DHEA-S might be a potential biologic marker for schizophrenia because there is evidence of an association between DHEA-S and the pathophysiology of schizophrenia. However, further research with greater patient numbers is required to verify these findings.

BackgroundIn recent years, the relationship between schizophrenia and environmental factors has come into prominence. This study investigated the relationship between vitamin D levels and the positive and negative symptoms of schizophrenia by comparing vitamin D levels between patients with schizophrenia and a healthy control group.MethodsThe study included 80 patients diagnosed with schizophrenia and 74 age- and sex-matched controls. The Scale for the Assessment of Negative Symptoms (SANS) and the Scale for the Assessment of Positive Symptoms (SAPS) were used to evaluate symptom severity. The 25-hydroxyvitamin D (25OHD) levels of all subjects both patients and healthy controls were analyzed in relation to measurements of symptom severity.ResultsThere were no significant differences between the groups in terms of age, sex, or physical activity. Their mean 25OHD levels were also similar (23.46±13.98ng/mL for the patient group and 23.69±9.61ng/mL for the control group). But when patients with schizophrenia were grouped based on their vitamin D levels, the results indicated a statistically significant differences between their vitamin D levels and their total SANS, affective flattening, and total SAPS, bizarre behavior and positive formal thought disorder scores (p = 0.019, p = 0.004, p = 0.015, p = 0.009 and p = 0.019, respectively). There is a negative correlation between 25OHD levels and SANS total points (r = -0.232, p = 0.038); a negative correlation for attention points (r = -0.227, p = 0.044) and negative correlation with positive formal thoughts (r = -0.257, p = 0.021).ConclusionThe results of this study show a relationship between lower levels of vitamin D and the occurrence of positive and negative symptoms, along with increased severity of symptoms at lower levels of vitamin D, suggesting that treatment for schizophrenia should include assessment of patients’ vitamin D levels. We recommend that patients with schizophrenia should be assessed with regard to their vitamin D levels.

No abstract

ÖzetAmaç: Eş tarafından kadına yönelik şiddetin depresyonu tetiklediği bildirilmektedir. Bu çalışmada postpartum dönemde depresyon geçiren ve geçir-meyen kadınlardaki eş şiddetine maruziyetin postpartum depresyona etkisinin araştırılması amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Aile hekimliğince gebelik takibi yapılan ve doğum sonrası izlemi yapılan postpartum döneminin 4. haftasın-da olan kayıtlı 128 kadın olgu çalışmaya dahil edildi. Daha önce ruhsal hastalık öyküsü ve ilaç kullanımı olmayan postpartum dönemindeki kadınların psikiyatrik değerlendirmesi yapıldı. Edinburgh doğum sonrası depresyon ölçeği (EDSDÖ) ve tarafımızca hazırlanan sosyodemografik form verildi. EDSDÖ'de depresyon saptanan ve saptanmayan olguların şiddete maruziyetleri ve sosyodemografik özellikleri uygun istatistiksel yöntemler ile karşılaştırıldı. Bulgular: EDSDÖ puanlarını 12 ve üzerinde olanları depresyon kabul ederek yapılan gruplamada, olguların %43.7'sinde (n=56) depresyon saptanmazken, olguların 72'sinde (%56.3) postpartum depresyon saptanmıştır. Depresyonu olan olguların yaş ortalaması ve evlilik süresi depresyonu olmayan olgulardan istatistiksel olarak anlamlı yüksek bulunmuştur (sırasıyla p=0.035 ve p=0.003). Postpartum depresyonu olan olguların duygusal ve fiziksel şiddete maruziyet oranı postpartum depresyona uğramayan olgulara göre istatistiksel olarak anlamlı yüksek bulundu (sırasıyla p<0.001 ve p=0.047). Gruplar arasında ekonomik ve cinsel şiddete maruziyet açısından anlamlı bir farklılık saptanmadı. Tartışma: Duygusal şiddet postpartum depresyon gelişiminde önemli bir risk faktörüdür. Evlilik ve duygusal şiddete maruziyet süresinin uzaması postpartum depresyon riskini arttırmaktadır. Ruh sağlığı çalışanları duygusal şidde-tin travmatik etkisine de odaklanarak, destekleyici yaklaşımlarda bulunmaları postpartum depresyon gelişme olasılığını azaltabilir. Gelecekte elde edilen bulguların daha geniş örneklemli ve uzunlamasına çalışmalarla desteklenmesi konunun netleşmesine katkı sağlayacaktır. depression were found to be statistically significantly higher than for those that did not score as depressed (respectively p=0.035 and p=0.003). Rates of exposure to emotional and physical abuse were statistically significantly higher for depressed women (respectively p<0.001 ve p=0.047). We did not find any significant differences between the groups in terms of their exposure to economic and sexual abuse. Discussion: Emotional abuse is an important risk factor in the development of postpartum depression. Greater length of marriage and exposure to emotional abuseboth increase the risk for postpartum depression. Mental health personnel should focus on the traumatic effects of emotional abuse. Larger sample sizes and longitudinal studies are needed to further support these finding. Anahtar Kelimeler

No abstract