İhracat ve ithalat toplamının GSMH'ye oranı şeklinde ifade edilen ticari dışa açıklık, ülke ekonomisi üzerinde dış ticaretin ne kadar etkin olduğunu gösteren bir değişkendir. Çalışmada ticari dışa açıklığın enflasyon ve büyüme ile ilişkisi 19 ülke üzerinden panel veri analizi yöntemiyle test edilmektedir. Analizlerde kullanılan Westerlund (2007) eşbütünleşme testi sonucunda seriler arasında uzun dönemli eşbütünleşme ilişkisinin olduğu görülmüştür. Emirmahmutoğlu ve Köse (2011) nedensellik testinde ise ticari dışa açıklık ile ekonomik büyüme arasında çift yönlü, enflasyon ile ticari dışa açıklık arasında enflasyondan ticari açıklığa doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi bulunmaktadır.

Küreselleşme sürecinin yarattığı rekabet ortamı ülke ekonomilerinde sürdürülebilir büyüme için teknolojik gelişmelerin yakından izlenmesini zorunlu hale getirmiştir. Bu noktada inovasyon, ülkelerde teknolojiyi ekonomik ve sosyal faydaya dönüştürmede en etkili güç olarak karşımıza çıkmaktadır. İnovasyonla birlikte ülke ekonomilerinde istihdam yapısının da önemli ölçüde değiştiği gözlemlenmektedir. Bu çalışma, yeni sanayileşen ülke kategorisinde yer alan 8 ülkeye ait 2007-2020 dönemine ait verileri kullanarak istihdam ile inovasyon, yüksek teknoloji ihracatı ve büyüme arasındaki ilişkiyi araştırmaktadır. Çalışmadan elde edilen sonuçlar, NIC Ülkelerinde teknolojik değişim emeğin yerini alırken, yapılan panel eşbütünleşme ve nedensellik testlerine göre istihdam ile Ar-Ge harcamaları ve yüksek teknoloji ihracatı arasında negatif ilişkiye rastlanmıştır. Değişkenler arasındaki ilişkide Ar-Ge ve ekonomik büyüme ile istihdam arasında çift yönlü bir nedensellik ilişkisi mevcutken yüksek teknolojili ürün ihracatı ile istihdam arasında nedensellik ilişkisine rastlanamamıştır.