Bu çalışmada Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının taşra teşkilatını oluşturan 81 il müdürlüğünde yürütülen piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetlerinin teknik etkinliğinin ortaya konması amaçlanmıştır. Çalışmada veri zarflama analizi (VZA) kullanılmıştır. VZA ile etkinlik ölçümü için öncelikle girdi ve çıktı setleri belirlenmiş ve araştırma modeli kurgulanmıştır. Buna göre il müdürlüklerinde görev yapan denetçi sayısı, denetimler için illere tahsis edilmiş araç sayısı ile denetim faaliyetleri için kullanılan bütçe miktarı girdileri oluşturmaktadır. 2021 yılında illerde yürütülen toplam denetim sayısı, teste gönderilmek üzere numune alınan ürün sayısı ile uygulanan idari para cezası miktarı ise modelin çıktılarıdır. Çıktı odaklı olarak kurgulanan VZA modeli ile elde edilen etkinlik skorlarına göre iller arası karşılaştırma yapılmıştır. Üç farklı çıktı kombinasyonuna göre modellenen VZA analizi sonuçlarına göre, her üç modelde de etkin olarak çıkan iller Adıyaman, Ankara, Düzce ve Kocaeli’dir. En yüksek girdi değerlerine sahip olmasına rağmen İstanbul her üç modelde de yeterli etkinlik skoruna ulaşamamaktadır. Ayrıca, yüksek sayıda denetçi personele ve araca sahip olmasına rağmen, bulunduğu şehrin gelişmişlik düzeyi ile sanayi altyapısı göz önüne alındığında Adana, Aksaray, Tokat ve Trabzon illerinin düşük etkinlik skoruna sahip olduğu dikkat çekmektedir.
Fiziksel gerçekliği sanal ortamla birleştiren Metaverse teknolojileri, çalışma hayatını, eğitim dünyasını, ekonomik sistemi ve günlük rutinleri derinden etkileyecek bir potansiyele sahiptir. Hayatımızın bir parçası haline gelen video oyunları ise, gelişen teknoloji ve dijitalleşme ile birlikte farklı kullanıcı aktivitelerinin yaygın bir parçası haline gelmiştir. Dijital oyunlar halihazırda en popüler ve yaygın Metaverse uygulamasıdır. Bu çalışmada ağırlıklı olarak uluslararası literatür taranarak Metaverse’in dijital oyun dünyasının geleceğindeki yeri ele alınmaktadır. Son birkaç yıl içersinde yayımlanan nitelikli araştırmalar incelenerek dijital oyunların nasıl Metaverse oyunlarına evrildiği, bu dönüşümün özellikleri ile ilgili değerlendirmeler sunulmakta ve Metaverse’ün dijital oyun sektörüne sunduğu fırsatlar, etki alanları ve olası sorunlar çerçevesinde konu tartışılmaktadır. Dijital oyunlar ve oyun kültürü, insanların Metaverse’te gerçekte ne yapacaklarını belirlemede ve bir Metaverse kültürünün nasıl ortaya çıkabileceğini ve bu kültürün özelliklerini anlamada kritik hale gelmektedir. Buna göre Metaverse ile birlikte dijital oyunların bireysel bir eğlenceden sosyal bir deneyime dönüştüğünü, oyun kavramının tanımının ve etki alanlarının derinden değişeceğini söylemek mümkündür. Metaverse’in kullanıcılara sunacağı yenilikçi ve gerçekçi deneyimler günlük hayatı değiştirecek, insanların dijital dünyaya bakışını farklılaştıracaktır.
