The purpose of the present study was to investigate knowledge of autism among teacher candidates who are likely to have the initial contact with children with autism within public school system in Turkey. Five hundred and four senior pre-service teachers who were enrolled in four different teacher education programs participated in the study. Data were collected using a survey package at the end of spring semester during the last year of college. Results indicated that pre-service teachers across programs had limited knowledge of autism and its characteristics. Findings of the present study call for the development of pre-and in-service training programs for teachers of children with autism. Further implications of findings for future research and practice are discussed.
Teachers' knowledge and perceptions about autism spectrum disorder (ASD) is found to be a critical component for the identification and education of children with ASD. This study examined Turkish general education teachers' knowledge and perceptions about ASD. A total of 478 general education teachers across four school types participated in the study. Data were collected using an online survey package. Results showed Turkish general education teachers across all school types and grade levels had limited knowledge and perceptions of autism. Findings show that there is an urgent need to develop professional development or certification programs to train teachers to work with children with ASD. Implications for future research and practice are discussed.
Healthy development of social-emotional competence in early childhood years creates a strong foundation for future academic success and social-emotional well-being. The purpose of this descriptive study was to investigate preschool teachers' use of strategies to support young children's social-emotional competence. A total of 103 teachers and classrooms participated in the study. Descriptive findings of the study indicated that preschool teachers implemented a few practices to promote social-emotional competence in young children in the absence of training and professional development support. Preschool teachers were observed to implement universal promotion practices more often than tertiary preventions practices. Preschool teachers' overall use of strategies to enhance the social-emotional competence of young children did not differ significantly across classroom types and levels and based on whether teachers received training on promoting social-emotional development and addressing challenging behaviors. While there was a positive correlation between the level of preschool teachers' use of social-emotional teaching strategies and the number of adults in the classrooms, a negative correlation was observed between preschool teachers' use of strategies and the number of children in the classrooms. Implications of the findings for future research and practice are discussed.
Bilimsel dayanaklı uygulamalar (BDU), okullarda tüm çocukların öğrenme çıktılarını iyileştirmeyi amaçlayan öğretim yöntem ve stratejilerini içermektedir. Son yıllarda, eğitim alanında BDU’ların belirlenmesine yönelik hareket, meta-analiz uygulamalarını yaygınlaştırmış ve tek denekli deneysel araştırma (TDA) gibi alanlarda etki büyüklüğü hesaplama yöntemlerin geliştirilmesine neden olmuştur. Bu çalışmanın amacı, TDA bağlamında etki büyüklüğü hesaplamaları için geliştirilen beş yöntemi (TauÖrtüşmeme, Tau-U, Phi, robust Phi ve İLOF) karşılaştırmalı olarak incelemektir. Çalışma kapsamında TDA’lardan elde edilen 222 grafiğin her biri için beş yöntem kullanılarak etki büyüklüğü hesaplamaları ile görsel analizler gerçekleştirilmiştir. Bu analizler sonucu elde edilen veriler karşılaştırılarak incelenmiştir. Araştırmanın bulguları, incelenen beş yöntemden dördünün (İLOF, Tau-U, TauÖrtüşmeme ve Phi) birbirleriyle çok yüksek düzeyde korelasyona sahip olduğunu ve bu yöntemler kullanılarak hesaplanan etki büyüklüğü değerleri ile görsel analiz sonuçları arasında yüksek düzeyde bir uyum olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca, görsel analiz ile uyumları dikkate alındığından Tau-U ve İLOF yöntemlerinin diğer yöntemlere kıyasla daha iyi performans gösterdiği belirlenmiştir.
Bu çalışmanın amacı, Türkiye'deki kilit paydaşların (öğretmenler, ebeveynler, yöneticiler ve yükseköğretim öğretim elemanları) Amerika Birleşik Devletleri'nde Özel Gereksinimli Çocuklar Konseyi Erken Çocukluk Birimi tarafından geliştirilen Tavsiye Edilen Uygulamalar (TEdU) hakkındaki görüşlerini incelemektir. Bu çalışmada, nicel araştırma tekniklerinden betimsel tarama yöntemi kullanılmıştır. Çalışmaya, Türkiye'nin yedi şehrinden 122'i öğretmen, 100'ü ebeveyn, 40'ı yönetici ve 32'si ise yüksek öğrenim kurumlarından çalışan öğretim elemanları olmak üzere toplam 294 kişi katılmıştır. Bu çalışmada veriler araştırmacılar tarafından TEdU temel alınarak geliştirilen bir anket aracılığıyla toplanmıştır. Çalışmada gruplar arasındaki farklılıkları araştırmak için tek yönlü ANOVA analizleri yapılmış ve istatistiksel olarak anlamlı bir ana etki gözlenmemesi durumunda hangi gruplar arasında farklılık olduğunu belirlemek için Tukey post-hoc analizi uygulanmıştır. Bulgular, 65 uygulamanın hepsinin geçerlilik ölçütünü karşıladığını göstermiş olup tüm TEdU'ların Türkiye'deki paydaşlar tarafından önemli olarak algılandığını ortaya koymuştur. Bu çalışmanın bulguları, öğretmenlerin ve özel gereksinimli küçük çocuklara hizmet sağlayan diğer uzmanların uygulamalarında TEdU'ları kullanmasını kolaylaştırmak için sistem düzeyinde destek ve altyapı geliştirme ihtiyacını ortaya koymaktadır.
Özel eğitimde eğitsel faaliyetlerin nihai amacı, özel gereksinimli öğrencinin ve etkileşimde bulunduğu bireylerin yaşantılarını olumlu yönde etkileyecek sosyal açıdan önemli ve öğrenci için işlevsel olan davranışları öğretmektir. Bu çalışma, ulusal ve uluslararası alanyazında yer alan özel eğitimde öğretimsel amaç geliştirme ve yazma konusuna odaklanan dokümanları gözden geçirerek nitelikli öğretimsel amaç geliştirmeye ilişkin ilkeleri belirlemeyi ve örnekleri ile açıklamayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda, nitelikli öğrenme faaliyetleri için yüksek kaliteli öğretimsel amaçlar belirleme ve yazmanın önemini tartışılmış ve özel gereksinimli çocuklara öğretim yapan öğretmenlerin yüksek kaliteli öğretimsel amaçlar geliştirmelerine rehberlik etmek amacıyla belirlenmiş ilkeler ayrıntılı bir şekilde örnekleriyle ele alınmış ve açıklanmıştır. Çalışma kapsamında, nitelikli öğretimsel amaçlar belirleme ve yazma ilkeleri öğretimsel amaçta belirtilen davranış ifadesinin uygunluğu, kullanılan araç-gereç, etkinlik ve becerilerin gelişimsel uygunluğu, öğretimsel amaçta belirtilen davranışın işlevselliği, öğretimsel amaçta belirtilen davranışın genellenebilirliği ve öğretimsel amaçta belirtilen davranışın ölçülebilirliği olmak üzere beş tema altında ele alınmıştır. Herbir ilke, bu başlıklar altında ayrı ayrı örnekleriyle açıklanmıştır. Yüksek kaliteli öğretimsel amaç yazmanın gerekliliği alanyazında yapılan araştırmaların sonuçlarıyla yorumlanmış ve önerilerde bulunulmuştur.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.