“…Yapılan araştırmalarda pandemi döneminde erkeklerin daha fazla şiddete başvurduğu belirlenmiş, sokağa çıkma kısıtlamalarının uzun sürmesi durumunda 31 milyon kadına yönelik şiddet olayının ortaya çıkması beklendiği vurgulanmış, Çin'in Jianli şehrinde şiddeti vakalarının üç kat arttığını, aile içi şiddet yardım hattına yapılan başvuruların %48 oranında arttığını belirterek bu konuda endişe duyduklarını dile getirmiş, yapılan başka bir çalışmada katılımcıların çoğunluğunun (kadınların %71,8'i) ev içi şiddete maruz kaldıkları takdirde nereden yardım ve destek alabileceklerini bilmediklerini belirtmiştir (25,33). Pandemi döneminde karantina nedeniyle kadına yönelik şiddetin arttığı ve kadınların daha fazla sıkıntı yaşamamak için kendinden istenen her şeyi yapmak durumunda kaldığı, birçok ülkede kadın sığınma evlerinin ve cinsel saldırı merkezlerinin sayısının arttığı belirtilmektedir (5,32). Ebeler bu süreçte kadınların şiddet görmesinin engellenmesi ve şiddet gördükleri durumlarda; kadınları Aile, Kadın, Çocuk ve Engelli Sosyal Danışma Hattı (183), Polis İmdat (155), Jandarma İmdat (156), Acil Tıbbi Yardım Hattı (112) gibi telefon numaralarını aramaları konusunda cesaretlendirerek, kadın konukevleri, şiddet önleme ve izleme merkezleri, kadın dayanışma merkezleri ve konukevleri gibi danışmanlık alabileceği merkezler hakkında bilgi sahibi olması, şiddet gören kadın ve çocuklar için acil destek hizmetlerine ulaşabilme ve güvenli sığınma imkanlarının sağlanması, tıbbi, psikolojik ve ekonomik desteklerin ulaştırılması konusunda kadınlara öncülük etmelidir (15).…”