ÖZ Günümüz dünyasındaki teknolojik gelişmeler, yeni meslek alanlarını ortaya çıkararak mesleki ve teknik eğitimin önemini artırmıştır. Türkiye'de mesleki ve teknik eğitimin geliştirilmesine yönelik olarak "Mesleki Eğitim ve Öğretim Sistemini Güçlendirme Projesi (MEGEP)" başlatılmıştır. MEGEP'in eğitim modüllerinin etkinliğinin tespitine yönelik olarak şimdiye kadar birçok çalışma yapılmış olup, bu çalışmalar sonucunda modüllere ilişkin olarak mesleki eğitimin başarıya ulaşması noktasında birtakım sorunların yaşandığı tespit edilmiştir. Bu çalışmada da, Ticaret Meslek Liselerinde MEGEP modülleri kapsamında verilen muhasebe eğitiminin etkinliğinin öğrenci görüşleri doğrultusunda değerlendirilmesi amaçlanmıştır.Bu amaçla bir anket hazırlanarak İstanbul'da bulunan ticaret meslek liselerinin arasından basit rassal örnekleme yöntemiyle seçilen 10 okulda toplam 500 öğrenciye uygulanmıştır. Anket sonuçları SPSS 11 istatistik paket programından faydalanılarak analiz edilmiştir. Yapılan analizlerin sonucunda, öğrencilerin muhasebe eğitimine yönelik olarak hazırlanan modüllerden orta düzeyde memnun oldukları tespit edilmiştir.
Geleneksel maliyet sistemlerine alternatif olarak geliştirilen Faaliyet Tabanlı Maliyetleme (FTM) sistemi geleneksel yöntemden daha doğru maliyet sistemi sunduğundan birçok firma tarafından kullanılmaya başlanılmıştır. Bununla birlikte sistemin uygulamasının ve güncellenmesinin çok zor olması, aynı zamanda pahalı, çok zaman alıcı, çalışanlar tarafından desteklenmemesi, atıl kapasite maliyetlerini ürünlere yansıtması gibi eksik yönlerinden dolayı işletmeler nezdinde önemini yitirmeye başlamıştır. FTM'nin sözkonusu dezavantajlarını ortadan kaldırabilmek amacıyla ve aynı zamanda FTM'nin güçlü yönlerini içinde barındıran iki yeni maliyetleme yöntemi geliştirilmiştir. Bunlardan birincisi, zamanı maliyet etkeni olarak kullanan Zaman Etkenli Faaliyet Tabanlı Maliyetleme Yöntemi (ZEFTM), ikincisi ise Kaynak Tüketim Muhasebesi (KTM) Yöntemidir. Çalışmanın konusunu oluşturan KTM yöntemi, FTM yönteminin odağını oluşturan faaliyetler yanında kaynaklara odaklanarak maliyetleri kaynaklar temelinde sınıflandıran ve böylece yönetime ayrıntılı maliyet bilgileri sunan güçlü bir yönetim aracı olarak değerlendirilmektedir. Çalışmada öncelikle KTM yöntemi detaylı olarak anlatılmış, sonrasında yöntemin uygulanmasına yönelik örnek bir uygulamaya yer verilmiştir. KTM yönteminin ürettiği sonuçların FTM ve ZEFTM yöntemlerinin ürettiği sonuçlara göre farklılığını vurgulamak amacıyla örnek uygulama kapsamındaki veriler kullanılarak FTM ve ZEFTM yöntemlerine göre de maliyet hesaplaması yapılmış ve elde edilen sonuçlar KTM'nin uygulama sonuçlarıyla karşılaştırılmıştır.
The detection and prevention of fraud in enterprises largely depends on the existence of an effective internal control system and its continuous updating according to changing conditions. In this study, in order to reveal the role of internal control in the prevention of fraud in enterprises, it is aimed to identify fraudulent actions through a case experienced in an enterprise engaged in international freight transportation activities by road and to offer solutions for prevention. For this purpose, in the study, firstly, information about fraud and internal control is given and the relationship between them is mentioned and then the process of determining the frauds performed by the employees in an enterprise engaged in international freight transportation by road and the solution suggestions for the prevention of these frauds were revealed by case study method. As a result of the study, it was concluded that employee fraud in the enterprise was significantly caused by the lack of information and communication from internal control components and surveillance activities.
