In this study, piezoelectric based compressive type accelerometer has been de-signed by using PZT-5A ceramics with bellewasher type spring. FEA analysis were carried out by using COMSOL. According to COMSOL simulation, reso-nance frequency is nearly 42500 Hz. Sensitivity of the designed sensors were measured and compared each other. Frequency spectrum was between 100Hz-10 kHz. The effects of piezodisk thickness, stiffness of the spring and seismic mass on the sensitivity of the designed sensor were investigated. Voltage output is in-creasing from 4.1 mV/g to 12.7 mV/g while seismic mass is raised from 3 gr to 10 gr. Linearity depending on the frequency of the designed accelerometer was dis-torted above 5.5 kHz like commercial accelerometer. In addition, real-time tests were performed using a calibrated accelerometer and a designed accelerometer on the internal combustion engine and drivetrain. Vibration profiles were carried out randomly. According to the results obtained here, it is observed that all the peaks were matched with a coefficient about 1.3.
Bu çalışmada, 6 farklı silajlık mısır çeşidinin (Samada-07, AGA, SY-Antex, SY-Inove, Kalideas, Simpatico) silaj verimi üzerine su kullanımın etkinliğinin etkileri incelenmiştir. Ayrıca, farklı FAO olum gruplarına sahip silajlık mısır çeşitleri ekonomik analize tabi tutulmuş ve çeşitlerin net kazanç değerleri belirlenmiştir. Çalışma Bilecik ekolojik koşullarında iki yıl süreyle (2019 ve 2020) ve tesadüf blokları deneme desenine göre 3 tekrarlamalı olarak kurulmuştur. En yüksek su kullanım etkinliği ve silaj verimi Samada-07 (sırasıyla 21.15 kg/m ve 94.6 t/ha) ve AGA (sırasıyla 18.73 kg/m ve 83.77 t/ha) çeşitlerinden elde edilmiştir. En düşük su kullanım etkinliği değeri SY-Antex, silaj verimi ise Sy-Antex, Kalideas ve Simpatico çeşitlerinden elde edilmiştir. En yüksek net kazanç Samada-07 ve AGA, en düşük ise Sy-Antex, Kalideas ve Simpatico çeşitlerinden elde edilmiştir. Sonuç olarak, Bilecik ekolojik koşullarında ana ürün mısır yetiştiriciliğinde; silaj verimi, su kullanım etkinliği ve ekonomik analizlere göre yerel ve geççi çeşitler olan Samada-07 ve AGA çeşitleri ön plana çıkmıştır. Ayrıca erkenci çeşitler (Kalideas ve Simpatico) ortancı çeşitlere (SY-Inove ve SY-Antex) göre oranla daha iyi performans sergilemiştir.
Bu çalışmada 2017 yetiştirme döneminde Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Araştırma ve Uygulama alanında, sofralık domateste farklı sulama seviyeleri ve malç uygulamasının ekonomik su kullanım etkinliği ile net gelire olan etkilerini araştırmak için yapılmıştır. Araştırma tesadüf bloklarında bölünmüş parseller deneme desenine göre, ana parselleri malçlı (M) ve malçsız (NM) konular, alt parselleri ise sulama konuları (A sınıfı buharlaşma kabında meydana gelen yığışımlı buharlaşmanın %100 (I100), %75 (I75), %50 (I50) ve %25 (I25)’i) oluşturacak şekilde 3 tekrarlı olarak kurulmuştur. Çalışma sonucunda en yüksek verim I100×M konusundan 72,56 t ha-1, en yüksek ekonomik su kullanım etkinliği ise 22,52 TL m-3 olarak elde edilmiştir. Birim hacim sulama suyuna karşılık elde edilen net gelir 8,53 TL m-3 ve birim alandan elde edilen net gelir ise 40662,4 TL olarak hesaplanmıştır. Çalışma sonucunda sulama suyu seviyelerinden bağımsız olarak malç uygulanan konulardan daha yüksek ekonomik su kullanım etkinliği ve net gelir elde edilmiştir.
