The study of hyperbolic 3-manifolds has recently been recognized as an increasingly important part of 3-manifold theory (see (9)) and for some time the presence of incompressible surfaces in a 3-manifold has been known to be important (see, for example, (4)). A particularly interesting case occurs when the incompressible surface unfolds in the universal covering space into a hyperbolic plane. The fundamental group of the surface is then contained in the stabilizer of the plane, or, what is the same thing, in the centralizer of the reflection defined by the plane. This is one motivation for studying centralizers of reflections in discrete groups of hyperbolic isometries, or, as we shall call them, hyperbolic crystallographic groups.

No abstract

It is thought that the Covid-19 pandemic, of which effects on the world and our country are estimated to be seen more in time, will have economic and social effects on the countries, entities and people. The aim of this research is to mention the significance of the going concern and how to reflect the problems that are arisen by the Covid-19 pandemic and that may occur within the going concern, and to identify the differences caused by this situation among the auditor’s reports in general. In the study, International Standard on Auditing (ISA)-570 Going Concern was generally examined and the required method to reflect it to auditor’s report of entities during the states of emergency was analyzed. Since the time passed over the Covid-19 pandemic is not enough to make a financial analysis, the evaluation was conducted within the frame of ISA-570 and according to the reached results, it was determined that its effect on the going concern assumption should be included in the reports and detailed disclosures should be made in order to provide reasonable assurance to the information users. On the other hand, it was mentioned that how the effects of the Covid-19 pandemic may be included in the auditor's reports in our country within the scope of International Standard on Auditing (ISA)-570 Going Concern. It was inferred that observations may be performed on its effect on the auditor's reports of entities by making comparisons in the upcoming period.

Kurumsal sürdürülebilirlik kavramı günümüzde önemi giderek artan tartışma konularından biri haline gelmiştir ve firmaların ekonomik olarak devamlılığını etkileyen bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Kurumsal sürdürülebilirlik kavramı üzerine yapılan bu çalışmada Borsa İstanbul Sürdürülebilirlik Endeksi'ne tabi firmaların kar dağıtımı yapma kararları üzerinde firma performansının bir etkisinin olup olmadığı Basit Logistik Regresyon yöntemiyle analiz edilmiştir. Çalışmanın sonucunda özkaynak oranı, stok devir hızı ve öz sermaye karlılığı değişkenleri ile kar dağıtımı arasında istatiksel olarak anlamlı ve pozitif bir ilişkinin var olduğu gözlenmiştir.

Bu araştırma, Türkiye Finansal Raporlama Standartlarının muhasebe meslek mensupları tarafından bilinen farklılıkları ve bu standartlara ilişkin yaklaşımlarını tespit etmeyi hedeflemektedir. Bu kapsamda Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasına kayıtlı ve mesleki faaliyetlerini bağımsız olarak yürüten 392 Serbest Muhasebeci Mali Müşavirden (SMMM) anket yoluyla elde edilen veriler frekans dağılımı ve aritmetik ortalama ile değerlendirilmiştir. Katılımcıların demeografik özelliklerine göre finansal raporlama standartlarına ilişkin yaklaşımlarında istatistiksel olarak anlamlı farklılık olup olmadığının tespit edilebilmesi için Kruskal-Wallis H Testi ve Mann-Whitney U Testi kullanılmıştır. Çalışmanın sonucunda, araştırmaya katkı sağlayan muhasebe meslek mensuplarının muhasebe alanındaki küresel gelişmeleri yakından takip ettikleri ancak bilgilendirme faaliyetlerinde ve uygulama eğitiminde eksiklikler olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca finansal raporlama standartlarının yabancı dilden çeviri yapılması bazı kavramsal karmaşıkların ortaya çıkmasına yol açtığı bu suretle ilgili standartları öğrenmekte zorluk çektikleri tespit edilmiştir.

No abstract

02.10.2020 tarihli 31262 sayılı Resmi Gazete’de II-17.1 sayılı Kurumsal Yönetim Tebliği’nin bazı maddelerine eklemelerin yapıldığı “Kurumsal Yönetim Tebliği (II.17.1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (II.17.1.a)’ yayınlanmıştır. Söz konusu bu tebliğ ile halka açık ortaklıkların sürdürülebilirlik raporunda açıklaması gereken ilkeler “Sürdürülebilirlik İlkeleri Uyum Çerçevesi” kapsamında netleştirilmiştir. Bu çalışmanın amacı sürdürülebilirlik raporları hazırlayan işletmelerin düzenledikleri raporlarında, “Sürdürülebilirlik İlkeleri Uyum Çerçevesi” kapsamında açıklanması öngörülen bilgilere yer verip vermediklerinin ve gerekli bilgilere yer verenlerin söz konusu çerçevede yer alan ilkelere uyum derecelerinin tespit edilmesidir. Araştırma sonucunda sürdürülebilirlik raporları hazırlayan işletmelerin düzenledikleri raporlarında, “Sürdürülebilirlik İlkeleri Uyum Çerçevesi” kapsamında açıklanması öngörülen bilgilere büyük ölçüde yer verdikleri ve gerekli bilgilere yer verenlerin söz konusu ilkelere büyük ölçüde uyum sağladıkları görülmüştür.

Bu çalışmanın amacı, UFRS'nin benimsenmesini etkileyen belirleyicilere ilişkin olarak Türkiye ve Endonezya'da UFRS'nin uygulanmasını açıklamaktır. Literatür taraması yöntemini kullanarak, hem Endonezya'da hem de Türkiye'de UFRS uygulama kararına ilişkin çeşitli farklılıklar olduğunu bulduk. Endonezya ve Türkiye örneğinde, gelişmekte olan ülkelerde UFRS'nin uygulanması, her ülkenin kendi hukuk sistemi ve akit taraflarla ve uluslararası ilişkilerle ilgili anlaşmalarla ilgili ekonomik sorunları olduğu temeline dayanmaktadır. Bu çalışma, kullanıcıların hem Endonezya'da hem de Türkiye'de UFRS uygulamasının farkını anlamaları için yararlıdır. Görüşümüze göre, her iki ülkedeki düzenleyici, yönetim ve hazırlayıcılar arasında UFRS'nin uygulanmasına ilişkin görüşme, makalemizi daha verimli bir tartışma haline getirecektir. Bu makale, hem G20 ülkelerinde hem de AB (Türkiye) ve AB dışı (Endonezya) ülkelerde UFRS'nin uygulanmasını tartışılmaktadır.