The results of this study revealed that mothers of children with OBPP have poor QOL compared with mothers of healthy children. The limitation in elbow joint movements was found to be important for the mothers. The strongest impact of the illness is on the emotional reactions and social isolation of the mothers. Professionals involved in the care of children with OBPP should also help parents to cope with the burden of caregiving.
Cancer is a chronic disease that may occur in both children and adults. Occupational therapy focuses on the activity limitations and participation problems in their life. Oncology rehabilitation involves in helping an individual with cancer to regain maximum physical, psychological, cognitive, social, and vocational functioning with the limits up to disease and its treatments in an interdisciplinary team concept. These treatment options are associated with the risk of some side effects, including fatigue, pain, cognitive problems, decrease in bone density and muscle endurance, weight loss, and stress-or anxiety-related psychosocial problems. Occupational therapy approaches are a holistic view in a client center and use training in activities of daily living, assistive technology, education of energy conservation techniques, and management of treatment-related problems, such as pain, fatigue, and nausea. In palliative and hospice care, occupational therapists support clients with cancer by minimizing the secondary symptoms related to cancer and its treatments. At the end of life, occupational therapy offers to identify the roles and activities that are meaningful and purposeful to the client with cancer and try to determine the barriers that limit their performance. Clients with cancer who have childhood cancer or adult cancer can face problems about body structure and functions, activity, and participation, which may limit their participation to their daily life.
Objective: The demand-control-support model was developed by Karasek and colleagues during the 1980s. This model is the most commonly used questionnaire for assessing psychosocial stress factors of work in many countries. This study aimed to investigate the psychosocial risk factors of musicians in Turkey using the Karasek model (Job Content Questionnaire, JCQ). Methods: Ninety university and high school students, who were completing their education on the piano, violin, and cello at Hacettepe University State Conservatoire, participated in this study. The musicians were divided into three groups according to the instrument being studied. Their histories and characteristics were obtained. The Framingham version and depression and psychological stress parts of the JCQ were filled out by all musicians. Results: Job demand, physical exertion, and physical load were high in all the musicians, but mostly in viola players. Conclusion: The JCQ model is suitable for evaluating the work stress of musicians. According to the JCQ, the musicians were exposed to psychosocial stress. It was noted that musicians are exposed to a risk of musculoskeletal injuries.
Dünya'nın globalleşmesi salgın hastalıkların yayılmasını kolaylaştırırken toplum sağlığını korumada da birlik içinde olmayı öğretmektedir. Bu nedenle, sağlık sisteminin parçası olan her profesyonel gibi ergoterapistlerin de salgın hastalık gibi halk sağlığını etkileyen durumlarda hazır olması gerekmektedir. Ergoterapistlerin, anlamlı ve amaçlı aktiviteler yoluyla sağlık ve iyi olmayı desteklemek için koruyucu ve destekleyici yaklaşımları uygulama sorumluluğu bulunmaktadır. Bu derlemenin amacı; yeni koronavirüs hastalığı olan, sağlıklı ve dezavantajlı tüm grupları kapsayacak şekilde COVID-19 sürecinde ergoterapinin rol ve sorumluluklarına yönelik bir bakış açısı sunmaktır. Bu süreçte kişilerin okupasyonlarını yürütme ve okupasyonlara ulaşma sırasında yaşadığı değişimler, adaptasyonlar ve bunların sonuçları ergoterapi açısından önemlidir. COVID-19 pandemisi ile ortaya çıkan ihtiyaçlara yönelik ergoterapistlerin hazır olması gereken alanlar bu derleme ile sıralanmıştır. Bireyi bütüncül değerlendiren ergoterapistler güvenli ve sağlıklı kalmak için enfeksiyon kontrol önlemlerine uyma, erişme ve kullanma sırasında hayati ihtiyaçları mental sağlık, irade, psikolojik-fiziksel boyutları ile anlayabilir. Pandemiden en fazla etkilenen ülkelerden gelen yayınlar, Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Ergoterapistler Federasyonu, Amerikan Ergoterapi Derneği bazı temel konular üzerinde durmaktadır. Kaynaklara ulaşma, günlük yaşam aktiviteleri, akut bakım, iletişim, mobilite, stigma, sosyal izolasyon, mental sağlık ve iyi olma hali bu konular arasındadır. Bu derlemede, bahsedilen durumlara yönelik hizmet verilmesi için gerekli olan telesağlık, mental sağlık çalışmaları, bireysel/aile/toplum çalışmaları, yardımcı teknoloji, akut bakım konuları ele alınmıştır.
Bu araştırmanın amacı, sağlık bilimleri alanında öğrenim gören üniversite öğrencilerinin interdisipliner ekip çalışmasına bakış açılarını değerlendirmekti. Gereç ve Yöntem: Araştırmaya sağlık bilimleri alanında öğrenim gören 18-25 yaş aralığında 265 üniversite öğrencisi katıldı. Bireylerin, yaş, cinsiyet, bölüm ve öğrenim gördükleri sınıfı içeren demografik bilgileri kaydedildi. Araştırmada veri toplama aracı olarak İnterdisipliner Eğitim Algısı Ölçeği'nden uyarlanarak araştırmacılar tarafından oluşturulan 'İnterdisipliner Çalışma Anketi' kullanıldı. Bulgular: Çalışmanın sonucunda bireylerin çoğunun, interdisipliner çalışmanın ne anlama geldiğini bildiği ve yararlı olacağını düşündüğü görüldü. Katılımcılar, büyük oranda kendi meslek grubunun ilişkide olabileceği diğer meslek gruplarıyla ilgili bilgisinin olduğunu, diğer meslek gruplarıyla uygulama ve saha çalışması yapmak istediğini ve çözemediği bir problemi başka meslek gruplarına danışmaktan kaçınmadığını belirtti. Bireylerin, çoğunlukla mesleğindeki kişilerin kendilerini diğer meslek gruplarından üstün görmedikleri, onlarla iyi ilişkide ve etkileşim halinde oldukları, onların beceri ve katkılarını anlamaya çaba gösterdikleri, bilgi ve kaynak paylaşmayı istediklerini düşündükleri tespit edildi. Buna karşın bireylerin çoğu, mesleğindeki kişilerin iyi eğitimli olduklarını düşünürken mesleki yetkili ve otonomi konusunda kısıtlılıkları olduğu, diğer meslekten kişilerin kendi mesleği hakkında bilgi sahibi olmadığı görüşündeydi. Sonuç: Sonuçlar doğrultusunda, sağlık bilimleri alanında öğrenim gören öğrencilerin interdisipliner çalışmayı önemli ve yararlı buldukları görülmüştür. Bireylerin mezuniyet sonrasında yetkililik, otonomi ve birlikte çalıştığı meslek gruplarına farkındalık kazandırabilme açısından desteklenmesi gerektiği düşünülmektedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
hi@scite.ai
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.