Organizations have to constantly monitor the changes around their internal and external environment in order to compete and maintain the business interests due to the pressure and brutal competitive conditions of technetronic age posed by globalization and Digital Revolution. The most important factor that can manage this change in the most efficient way is Strategic Human Resources Management, which is one of the human resources and key strategic management processes of the organizations. Information and qualified human resources and related information which are recognized as fundamental and strategic production factors for businesses and organizations in the Big Data age are obtained, produced, arranged, shared and used in strategic management processes through information technologies. The present study discusses factors such as growing importance of information and information management systems used to process such information, and its spreading usage in Human Resources Management and increasing efficiency of human resources management information in strategic management processes; and focuses on their impacts on management understanding and human resources management process in big data age. The impacts of emerging new conditions on Organizational Efficiency and Employee Performance are particularly investigated in terms of the usage of Human Resources Information Systems (HRIS). Survey method was used in the course of the research as a data collection method, and the sample consists of 160 senior managers, midlevel managers and employees from the industrial and banking sectors. The analyses conducted using correlation and regression test models showed that the Human Resources Management processes in businesses carried out through information systems contribute positively to organizational efficiency and hence to employee performance.

Stress and burn-out among academics has been the focus of a number of studies over the years. Results have varied considerably, especially regarding the incidence of burn-out. This study highlights the burnout levels of academics in terms of some demographic variables such as age, marital status, number of children, academic title and years of service and analyses the connection between psychological resilience and the burnout level of academics working in Selcuk University in Turkey. In this research burnout syndrome has been discussed in three dimensions. These are emotional exhaustion, depersonalization and lower personal accomplishment. The survey technique has been applied as the data gathering method in this research. The study has taken place in the Faculty of Economics and Administrative Sciences in Selcuk University in Konya-Turkey. The questionnaire has been distributed to 60 randomly selected academics. 44 of these questionnaires have been returned and evaluated. According to the findings, some demographic variables have positive and some have negative effects on the dimensions of burnout syndrome. Moreover, as a result of the regression analysis, a negative linear relationship between psychological resilience and the burnout levels of academics is observed. At the end, some suggestions in order to prevent burnout syndrome and increase the level of resilience will be declared and some implications for academics will be addressed.

Crisis leadership research is important owing to the unpredictability, cost, duration and intensity of the crisis. Leaders all around the world struggle with the challenges of crisis (Prewitt & Weil, 2014), which demonstrates the undeniable fact that leadership and crisis are closely intertwined. Therefore, the reaction of the leader towards the crisis is of utmost importance. Crises, which are simply defined as "unexpected and unpredictable circumstances that threaten the key mechanisms of a firm" (Barton, 1994), are an indispensable part of the workplace. Hence, managing crises has become a key responsibility of business leaders of the 21st century. Although there are various modern and postmodern leadership styles, this paper focuses on the styles of transformational and authentic leaders during crises. Though there is plenty of research on crisis and leadership, few studies and books were found which shed light upon transformational and authentic leaders' behaviour in crisis situations. This study attempts to make a theoretical analysis of how transformational and authentic leaders behave during a crisis and make some inferences based on research on leadership styles and crisis leadership.

Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı'nda hazırlanıp savunulan doktora tezinden üretilmiştir. Özİnsan kaynağının giderek önem kazandığı günümüz iş dünyasında işletmelerin verimliliğinin ve devamlılığının sağlanması için insanı temel alan çalışmaların artması önem arz etmektedir. Bu nedenle araştırmamızın temel amacını; birey-örgüt uyumu, psikolojik sahiplenme, işgören sesliliği ve motivasyon araçları arasındaki ilişkilerin ortaya çıkarılması oluşturmaktadır. Araştırma Konya ilinin merkez ilçelerinde faaliyet gösteren bankalarda çalışan 371 personel üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak kullanılan anket, yazında ileri sürülmüş geçerliliği ve güvenirliliği ispatlanmış ölçeklerden yararlanarak geliştirilmiştir. Araştırma sonucunda elde edilen veriler istatiksel yöntemlerden yararlanılarak analiz edilmiştir. Analizlerde SPSS ve AMOS programlarından yararlanılmıştır. Araştırma sonucunda birey örgüt uyumunun psikolojik sahiplenme üzerinde pozitif yönlü etkisi olduğu bulunmuştur. Motivasyon araçlarının psikolojik sahiplenme ve işgören sesliliği üzerinde pozitif yönlü etkisinin olduğu ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca psikolojik sahiplenmenin iş gören sesliliği üzerinde pozitif yönlü bir etkisi olduğu tespit edilmiştir.

Örgütsel bağlılık, çalışanlar tarafından sergilenmesi istenilen bir davranış olmasından dolayı son yıllardaki akademik çalışmalarda pek çok değişken ile ilişkisi incelenmiş bir kavramdır. Ancak yazında, örgütsel bağlılık ve yenilikçi iş davranışı ilişkisini ele alan çalışmaların oldukça az olduğu görülmüştür. Bilindiği gibi bütün örgütler, örgütsel bağlılığı yüksek çalışanlarla çalışmayı istemektedirler. Yenilikçi iş davranışı ise günümüz iş dünyasında örgütlerin rekabet avantajı elde etmelerinin anahtarı olarak görülmektedir. Bu çalışmanın konusu, çalışanların sahip olduğu örgütsel bağlılık ile ilgili algıların, çalışanların yenilikçi iş davranışlarına etkisinin olup olmadığını araştırmaktır. Araştırma, Türkiye’de üretimi yapılan otomotiv firmalarının, çeşitli birimlerinde görev yapan beyaz yakalı çalışanlara uygulanmıştır. Araştırma sonucunda, analize uygun 406 adet anket verisi elde edilmiştir. Elde edilen verilere, SPSS ve Amos istatistik programları ile gerekli analizler yapılmıştır. Çalışma sonunda, örgütsel bağlılığın yenilikçi iş davranışı etkileyen önemli bir değişken olduğu sonucuna ulaşılmıştır.