The aim of this study is to find out the most critical service quality priorities in cargo transportation before the Covid-19 and during the Covid-19 outbreak by applying the Fuzzy Importance-Performance-Impact Analysis (FIPIA) method. At the same time, it is also aimed to decide the best resource allocation in cargo services and to show the differences between both periods. This is the first study using the FIPIA method in determining the service quality priorities of consumers using cargo service. A total of 723 participants responded to the questionnaire consisting of 341 participants before the Covid-19 and 382 participants during the Covid-19 period. This study also examined whether there is a relationship between the sectors most frequently used in cargo service in both periods and service quality priorities and found the differences in consumers' sectors most frequently. According to data found in the study, the application of promotion and courteousness, and politeness of the personnel had the highest value in all service quality priorities before the Covid-19 outbreak. According to results, “evaluation of customer complaints in a short time” and “fast delivery” had the highest value in all service quality priorities after the Covid-19 outbreak. Evaluation of customer complaints in a short time and fast delivery had high importance values while performance and impact had relatively low importance, presenting a need to concentrate on these three-service qualities.
ÖzetKültürler arası etkileşimin etkisi ile son dönemde daha da önem kazanan tüketici etnosentrizmi kavramının tüketicilerin satın alma davranışını etkileyen önemli faktörlerden biri olduğunu söylemek mümkündür. Bu çalışma, pazarlama alanındaki tüm bu gelişim ve değişmelere uyumlu olarak, tüketicilerin satın alma niyetlerinin nasıl ve nelerden etkilendiğini incelemek üzere yapılmıştır. Bu araştırmanın amacı, yurt dışında bir süre yaşamış ya da halen yaşamakta olan vatandaşlarımızın etnosentrik eğilimlerinin şiddetini ve bu etnosentrik eğilimlerinin onların satın alma kararlarına etkisini ölçmektir. Çeşitli ülkelerde yaşamış ve yaşamakta olan 416 gurbetçi vatandaşımızın katılımıyla gerçekleştirilen araştırmada, veri toplama araçları olarak Kuşdil ve Kağıtçıbaşı tarafından geliştirilen Schwartz Değerler Listesi, kişisel bilgi ve ifade formları ve Shimp ve Sharma tarafından, tüketicilerin Amerika'da üretilen yerli ürünlere karşı yabancı ürünleri satın almalarına ilişkin tüketici eğilimlerini ölçmek için geliştirdikleri CETSCALE (Consumer Ethnocentric Tendency Scale) kullanılmıştır. Araştırma sonuçları, değerler ve etnosentrik tüketim eğilimi ilişkisi ile ilgili bulgular ışığında tartışılmıştır. Çalışmanın, ulaştığı sonuçlar ve örnek hacmi genişliği bakımından; uygulayıcılara ve araştırmacılara, pazarlama stratejilerini belirleme aşamasında tüketicilerin satın alma davranışlarına ilişkin faydalı ipuçları vereceği düşünülmektedir.
Tüketici etnosentrizmi nedeniyle tüketiciler, kendilerinin ve ait oldukları grubun üstün olduğu inanışlarından dolayı yabancı ürünleri küçümsemekte ve bu ürünleri satın almamaktadırlar. Günümüzün en belirgin tüketim çeşitlerinden biri online alışverişlerdir. Bu doğrultuda araştırmanın amacı, online alışveriş yapan tüketiciler ile online alışveriş yapmayan tüketicilerin etnosentrik eğilimleri arasındaki farkı tespit etmektir. Araştırmada ayrıca, online alışveriş yapan ve yapmayan tüketicilerin etnosentrik eğilimlerinin demografik özelliklerine göre farklılıklarının tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçlar doğrultusunda 247'si kadın, 228'i erkek olmak üzere toplam 475 kişiye anket uygulanmıştır. Verilerin analizinde parametrik analiz teknikleri kullanılmıştır. Katılımcıların CETSCALE'den elde ettikleri puanlar; online alışveriş yapma durumu, cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi ve gelir durumu değişkenlerine göre karşılaştırılarak incelenmiştir. Araştırmada elde edilen sonuçlarda, online alışveriş yapmadığını belirten katılımcıların tüketici etnosentrizmi puan ortalamalarının online alışveriş yapan tüketicilere göre anlamlı olarak daha yüksek olduğu görülmüştür. Elde edilen bu sonuçların, işletmelerin ulusal ve uluslararası alanda pazarlama stratejilerini belirleyebilmeleri açısından önem taşıdığı düşünülmektedir. Bu bağlamda, işletmelere ve araştırmacılara çeşitli öneriler sunulmuştur.
Özet Mevcut çalışma, Samsun'un markalaşması sürecinde hangi aşamada olduğunu anlamak amacıyla şehrin ileri gelenlerinin algıları ve ortak bilincini incelemeye yönelik gerçekleştirilmiş, ilgili birimlerin bilgi ve düşüncelerine ulaşılmaya çalışılmıştır. Çalışmada Samsun şehrinin markalaşma sürecine şahit olmuş, bu konuda etkin rol almış veya alması muhtemel yedi kişi ile standartlaştırılmış açık uçlu görüşme yapılmıştır. MÜSİAD, SAGİD, SAMİKAD, TÜMSİAD, SAMSİAD, SAMGİAD başkanları ve Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı ile yapılan görüşmelerde, herkesin ortak bir fikir etrafında toplandığı ancak birbirleri ile bu fikirlerini paylaşmadıkları, henüz markalaşma için bir başlık atılmadığı gibi, herkesin bu konuda farklı bir algı ve bilgiye sahip olduğu gözlemlenmiştir. Bu çalışmada, şehir markalaşması ve şehir pazarlaması değerlendirmesi sonrasında araştırmanın yöntemi ve elde edilen bulgular ayrıntılı olarak sunulmuş, Samsun şehrinin markalaşma sürecinde yapılabilecekler ayrıntılı olarak ele alınmıştır.
THE RELATIONSHIP BETWEEN CONSUMERS' SELF CONSTRUAL AND IMPULSIVE BUYING TENDENCY ÖZETAnlık satın alma, tüketim toplumlarında gittikçe artan bir tüketim davranışıdır. Tüketicilerin benlik kurguları ile anlık satın alma eğilimleri arasındaki ilişki, kültürlerarası farklılıkların anlaşılması için önem taşımaktadır. Yapılan araştırmalarda genellikle benlik kurgusunun bireyci ve toplulukçu olarak iki boyutuyla ele alındığı görülmektedir. Bu çalışmada, diğerlerinden farklı olarak, Türk tüketicilerin bireyci, ilişkisel ve toplulukçu benlik kurgusu boyutları ile anlık satın alma eğilimleri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, Türkiye'nin üç büyük şehri olan İstanbul, Ankara ve Samsun'da 407 tüketiciye anket uygulanmıştır. İlişkisel, bireyci ve toplulukçu benlik ile anlık satın alma eğilimi arasındaki ilişki, korelasyon katsayıları hesaplanarak incelenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, Türk tüketicilerin ilişkisel benlik puanlarının daha yüksek olduğu görülmüştür. Ayrıca; bireyci, ilişkisel ve toplulukçu benliğin anlık satın almanın anlamlı yordayıcısı olduğu belirlenmiştir. Bu çalışma, benlik kurgusunun üç boyutu ile anlık satın alma eğiliminin ilişkisine dair yapılmış ilk çalışma olması nedeni ile önem taşımaktadır. Elde edilen sonuçlar ışığında işletmelere ve araştırmacılara çeşitli önerilerde bulunulmuştur.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
hi@scite.ai
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.