Damage of the Miridae species on cotton was determined in cotton fields in two locations of Adana Province (Çukurova Region), Turkey during the years, 2013-2014. Experiments were conducted over 2 years with sprayed and unsprayed plots. Creontiades pallidus (Rambur, 1839) and Lygus italicus Wagner, 1950 were detected at both experimental areas. Also, the correlations between the mirid population and stained bolls have been investigated. The damage caused by the mirids on squares and bolls was measured in caged branch experiments. Mirid population increased from mid-July reaching the highest population density in late July or early August. Where mirid numbers were high, stained bolls and shed bolls were also high. As the number of C. pallidus nymphs released into the cages increased, the damage rates increased on the squares after 7 and 14 d. In cages with zero, one, two and four individuals released, damage rates in squares were 0, 0.9, 5.9 and 33.6%, respectively, after 7 d, and 0, 22.2, 41.4 and 58.0%, respectively, after 14 d. In addition, all bolls with a diameter of 0.5-0.9 cm after 7 d in cages with nymphs released were damaged. ÖzAdana İli (Çukurova Bölgesi), Türkiye'de pamuk tarlalarında 2013 ve 2014 yıllarında iki farklı bölgede yürütülen çalışmada Miridae türlerinin pamukta meydana getirdikleri zararlar tespit edilmiştir. Denemeler iki farklı lokasyonda ilaçlı ve ilaçsız parseller şeklinde 2 yıl üst üste kurulmuştur. Deneme yapılan 2 tarlada hem Creontiades pallidus (Rambur, 1839) hem de Lygus italicus Wagner, 1950 türü bulunmuştur. Ayrıca, mirid popülasyonu ile lekeli kozalar arasındaki ilişki incelenmiştir. Miridlerin tarak ve kozalarda oluşturduğu zarar dal-kafes denemeleriyle ortaya konulmuştur. Mirid popülasyonu temmuz ayı ortasından sonra artmış, temmuz sonu veya ağustos başında en yüksek noktaya ulaşmıştır. Mirid popülasyonu yüksek olduğunda, lekeli koza sayısı ve yere dökülen kozaların sayısı da yüksektir. C. pallidus'un kafeslere salınan nimf sayıları arttıkça 7 ve 14 gün sonunda taraklarda verdikleri zarar oranlarının da arttığı görülmüştür. Sıfır, bir, iki ve dört birey salınan kafeslerde taraklarda zarar oranları 7 gün sonra sırasıyla %0, 0.9, 5.9 ve 33,6 bulunmuşken, 14 gün sonra %0, 22,2, 41,4 ve 58,0 bulunmuştur. Ayrıca kozalardaki zarar oranı, 0.5-0.9 cm çaplı kozalarda 7 gün sonra kafeslerde tüm bireyler için %100 bulunmuştur.
Toxic and in vitro anti-acetylcholinesterase and anti-carboxylesterase effects of various plant extracts on Aphis gossypii Glover, 1877 (Hemiptera: Aphididae) 1Bazı bitki ekstraktlarının Aphis gossypii Glover, 1877 (Hemiptera: Aphididae) üzerine toksik in vitro anti-asetilkolinesteraz ve anti-karboksil esteraz enzim etkisi
Melanagromyza sojae Zehntner (Hemiptera: Agromyzidae) is known as a pest of several leguminous plants, especially Glycine max, soybean, in several countries worldwide. As a result of an alert raised by soybean producers in the province of Adana, which has a large share of soybean production in Turkey, plant samples in which pupae were observed were collected from two soybean fields in Çukurova in the production season in 2018. The samples were kept in the laboratory and the emerging adults were identified morphologically as M. sojae. Observations made in soybean fields in Turkey are presented. A review of the situation for this pest and its control methods are is presented. This is the first report of M. sojae in Turkey. It is therefore recommended to perform a close monitoring of this pest to investigate more in detail the extent of the damage caused by this pest in soybean crops in Turkey, to identify its variety preferences, other other hosts, natural enemies and control methods to be used.
Çukurova’da pamuğun önemli zararlılarından biri de Yeşilkurttur. Çok sayıda doğal düşmanı olan ve mücadelesinde fazla kimyasalın kullanıldığı bu zararlı için, ülkemizde yapılmış bir ekonomik zarar eşiği çalışması yoktur. Bu amaçla çalışma, 2004 ve 2005 yıllarında Çukurova Tarımsal Araştırma Enstitüsü deneme alanlarında kontrollü şartlarda tülle kapatılmış kafeslerde yürütülmüştür. Kafeslere salım yapma amacıyla laboratuvarda Yeşilkurtun birinci dönem larva üretimi yapılmıştır. Beş larva yoğunluğu (2, 4, 6, 8, 10 larva) ile uygulama yapılmayan kontrolden (0 larva) oluşan 3 metrelik pamuk sırası üzerindeki deneme kafesleri, tesadüf blokları deneme desenine uygun olarak 4 tekerrürlü olarak kurulmuştur. Dökülen tarak sayısı ve larva yoğunlukları arasında pozitif önemli bir ilişki olduğu görülmüştür. Ayrıca larvaların oluşturduğu ekonomik zarar incelenmiştir. Her iki yılda da kafeslere bırakılan larva sayısı arttıkça ürün kaybı da artmış, aralarında yüksek derecede doğrusal olan pozitif ilişkiler bulunmuştur. Elde edilen denkleme göre 2004 yılında ilaçlama maliyetini karşılayan larva sayısı 2.37 larva/3 metre ve 2005 yılında 1.56 larva/3 metredir. Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar, teknik talimatta ilaçlama için verilen 2 larva/3 metre değerine oldukça yakın olarak bulunmuştur. Diğer ülkelerde yapılan çalışmalarda bulunan sonuçlar ve pamuk bitkisinin erken dönemdeki tarak zararını telafi etme gücü dikkate alındığında bu eşiğin muhafaza edilebileceği kanısına varılmıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
hi@scite.ai
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.