“…Öncelikle bu sonuç, çalışmada kullanılan psiko-eğitim programında sosyal anksiyeteye yönelik iki oturumun planlanmasındaki sınırlılıktan kaynaklanmış olabilir. Çünkü sosyal anksiyete ile ilgili yapılan deneysel araştırmalara bakıldığında, pek çok çalışmada sosyal anksiyeteye yönelik daha fazla oturum sayısı ya da başlı başına bir eğitim programı ayrıldığı görülmektedir (Aydın, 2006;Baştemur, 2017;Çakır, 2010;Eren-Gümüş, 2002;Koçak, 2001;Palancı, 2004;Sapmaz, 2011;Sayan, 2005;Sertelin-Mercan, 2007;Şimşek, 2011;Yıldırım, 2006). Ayrıca sosyal anksiyetenin ciddi, ısrarlı ve yaygın bir korku özelliğini taşımasından dolayı (Davison ve Neale, 2004;Hudson ve Rapee, 2000), kısa sürede ya da daha sınırlı hedeflerle bu anksiyetenin azaltılamayacağı düşünülebilir.…”