With globalization, it is required to support the innovative behaviors of employees as a driving force in order for organizations to increase their market share, provide competitive advantage and ensure organizational sustainability. The purpose of this study is to establish the intermediary role of green human resources management in the relationship between employees’ innovative behavior and organizational sustainability in the tourism sector. Data collection was achieved by conducting a survey of 615 hotel employees who work in accommodation establishments which are located in the city of Muğla (Turkey). In the scope of this study, validity and reliability analysis of the measurement scales were conducted and SmartPLS software was applied to implement a variance-based structural equation model. Within this framework, the research primarily discussed the variables among the relationship of organizational sustainability, IB, and green human resources management, and hypotheses were formed. A mediation test was conducted by selecting the bootstrap method in order to test the indirect effect that employees have on the perception of innovative behavior. The result of the study shows organizational sustainability has a significantly positive effect on innovative behavior and green human resources management, and also it emerged that green human resources management has a partial mediating effect on the success of organizational Sustainability on innovative behavior. Findings of the research state that whilst it is anticipated that the study can contribute to the literature theoretically and practically, a variety of proposals have been put forward for the benefit of future studies and operators to use.

This study was conducted to investigate the relationship between the individual cultural characteristics of consumers and their intention to use digital services and applications in the tourism sector, and whether Perceived Benefit and Perceived Ease of Use, which are the elements of technology acceptance, have a mediating effect in this relationship. For this purpose, the data collected from 303 participants were analyzed by Structural equation modeling (SEM) method. The findings indicate that "perceived ease of use" has a partial mediator effect in the relationship between "Intention to use digital tourism applications and services" and the "uncertainty avoidance" sub-dimension of individual culture, and a full mediator effect in the relationship between "collectivism" and "long-term orientation" sub-dimensions. In addition, it was concluded that the “perceived usefulness” has a partial mediator effect in the relationship between the “intention to use digital tourism applications and services” and “collectivism”, one of the sub-dimensions of individual culture, and has a full mediator effect in the relations of the sub-dimensions of “uncertainty avoidance” and “long-term orientation”. With the difference tests applied to the demographic data of the participants, the effects of demographic characteristics were examined and interpreted.

Bazı girişimciler güçlü bir para kazanma arzusuyla bir girişimde bulunurken, diğerleri sağladıkları sosyal fayda ile motive olurlar. Sosyal girişimcilerin kişilik özellikleri diğer girişimcilerden farklıdır. Sosyal girişimciler, başarılı bir girişimcinin tüm yeteneklerine ve güçlü bir değişim arzusuna sahiptir. Kollektif faaliyetlerde sosyal faydayı en üst düzeye çıkarmak için çalışırlar. Güçlü bir sosyal adalet anlayışına sahiptirler. Sosyal girişimciler kendinden emin, enerjiktirler ve başkalarını girişimlerine katılmaya kolayca ikna edebilirler. Güçlü bir ağ geliştirme yeteneği, vizyon sahibi sosyal girişimcilerin önemli özelliklerinden biri olarak kabul edilebilir. Ayrıca sosyal girişimciler, hedef kitleleri için üstün değer yaratırlar. Bu çalışmada, Türk üniversite öğrencilerinin beş faktör kişilik özellikleri ile sosyal girişimcilik eğilimleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Uşak ve Aksaray Üniversitelerindeki 229 üniversite öğrencisinin beş faktör kişilik özelliklerini ve sosyal girişimcilik eğilimlerini ölçmek için kapsamlı bir anket kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre; dışadönüklük, uyumluluk,sorumluluk, deneyime açıklık ve sosyal girişimcilik eğilimi alt boyutları arasında anlamlı bir ilişki bulunmaktadır.

Motivasyon, bireyin güdülenerek bir davranışı sergilemesini açıklamaktadır. Akademik motivasyon ise, bireyi öğrenim hayatı için bir davranışa ve çalışmaya yönlendiren güç olarak ifade edilebilir. Motivasyon bireyi başarıya ulaşmaya veya bir amacı gerçekleştirmeye bilinçli olarak yöneltir. Bu çalışmada, üniversite öğrencilerinin akademik motivasyon düzeyleri incelenmiştir. Çalışmanın amacı, tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi döneminde üniversite öğrencilerinin akademik motivasyon düzeylerinin demografik faktörler açısından belirlenmesidir. Elde edilen sonuçlara göre, pandemi döneminde üniversite öğrencilerinin akademik motivasyon düzeyleri ile demografik faktörler arasında ilişki olduğu bulunmuştur. Covid-19 hastalığı geçiren üniversite öğrencilerinin başarıya yönelik içsel motivasyon düzeylerinin düşük olduğu, ailesinde Covid-19 hastalığı geçirenlerde ise, bilmeye yönelik içsel motivasyonlarının düşük olduğu tespit edilmiştir.

The aim of this study is to determine the relationship between the job satisfaction levels of public sector health workers and their organizational commitment. The research was conducted with the participation of health sector employees. Job Satisfaction Scale and Organizational Commitment Scale were used. In the study, job satisfaction and organizational commitment levels were also investigated in terms of demographic variables. The obtained data were analyzed by statistical methods.  Descriptive Statistics, ANOVA, t test, correlation and regression analysis were used. According to the findings; there is a negative relationship between emotional continuance and external satisfaction. There is positive correlation between continuance commitment internal satisfactions, and negatively significant relationship between continuance commitment and external satisfaction. In addition, a significant negative correlation was founded between normative commitment and internal satisfaction, positive significant relationship between normative commitment and external satisfaction. It was determined that continuance commitment and normative commitment variables had a significant effect on the internal job satisfaction of helthcare personnel, while emotional commitment, continuance commitment and normative commitment variables had a significant effect on external job satisfaction. It was found that demographic factors are also effective on job satisfaction and organizational commitment. ​Extended English summary is in the end of Full Text PDF (TURKISH) file.   Özet Bu çalışma ile kamu sektörü sağlık çalışanlarının iş tatmin düzeyleri ile örgütsel bağlılık düzeyleri arasındaki ilişkinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma sağlık sektörü çalışanlarının katılımı ile gerçekleştirilmiştir. İş tatmini ölçeği ve örgütsel bağlılık ölçeği kullanılmıştır. Çalışmada ayrıca iş tatmini ve örgütsel bağlılık düzeyleri demografik değişkenler açısından da araştırılmıştır. Elde edilen veriler istatistiki yöntemler ile analize edilmiştir. Tanımlayıcı İstatistikler, ANOVA, t testi, korelasyon ve regresyon analizi kullanılmıştır.   Araştırma sonucunda elde edilen bulgulara göre; duygusal bağlılık ile dışsal tatmin arasında negatif yönlü bir ilişki vardır. Devam bağlılığı ile içsel tatmin arasında pozitif yönlü, devam bağlılığı ile dışsal tatmin arasında negatif yönlü anlamlı bir ilişki bulunmaktadır. Ayrıca normatif bağlılık ile içsel tatmin arasında negatif yönlü anlamlı bir ilişki ve normatif bağlılık ile dışsal tatmin arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişki bulgulanmıştır. Sağlık personellerinin içsel iş tatminlerine devam bağlılığı ve normative bağlılık değişkenlerinin anlamlı birer etkisi olduğu, dışsal iş tatminlerine duygusal bağlılık, devam bağlılığı ve normatif bağlılık değişkenlerinin anlamlı birer etkisi olduğu tespit edilmiştir. Demografik faktörlerin de iş tatmini ve örgütsel bağlılık üzerinde etkili olduğu bulgulanmıştır.