Percheron artery syndrome is characterized by infarction at the paramedian nucleus of the thalamus and mesencephalon. Its classical triad comprises altered mental status with various clinical findings ranging from confusion to coma, restricted vertical gaze, and impaired memory. In this study, three cases of occlusion of the Percheron's artery were presented along with their clinical and magnetic resonance findings. Their treatment additionally included infusion of amantadine, and its positive effect on the prognosis was assessed. GirişTalamus; beynin hem ön hem de arka sistemden çok sayıda küçük dallar aracılığıyla beslenmektedir. Arka damar sisteminde yer alan posterior kommunikan arter, posterior serebral arterin P1 ve P2 dalları talamusun beslenmesinde ön plandadır.Percheron arteri; Gerard Percheron (1) tarafından 1973 yılında tanımlamıştır. Percheron arteri; talamoperforan arterin azygos dalı-dır. Percheron arter tıkanması; talamusun paramedian nukleusu ve mezensefalonda infarktla sonuçlanır. Otopsi çalışmalarında Castaigne ve ark.ları (2) 4 olguda mezensefalon, red nukleus, intralaminar, parafasiküler yapılar ve talamusun santral ve median nukleuslarının tutulumu ile ilişkili sendrom olarak göstermişlerdir. Mental durum değişiklikleri, vertikal bakış kısıtlılığı ve hafıza bozukluğu klasik triadı oluşturmaktadır (1, 2). Klinik ve görüntüleme yöntemleri ile Percheron arter tıkanıklığı olan olguların ayırıcı tanısı yapıldı. Aynı zamanda her üç olguya bilinçteki değişiklikler ve uykuya eğilimleri nedeni ile tedavide NMDA (N-metil-D-Aspartat) reseptör antagonisti olan amantadin kullanılarak klinik takipleri yapılmış, prognoza olan etkisi değerlendirilmiştir. Olgu SunumlarıOlgu 1 Altmış yedi yaşında bayan hasta; 3 gün önce ani başlayan baş ağrı-sı, bilinçte uykuya eğilim ve sol göz kapağında düşme olması nedeni ile kliniğimiz yoğun bakım ünitesine yatırıldı Yatışı sırasında fizik muayene olağandı, tansiyon arteriyel (TA) 110/60 mmHg, nabız 86/dk, ateş 36,2˚C idi.Nörolojik muayenesinde bilinç uykuya eğilimli, verbal iletişimi, yer, zaman, kişi oryantasyonu kısıtlı idi. Pupiller izokorik, bilateral direkt ve indirekt ışık refleksi azalmış, solda belirgin bilateral pitozu, bilateral vertikal bakış paralizisi mevcuttu. Ense sertliği, meninks irritasyon bulguları olmayan olgunun, ekstremiteler arasında asimetrisi yoktu, spontan hareketi mevcuttu. Patolojik refleksleri ve ilkel refleksleri negatif, derin tendon refleksleri normoaktif saptandı. Kooperasyon kısıtlılığı nedeni ile serebellar ve duyu muayenesi yapılamadı. Yatış sırasında NIH inme skalası 4 idi (Tablo 1).Hastanın yakınlarından alınan anamnez ve yapılan nörolojik muayenesi ile iskemik inme, hemorajik inme, ansefalit tanıları düşünüldü.
Akondroplazi; otozomal dominant geçiş gösteren, servikomedüller kompresyon, spinal kord enfarktları, sinir kök kompresyonları ve uykuda solunum bozuklukları gibi birçok nörolojik semptomun görüldüğü, konjenital kemik displazilerinin en sık görülen formudur. On iki yaşında akondroplazi tanısı alan olgu, horlama, uykuda nefes durması ve uykululuk hali yakınmalarıyla başvurdu. Polisomnografi tetkikinde ağır obstrüktif uyku apne sendromu saptanması üze-rine iki seviyeli pozitif hava yolu basıncı desteği ile titrasyona alındı ve apne-hipopne indeksi geriledi. Hasta pozisyon ve iki seviyeli pozitif hava yolu basıncı desteği tedavisi ile taburcu edildi.Akondroplazi, otozomal dominant geçiş gösteren iskelet displazilerinden biridir. Dördüncü kromozom (4p16.3) üzerinde yer alan fibroblast büyüme faktörü reseptörü 3 (FBFR3) genindeki bozukluk akondroplaziye neden olur. Sorun kıkırdaktan kemik dokusunun gelişimindedir (1-3). Cüceliğin en yaygın sebeplerinden biri olan akondroplazinin görülme sıklığı canlı doğumlarda 1/25000 ile 1,5/10000 arasında değişmektedir (4). Uyku sırasında horlama, parsiyel obstrüksiyon, santral apne ve tam obstrüktif apne gibi solunum problemlerine rastlanır (5). Obstrüktif apneler hipoplazik yüz ve nazofaringeal boşluktaki azalma Achondroplasia is the most common form of congenital bone dysplasia, which is inherited, autosomal dominantly and characterized by cervicomedullary compression, infarction of the spinal cord, nerve root compression, and respiratory disorders during sleep. A 12-year-old patient with a diagnosis of achondroplasia was presented with complaints of snoring, sleep apnea, and lethargy. Upon finding severe obstructive sleep-apnea syndrome with polysomnography, the patient received titration with the support of two-level positive airway pressure and apneahypopnea index regressed. The patient was discharged with position and support from two-level positive airway pressure.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
hi@scite.ai
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.