Farklı dönemlerde ortak yargı ve yaşam koşullarında doğan ve ortak paydalarda buluşan nüfus kuşak (Baby Boomer, X, Y, Z ve Alfa) olarak tanımlanmaktadır. Kuşaklar bu ortak paydalar ve çevresel koşullar altında iş hayatından, toplumsal ilişkiler ve tüketim alışkanlıklarına kadar benzer davranışlar göstermektedir. Ekonomik siyasi, sosyal ve kültürel açıdan farklı yaşam koşullarında yetişen kuşaklar arasında ise mesleğe karşı tutum; yeniliklere, değişikliklere karşı istek ve uyum, meslekten ve yöneticilerden beklentiler değişmekte ve farklılaşmaktadır. Farklılıkların yönetimi günümüzde artık gruplara ya da bireylere; ayrım yapmamanın ötesinde bireysel farklılıkları olduğu gibi kabul eden, değerli gören, zenginlik olarak bakan bir anlayışa dönüşmüştür. Eğitim liderlerinin değişen bu anlayışa bakışı ve kabulü iş görenlerin potansiyelini ve dolayısıyla eğitimin kalitesini de belirlemektedir. Bir taraftan toplumsal değişim ve gelişimin temelini oluştururken bir taraftan da değişim ve gelişmelerden etkilenen eğitim kurumlarının liderleri, yönetim politikalarında sürekli bir gelişim anlayışı ile hareket etmek durumundadır. Bu araştırma Ortaöğretim kurumlarında X ve Y Kuşağı öğretmenlerin okul yöneticilerinin yönetimsel uygulamalarına ve farklılıkları yönetim düzeyine ilişkin algılarının farklılaşıp farklılaşmadığını araştırmak amacıyla yapılmıştır. Balay ve Sağlam tarafından geliştirilen ‘’Eğitimde Farklılıkların Yönetimi Ölçeğinin’’, Yönetimsel Uygulamalar ve Politikalar bölümü uygulanmıştır. Çalışma grubunu 2020–2021 eğitim-öğretim yılı Adana Seyhan İlçesinden rastgele seçilen Anadolu lisesinde görev yapan 204 öğretmen içinde X ve Y kuşağına giren 192 öğretmen oluşturmuştur. 16 maddelik 5’ li Likert tipi Farklılıkların Yönetimi Ölçeği (Ölçeğin Yönetsel Uygulamalar ve Politikalar bölümü) ile elde edilen veriler SPSS 26 istatistik paket programında, analize tabi tutulmuştur. Kuşakların ifadelere verdikleri cevapların her biri ANOVA testine tabi tutularak aralarında anlamlı fark oluşturup oluşturmadığı tespit edilmiştir. Genel olarak kuşakların yönetim algı ve beklentileri arasında pozitif yönde, yönetimin eşitlik ve adalet boyutunda ise negatif yönde ilişki olduğu tespit edilmiştir.