No abstract

No abstract

ATAK-S is a newly developed native hybrid layer. Although the laying performance of this hybrid has been studied and determined, the performance response of the hybrid to different environmental temperature conditions is not known. This study was therefore undertaken to determine the effect of cold and heat stress on egg quality traits. Hens were divided into three different groups; control (20°C), low (12°C) and high (32°C). A total of 360 hens, with 120 in each of the groups, were used in the study. Hens were held in three tier battery cages in an environmentally controlled poultry house. The study lasted for 3 weeks. No differences were found among different groups in terms of shape index, albumen height and Haugh unit of the egg quality traits. It was found that the differences among the heat groups in terms of egg shell breaking strength, egg weight, shell thickness and yolk colour were significant and the value of these traits decreased under the heat stress conditions, whereas they were not affected from the cold stress. ATAK-S yeni geliştirilen yerli ticari yumurtacı tavuktur. Bu tavukların verim özellikleri üzerinde araştırmalar yapılmış olmasına rağmen farklı çevre sıcaklıklarına karşı direnci konusunda bilgi bulunmamaktadır. Araştırma, soğuk ve sıcaklık stresinin bu tavuklarda yumurta kalite özellikleri üzerine etkisini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Tavuklar, kontrol (20°C), düşük (12°C) ve yüksek (32°C) sıcaklık olmak üzere üç farklı deneme grubuna ayrılmışlardır. Araştırmada her bir grupta 120 adet olmak üzere 360 adet tavuk kullanılmıştır. Tavuklar çevre kontrollü kümeste batarya tipi üç katlı bireysel kafeslerde barındırılmıştır. Stres uygulaması 3 hafta sürdürülmüştür. Araştırmada üzerinde durulan yumurta kalite özelliklerinden şekil indeksi, ak yüksekliği ve haugh birimi bakımından gruplar arasında farklılık bulunmamıştır. Yumurta kabuk kırılma mukavemeti, ağırlık, kabuk kalınlığı ve sarı rengi bakımından sıcaklık grupları arasındaki farklılığın önemli olduğu ve yüksek sıcaklık stresinde bu özelliklerin düştüğü tespit edilmiştir. Sonuç olarak, tavuklarda bazı yumurta kalite özellikleri sıcaklık stresi ile düşerken, soğuk stresinden etkilenmemiştir.

No abstract

This study was conducted by Poultry Research Institute to determine the poultry meat consumption and consumer trends in Turkey. With this aim questionnaire forms composed of 26 questions were prepared. This questionnaire study was conducted with 2.241 families, which represent the consumer profile of Turkey, supplied by Turkish Statistical Institute. Data obtained from the questionnaire were evaluated by using SPSS programme (SPSS 17). 98.26% of the participants were determined to consume poultry meat. Yearly poultry meat consumption was found as 16.67 kg although it differed between regions. There was a positive correlation (r=0.222) between the people income level and the poultry meat consumption. 44.55% of the families prefered whole poultry meat carcass. Expiration date was taken into consideration by the 67.35% of the participants. Boiling was preferred by consumers as a cooking method with a rate of 44.73%. Halal slaughter has been considered important by 68.08% of people and these persons mentioned that it should be signified on the package. Avian influenza disease affected consumption negatively with a rate of 41.01%. 67.11% of the participants believing that the poultry meat production is not inspected adequately. As a result of the research, it was understood that poultry meat and products were widely consumed in different ways in Turkey.

Determination of Polymorphisms in IGF-I and NPY Candidate Genes Associated with Egg Yield in Pure Layers Chicken Lines Reared in the Ankara Poultry Research Institute A R T I C L E I N F O A B S T R A C T Research ArticleReceived 27 April 2017 Accepted 09 June 2017Insulin-like factor-I (IGF-I) and neropeptide Y (NPY) are candidate genes related with reproductive traits in chicken. The aim of the present study, were to determine polymorphisms the IGF-I (5' untranslated region) and NPY genes in pure layer lines reared Ankara Poultry Research Institute by using PCR-RFLP method. For this purpose, 621 and 248 bp fragments were amplified for IGF-I and NPY genes, respectively. The PCR products were digested with PstI and DraI restriction enzymes, respectively, to detect of single nucleotide polymorphism (SNP) on IGF-I and NPY genes. All pure chicken lines were found polymorphic except Black and D-229 lines for the IGF-I gene. While the frequency of A allele ranged from 0.344 (COL) and 0.906 (RIRII) in brown layer pure lines for IGF-I gene, in white layer pure lines were found in the range between 0.781 (Maroon) and 1.000 Brown). While all brown pure layer chicken lines were polymorphic for NPY gene in this research, only Maroon line was found monomorphic in white layer chicken lines. The frequency of the T allele for NPY gene ranged between 0.200 (BARI) and 0.985 (COL) in brown layers and between 0.397 (D-229) and 1.000 (Maroon) in white layers. According to applied chi-square test, no deviation from Hardy-Weinberg equilibrium was observed in polymorphic populations. As a result, polymorphisms were shown for the first time for IGF-I and NPY genes in pure layer lines reared at the Ankara Poultry Research Institute.

Amaç: Bu çalışmada, kanatlı kırmızı akarı (Dermanyssus gallinae) ile deneysel olarak enfeste edilmiş yumurtacı tavuklarda akar enfestasyonunun ve depolamanın yumurta kalite özellikleriüzerine etkileri araştırılmıştır.Materyal ve Yöntem: Çalışmada 60 haftalık yaşta 48 Atabey yumurtacı tavuk kullanılmıştır. Tavuklar, deneme odalarından birisi kanatlı kırmızı akar ile enfeste edilmiş ancak yetiştirme koşulları eşit olan iki odada bulunan kafeslere bireysel olarak yerleştirilmiştir. Her iki gruptan denemenin 30-35. günleri arasında toplanan yumurtaların yarısı taze olarak analiz edilmiş, diğer yarısı ise +4 °C’de 30 gün depolandıktan sonra analiz edilmişlerdir. Yumurta kalitesi olarak yumurta ağırlığı, şekil indeksi, kabuk kalınlığı, ak indeksi, sarı indeksi, sarı rengi ve Haugh birimi incelenmiştir.Bulgular: Denemenin 20. gününde akar sayısı 1.227.341 iken denemenin 35. gününde bu sayı 2.216.787 olarak tahmin edilmiştir. Yumurta verimi, yumurta ağırlığı ve kütlesi enfeste grupta istatistiksel olarak daha düşük gerçekleşmiştir (P<0.05). Parazitin kabuk oranına etkisi istatistiksel olarak önemli ve olumsuzdur (P<0.0001). Depolamanın etkisiyle yumurta akı ve sarıkalitesinde düşüş meydana gelmiştir (P≤0.0026).Sonuç: Akar enfestasyonunun yumurta verimi, yumurta ağırlığı ve yumurta kabuğu kalitesini olumsuz etkilediği saptanmıştır. Dermanyssus gallinae’nin konak üzerindeki birincil etkisinin kan üzerinde olduğu düşünüldüğünde, yoğun enfestasyon koşullarında anemi nedeniyle üreme organlarının yeterince desteklenememesi ve bundan dolayı da tavuklarda yumurta oluşum sürecinin olumsuz etkilenmiş olabileceği düşünülmektedir. Söz konusu durumun yumurta oluşum fizyolojisi ve etkili faktörler bakımından detaylı araştırılması gerekmektedir.

No abstract