Copyright and reuse:Sussex Research Online is a digital repository of the research output of the University.Copyright and all moral rights to the version of the paper presented here belong to the individual author(s) and/or other copyright owners. To the extent reasonable and practicable, the material made available in SRO has been checked for eligibility before being made available.Copies of full text items generally can be reproduced, displayed or performed and given to third parties in any format or medium for personal research or study, educational, or not-for-profit purposes without prior permission or charge, provided that the authors, title and full bibliographic details are credited, a hyperlink and/or URL is given for the original metadata page and the content is not changed in any way.Article accepted for publication in Journal of Experimental Psychology: General. http://dx.doi.org/10.1037/xge0000175 © American Psychological Association (APA) This article may not exactly replicate the authoritative document published in the APA journal. It is not the copy of record. contrast between independence and interdependence does not adequately capture the diverse models of selfhood that prevail in different world regions. Cultural groups emphasize different ways of being both independent and interdependent, depending on individualism-collectivism, national socioeconomic development, and religious heritage. Our seven-dimensional model will allow future researchers to test more accurately the implications of cultural models of selfhood for psychological processes in diverse ecocultural contexts.Keywords: CULTURE; SELF-CONSTRUALS; INDEPENDENCE-INTERDEPENDENCE Twenty-five years ago, Markus and Kitayama (1991) published their classic article on culture and the self, proposing that people in different parts of the world tend to construe themselves in two fundamentally different ways. They argued that Western cultures are unusual in promoting an independent view of the self as bounded, unitary, stable, and separate from the social context, whereas cultures in other parts of the world emphasize an interdependent view of the self as closely connected to others, fluid, and contextually embedded. They proposed that people with independent self-construals would strive for self-expression, uniqueness, and self-actualization, basing their actions on personal thoughts, feelings, and goals. In contrast, people with interdependent self-construals would strive to fit in and maintain social harmony, basing their actions on situationally defined norms and expectations.Markus and Kitayama's (1991) proposals had a dramatic impact on social, personality and developmental psychology, challenging ethnocentric assumptions, drawing attention to cultural diversity, and providing conceptual tools for theorizing about it. Social and personality psychologists used measures and manipulations of self-construals to predict numerous outcomes: cognitive styles, well-being, self-regulation, selfesteem, communication styles, social anxiety, and pro...

Bu araştırmanın temel amacı, bir üniversitede okuyan genç girişimci adayların eğitim öncesi durumları da dikkate alınarak, aldıkları girişimcilik eğitimi ile girişimcilik motivasyonları arasındaki ilişkileri incelemektir. Nicel yaklaşımla yürütülen araştırmada, "ön-deneysel" araştırma deseninin "tek gruplu ön-test son-test" türünden yararlanılmıştır. Araştırmada, Aksaray Üniversitesi'nde girişimcilik dersi alan öğrencilerden kolayda örnekleme ile eğitim öncesi ve sonrası bir anketle veri toplanmıştır. Toplanan 1340 kullanılabilir katılımcı verisi, faktör analizi, ilişkili örneklem t-testi ve ANCOVA (kovaryans analizi) ile analiz edilmiştir. Sonuçlar, üniversitede okuyan genç girişimci adaylarından oluşan katılımcıların girişimcilik motivasyonlarının duygusal ve akılcı olmak üzere iki alt boyutta toplandığını ve alınan girişimcilik eğitimi ile girişimcilik motivasyonunun her iki alt boyutu arasında da istatistiksel olarak anlamlı ilişkiler olduğunu ortaya koymuştur. Buna göre, alınan girişimcilik eğitimi sonrasında katılımcıların girişimciliğe yönelik akılcı motivasyonlarının ortalama puanlarının daha çok olumlu yönde bir değişim ve gelişim gösterdiği; buna karşın duygusal motivasyonlara yönelik ortalama puanlarında, görece olumsuz yönde bir değişim ya da düşüş gerçekleştiği tespit edilmiştir. Çalışmada, ayrıca daha önce bir işte çalışmış olanların çalışmayanlara, babası özel sektörde ve kendi işinde çalışanların ise babası kamu sektöründe memur ya da işçi olanlara kıyasla alınan girişimcilik eğitimi sonrasında eğitim öncesine göre her iki motivasyon boyutuna yönelik ortalama puanlarında olumlu değişimler ya da gelişimler yaşandığı da belirlenmiştir. Bu sonuçların, gençlerin girişimcilik motivasyonlarının gelişimi açısından girişimcilik eğitiminin ve eğitim türünün önemini ortaya koyabilme yönüyle dikkate değer olduğu düşünülmektedir.

Bu araştırmanın amacı, tüketicilerin gönüllü sade yaşam tarzları, alışveriş motivasyonları ve marka deneyimleri arasındaki ilişkilerin belirlenmesidir. Bu amacı karşılayabilmek için nicel araştırma yaklaşımı esas alınarak, alan araştırması çerçevesinde Mersin kentinde yaşayan tüketicilerden amaca uygun oluşturulan bir anket yoluyla kolayda örneklemeye göre veri toplanmıştır. Veriler, faktör analizi, pearson korelasyon testi ve çok değişkenli varyans analizi (MANOVA) gibi istatistiki teknikler yoluyla analiz edilmiştir. Analiz sonucu, tüketicilerin gönüllü sade yaşam tarzlarının ihtiyatlı alışveriş tutumu ve sade ürün tercihi ve gönüllü sade yaşama arzusu olmak üzere iki alt boyutta ele alınabileceği belirlenmiştir. Sonuçlar, gönüllü sade yaşam tarzının ihtiyatlı alışveriş tutumu ve sade ürün tercihi alt boyutunun, alışveriş motivasyonu ve marka deneyimi alt boyutları ile ilişkili olduğunu ortaya koymuştur. Bu sonuçların kavramsal olarak alanyazına ve uygulamaya önemli ipuçları sağlayacağı düşünülmektedir.

Genç girişimci adayların girişimcilik eğilimlerinde girişimciliğe yönelik motivasyonlarının rolü 1 The role of entrepreneurial motivations on entrepreneurship intent of youngs

No abstract