Nowadays, competition between enterprises are increasing and information Technologies are developing rapidly. These developments leave every profession and profession member faced with the necessity to keep up with the changes and developments in the related field. This change and development is also in the profession of accountancy. Each business needs people who wil lstart from the preaccountancy and followup their business and transactions until the end of the financial year as part of the accounting process. These are primarily preferred among the accounting department graduates of Vocational and Technical High School whose new name is vocational and technical anatolian high school. At this point, the quality of accounting education in highschools gain importance.
ÖzetTürev ürünlerin muhasebeleştirilmesine ilişkin olarak yapılmış sınırlı sayıda akademik çalışma var olmakla beraber, endeks opsiyon sözleşmelerinin muhasebeleştirilmesine ilişkin akademik bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu bağlamda çalışmada, vadeli İşlemler ve Opsiyon Borsası'nda işlem görmekte olan endeks opsiyon sözleşmelerine yönelik olarak TMS 39 ve TFRS 9 Finansal Araçlar Standartları kapsamında yapılması gereken işlemleri ve bunlara yönelik muhasebeleştirme işlemlerini göstermek amaçlanmıştır. Bu amaçla çalışmada Vadeli İşlemler ve Opsiyon Borsası'nda (VİOP) en yüksek işlem hacmine sahip olan BIST 30 endeks opsiyon sözleşmelerine ilişkin olarak kurgulanmış örnek bir uygulama kapsamında söz konusu sözleşmelere ilişkin muhasebeleştirme işlemlerine yer verilmiştir.Anahtar Kelimeler: Türev Finansal Araçlar, Opsiyon Sözleşmeleri, TMS 39, TFRS 9.
AbstractThere is a limited number of academic studies about accounting for derivative products but non of them relating to the accounting for index option contracts. Within the scope of the study, it is aimed to indicate accounting regulations and procedures to be followed under IAS 39 and IFRS 9 for option contracts which traded in Futures and
Şirketlerin piyasalarda devamlılığını sağlamada, şirketlerin dönem kâr-zarar tutarlarının cari ve yalın değerlerinin doğru tespiti büyük önem arz etmektedir. Bundan dolayı Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarının ulaşmak istediği ana amaçlardan biri dönemsel kârın doğru tespiti ve sermayenin korunabilirliği konusudur. Nitekim Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarının kavramsal çerçevesinde "Sermayenin Korunması" kavramı üzerinde önemle durulmuş olması bunun kanıtıdır. Ancak kavramsal çerçevede sermayenin korunması için yapılacak işlemlerin, sermayenin korunması noktasında yetersiz kaldığı düşünülmektedir. Bu bağlamda çalışmada şirketlerin dönem kârlarının cari ve yalın değerlerinin tespiti ve böylece sermayenin reel olarak korunmasına yönelik bir öneride bulunulmuştur. Bu öneri kapsamında Borsa İstanbul'da işlem gören Isuzu A.Ş.'nin geçmişe dönük mali tablolarından yola çıkılarak geçmiş yıl kârlarının cari ve yalın değerleri yeniden tespit edilmiştir. Bu tespit sonucunda, şirketlerin açıkladığı dönem kâr-zarar tutarlarının, cari kâr-zarar tutarlarından tamamen uzak olduğu, dolayısıyla şirketlerin kâr payı yerine özsermayelerinin bir kısmını dağıttıkları tespit edilmiştir.
Bu çalışmada, Türkiye'de lisans düzeyinde verilen muhasebe eğitiminin Uluslararası/Türkiye Finansal Raporlama Standartlarına uyum derecesinin tespiti hedeflenmiştir. Bu amaçla çalışmada, Türkiye'deki devlet ve vakıf üniversitelerinde yoğun olarak muhasebe derslerinin bulunduğu İşletme Bölümlerinin ders planlarında yer alan muhasebe derslerinin içerikleri analiz edilmiştir. Analizin sonucunda muhasebe derslerinin içeriklerinin büyük ölçüde Uluslararası/ Türkiye Finansal Raporlama Standartlarına uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.