Mercimek insan gıdası ve hayvan yemi olarak kullanılan ve toprak verimliliğini arttıran çok önemli bir yemeklik tane baklagil bitkisidir. Kurak bölgelerde mercimeğin çimlenme ve fide gelişimi verimi etkileyen en önemli faktörlerden birisidir. Mercimek tarımında yüksek verim için bölgeye uygun yüksek verimli çeşitlerin seçiminin yanında, yetiştirme tekniklerinin de iyileştirilmesi diğer önemli bir yöntemdir. Son yıllarda üzerinde durulan konulardan birisi ekim öncesi tohum uygulamaları (priming) dır. Yeşil mercimek çeşitlerinde farklı priming uygulamalarının çimlenme özellikleri ile fide gelişimi üzerine etkisinin araştırıldığı bu çalışma; kontrollü bitki büyütme odasında iki kışlık (Ankara Yeşili ve Ceren), bir yazlık (Sultan) ve bir yerel olmak üzere 4 yeşil mercimek genotipi ile 2019 yılında yürütülmüştür. Araştırmada kullanılan çeşitlerin tohumları ekimden önce; priming uygulamasız, saf su, gibberellik asit (50 ve 100 ppm), hümik asit (2000 ve 4000 ppm) ile muamele edilmiştir. Sonuç olarak, mercimek çeşitlerinin tohumlarına farklı ön uygulamalar yapılarak yürütülen çalışmada uygulanan bütün ön uygulamaların kontrole göre çimlenme oranını arttırdığı belirlenmiştir. Gibberellik asit dozlarının sürgün uzunluğu, hümik asit dozlarının ise kök uzunluğu artışında daha etkili olduğu belirlenmiştir. Priming uygulamalarının incelenen çimlenme ve fide özelliklerine genellikle olumlu etki ettiği belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Mercimek, Genotip, Priming, Çimlenme, Fide bstract-Lentil is a very important edible legume plant used for human food and animal feed. Germination and seedling development of lentils in arid regions is one of the most important factors determining yield. In lentil farming, besides the selection of yielding cultivars suitable for that region, improvement of agricultural practices and methods are highly effective for high yield. One of these practices is the pre-sowing seed applications (priming) which have been focused on in recent years. This study was conducted to investigate the effect of different priming treatments on germination characteristics and seedling growth of green lentil varieties. The study was carried out in 2019 in a controlled plant growing room with 4 green lentil genotypes: two winter cultivars (Ankara Yeşili and Ceren), one spring cultivar (Sultan) and one local genotype. Seeds were primed with control, pure water, gibberellic acid 50 ppm, gibberellic acid 100 ppm, humic acid 2000 ppm and humic acid 4000 ppm before planting. As a result, it was determined that all pretreatments applied to the lentil cultivars increased germination rate compared to control. It was determined that gibberellic acid doses were more effective on shoot length and humic acid doses were more effective on root length. Priming applications generally had a positive effect on the germination criteria examined.
Artan dünya nüfusu nedeniyle tatlı su bulunabilirliği sınırlı bir kaynak haline gelmektedir. Atık suyun tarımda yeniden kullanılması yetiştirilen ürünler için yararlı olan besinleri içerdiğinden dikkat çekmiştir. Atık su, bitkileri için besin kaynağı olarak kullanılabilmektedir. Ancak, hem çevre hemde bitki açısından toksitesi konusunda çok yönlü araştırmalara ihtiyaç bulunmaktadır. Bu çalışmada, farklı atık su konsantrasyonlarının (saf su, % 25, % 50, % 75 ve % 100) üç farklı mısır çeşidinin (Kefieros, Kerbanis, Kontigos) çimlenme ve fide gelişimi üzerine etkisi incelenmiştir. Çalışma, faktöriyel düzende tesadüf parselleri deneme desenine desenine göre 4 tekrarlı olarak yürütülmüştür. Deneme kontrollü şartlarda 25 ˚C yürütülmüştür. Çimlenme yüzdesi, fide uzunluğu, kök uzunluğu, fide yaş ve kuru ağırlığı, kök yaş ve kuru ağırlığı incelenmiştir. Çeşitler arasında incelenen tüm özellikler (çimlenme yüzdesi hariç) ve atık su konsantrasyonları arasında çeşitler bakımından istatistiki olarak önemli farklılıklar bulunmuştur. Çalışmada, % 25 atık su konsantrasyonunun çimlenmeyi teşvik ettiği fakat artan konsantrasyonların azalttığı belirlenmiştir. Fide gelişimi üzerine % 75 atık su konsantrasyonunun teşvik edici bir özelliğe sahip olduğu belirlenmiştir.
Küresel iklim değişikliği, hızla artan dünya nüfusu tatlı su kaynakları üzerinde bir baskı oluşturmuş ve bu baskıda özellikle tarım sektörünü alternatif su kaynağı arayışına itmiştir. Bu kaynakların başında ise arıtılmış atık sular gelmektedir. Bu çalışmada, farklı konsantrasyonlardaki arıtılmış atık su seviyelerinin (0, %25, %50, %75 ve % 100) farklı mürdümük genotiplerinin çimlenmesi üzerine etkileri araştırmıştır. Bitki materyali olarak bir adet yerel populasyon (4301) ve bir adet çeşit (GAP Mavisi) kullanılmıştır. Çalışma Tesadüf Bloklarında Bölünmüş Parselleri Deneme Desenine göre 4 tekrarlı olarak kontrollü şartlarda yürütülmüştür. Araştırmada, çimlenme oranı, sürgün uzunluğu, kök uzunluğu, sürgün yaş ve kuru ağırlığı, kök yaş ve kuru ağırlığı ile vigor indeksi incelenmiştir. Çalışma sonucunda 4301 yerel populasyonunun Gap Mavisi çeşidi kadar arıtılmış atık suyuna olumlu cevap verdiği belirlenmiştir. Ayrıca arıtılmış atık su seviyelerinin incelenen tüm özellikleri % 75 düzeyine kadar arttırdığı görülmüştür.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
hi@scite.ai
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.