2019
DOI: 10.33630/ausbf.536294
|View full text |Cite
|
Sign up to set email alerts
|

Devrim Teorileri Işığında 2011 Mısır Devrimi ve Sonrası: Ne Tür Bir Devrim Gerçekleşti?

Abstract: Önce Tunus'ta başlayarak ardından hızla diğer Arap ülkelerine yayılan "Arap Baharı" adı verilen süreçte Ortadoğu ülkelerinde yaşanan sosyo-politik olayların doğası çeşitli sosyal bilim çalışmalarına konu olmuştur. Bu makale öncelikle iki filozofun (Aristoteles ve John Locke) ve iki politik düşünürün (Edmund Burke ve Alexis de Tocqueville) devrim teorilerini, ardından Marksist devrim çalışmaları okulu ve 20. yüzyıl devrim teorilerini inceleyerek, 25 Ocak 2011 Mısır devriminin hangi devrim teori ve analizleri il… Show more

Help me understand this report

Search citation statements

Order By: Relevance

Paper Sections

Select...

Citation Types

0
0
0
1

Year Published

2020
2020
2022
2022

Publication Types

Select...
2

Relationship

0
2

Authors

Journals

citations
Cited by 2 publications
(1 citation statement)
references
References 3 publications
0
0
0
1
Order By: Relevance
“…En nihayetinde, kötü ekonomik koşullar, artan işsizlik oranları ve siyaset ve hukuk başta olmak üzere gündelik hayatın her alanındaki anti-demokratik uygulamalar Mısır halkını 25 Ocak 2011'de devrimci bir durum içerisine yerleştirmiştir.Burada önemli olan nokta, bu devrim sürecinde belli bir ideolojik grubun öne çıkmamasıydı. Devrim meydanlarında, normal hayatta birbirine zıt noktalarda konumlandırılan İslamcı gruplar ile sekülerler yan yana bulunmaktaydı; orta sınıftan insanların yer aldığı gibi, depolitize fakirler de yer almaktaydı(Kurun: 2019). Abul-Magd'ın (2012) işaret ettiği gibi her cinsiyetten, her yaştan, her meslekten, her sınıftan, her dinden insan devrim sokaklarını doldurmuşlardı.…”
unclassified
“…En nihayetinde, kötü ekonomik koşullar, artan işsizlik oranları ve siyaset ve hukuk başta olmak üzere gündelik hayatın her alanındaki anti-demokratik uygulamalar Mısır halkını 25 Ocak 2011'de devrimci bir durum içerisine yerleştirmiştir.Burada önemli olan nokta, bu devrim sürecinde belli bir ideolojik grubun öne çıkmamasıydı. Devrim meydanlarında, normal hayatta birbirine zıt noktalarda konumlandırılan İslamcı gruplar ile sekülerler yan yana bulunmaktaydı; orta sınıftan insanların yer aldığı gibi, depolitize fakirler de yer almaktaydı(Kurun: 2019). Abul-Magd'ın (2012) işaret ettiği gibi her cinsiyetten, her yaştan, her meslekten, her sınıftan, her dinden insan devrim sokaklarını doldurmuşlardı.…”
unclassified