ve tohumda en yüksek toplam azot miktarı 100 µgMo/kg uygulamasında tespit edilmiştir. En yüksek toplam demir miktarı bitki ve baklada kontrolde, tohumda ise 200 µgMo/kg uygulamasında elde edilmiştir. En yüksek toplam bakır miktarı bitkide 200 µgMo/kg uygulamasında, baklada kontrolde, tohumda ise 50 µgMo/kg uygulamasında tespit edilmiştir. En yüksek toplam çinko miktarı bitkide ve baklada 50 µgMo/kg uygulamasında, tohumda ise tanıkta saptanmıştır. En yüksek toplam mangan miktarı bitkide ve baklada 150 µgMo/kg uygulamasında, tohumda ise tanıkta elde edilmiştir. En yüksek toplam molibden miktarı bitkide ve baklada 150 µgMo/kg uygulamasında, tohumda ise 200 µgMo/kg uygulamasında tespit edilmiştir. Toplam azot miktarları arasında bitki ve bakla değerlerinde istatistiksel olarak %1, toplam demir miktarları arasında tohumda istatistiki anlamda %5, toplam bakır miktarları arasında istatistiki anlamda baklada %5, toplam molibden miktarları arasında istatistiki anlamda bitkide, baklada ve tohumda %1 önem düzeyinde fark elde edilmiştir. Toplam mangan ve toplam çinko miktarları arasında istatistiki anlamda bir fark tespit edilmemiştir.
Canlıların beslenmesinde önemli yer tutan protein kaynaklarından biri olan sakız fasulyesinin önemli bir seçenek olabileceği düşüncesiyle bu araştırma planlanmış ve çalışmada farklı molibden dozlarının sakız fasulyesinin verim ve kalite özelliklerine etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Sakız fasulyesi (Cyamopsis tetragonoloba L.) bitkisi Fabaceae familyasında yer alan bir baklagil bitkisidir. Türkiye'de çok fazla tanınmamasına rağmen sağlık, gıda, kozmetik gibi birçok alanda sakız fasulyesi kullanılmaktadır. Türkiye'de guar özellikle gıdalar olmak üzere birçok alanda kıvam artırıcı olarak kullanılmakta olup "guar gum" adı ile ithal edilmektedir. İthalatı azaltabilecek potansiyeli nedeniyle çalışmamızda seçilen bitki materyali olarak sakız fasulyesinin Türkiye için tescil aşamasındaki yeni bir hattı seçilmiştir. Molibden elementinin seçilen guar hattında verim ve verim özellikleri üzerine etkileri ile protein içeriğine katkısının belirlenmesi amacı ile yürütülen çalışmada 5 molibden dozu (0, 50, 100, 150, 200 µgMo/kg) kullanılmıştır. Guar bitkisinin vejetasyon dönemi ortasında alınan yeşil örneklerinde: bitki yaş ağırlığı, bitki kuru ağırlığı, bitki boyu, bitki çapı ölçülmüştür. Yeşil bakla örneklerinde bakla yaş ağırlığı, bakla kuru ağırlığı, bakla sayısı belirlenmiş; hasatta alınan bitki, bakla ve tohum örneklerinde tohum verimi, bakla sayısı, bakla verimi ölçümleri yapılmıştır. Ayrıca yeşil bitkide, yeşil baklada ve tohumda toplam protein analizleri yapılmıştır. En yüksek verimin yeşil bitki ve tohumda; 50 µgMo/kg uygulamasında, yeşil baklada ise tanıkta olduğu saptanmıştır. En fazla toplam protein değerinin yeşil bitki, yeşil bakla ve tohumda 100 µgMo/kg uygulamasında olduğu tespit edilmiştir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
hi@scite.ai
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.