Dijital medyanın önlenemez gelişimi ile birlikte reklamcılık sektöründe de köklü değişiklikler meydana gelmiştir. Dijital tüketici kavramının ortaya çıkması tüketici davranışlarını değiştirmiş ve sektörü bu yeni düzene adapte olmaya itmiştir. Şüphesiz sektörün büyümesi, geleneksel oyuncuların yanına yeni rakipler getirmiş ve bu yıkıcı rekabet içerisinde hayatta kalmak isteyen firmalar için tüketici verileri çok değerli hâle gelmiştir. Bu noktada programatik reklamcılık gibi veriye ve otomasyona dayalı sistemler ön plana çıkmış ve firmalar açısından cezbedici olmuştur. Mevcut veya potansiyel tüketici verilerine erişim konusu etik sorunları da beraberinde getirmiştir. Bu noktada kişisel verilerin kullanımından kaynaklı etik sorunlar, gizlilik ihlalleri konusunda açık ve şeffaf kurallar konulması gerekli hâle gelmiştir. Bu çalışmada dijital medyanın pazarlama alanına getirdiği yenilikler ele alınarak son dönemde oldukça ön plana çıkan programatik reklamcılık konusuna yer verilecektir. Büyük verinin kullanılmasını odağına alan bu yeni reklam türünün sektörü nasıl dönüştürdüğü incelenerek kişisel verilerin kullanımı ve gizlilik ihlalleri ile ilgili etik konular çerçevesinde değerlendirilecektir. Konuyla ilgili yapılan araştırmalar sektördeki yenilikçi uygulamalar ile kullanıcıların algıları arasında büyük bir çelişkiler bulunduğunu göstermektedir. Bu çalışma kapsamında uluslararası araştırmalar tarama yöntemiyle derlenerek, yeni medyanın reklamcılık sektörüne getirdiği karmaşık süreçler ile günlük hayatımızda karşımıza çıkan etik sorunlar örneklerle ele alınacaktır.
Piyasa gözetimi ve denetimi (PGD) faaliyetleri, temel bir kamu hizmeti olarak ülkemizde dokuz farklı kurum ve kuruluş tarafından yürütülmektedir. Bu kamu hizmetinin uygulanması sırasında mevzuat uyarınca idari yaptırım kararları alınabilmekte, piyasaya güvensiz ürün arz edenlere yönelik idari para cezaları uygulanabilmektedir. Bu çalışmada, sanayi ürünlerine yönelik denetim faaliyetlerinden sorumlu olan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın taşra teşkilatını oluşturan 81 il müdürlüğü tarafından uygulanan idari para cezaları incelenmiştir. Buna göre Ocak 2015 ve Aralık 2021 tarihleri arasında yapılan ürün denetimlerine ilişkin işletilen “teknik düzenlemeye aykırılık” ve “güvensizlik” konularına dair idari para cezaları incelenmiş ve uygulanan ceza tutarlarındaki dağılım yapıları mevcut uygulama eksikliklerinin tespit edilmesi amacıyla analiz edilmiştir. PGD faaliyetlerinde etkililiğin artırılması noktasında iller arası uygulama birliğinin sağlanması büyük önem arz etmektedir. Ancak çalışmadan elde edilen bulgular incelendiğinde STB il müdürlükleri tarafından uygulanan idari para cezalarında farklılıklar olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanında uygulanan para cezası miktarları istatistiksel olarak incelendiğinde ortalamanın ceza alt limitlerine yakınsadığı görülmektedir. Bu durum piyasada firmalar arası adaleti sağlamada ve uygunsuzluklara ilişkin caydırıcılığı artırmada engel teşkil etmektedir. Çalışmada söz konusu durumun nedenleri ortaya koyularak il müdürlükleri arasında uygulama birliğinin sağlanmasında iç denetimin rolü tartışılmıştır.
Çalışma kapsamında, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı sorumluluğunda yürütülen piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetleri sonucunda, ilgili yasal yükümlülüklerine uymayan sorumlulara karşı uygulanan idari para cezaları incelemeye konu edilmiştir. Bu kapsamda, piyasanın düzenlenmesi, ürün güvenliğinin sağlanması ve haksız rekabetin önlenmesi için yükümlülüklerini yerine getirmeyen sorumlulara karşı caydırıcı bir araç olarak kullanılan idari para cezası tutarlarının bilimsel şekilde hesaplanması amacıyla kurgusal bir model geliştirilmiştir. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden derinlemesine görüşme ve odak grup görüşmeleri vasıtasıyla idari para cezasına etki ettiği düşünülen kriterler belirlenmiş ve gruplandırılmıştır. Tespit edilen kriterlere ilişkin Analitik Hiyerarşi Prosesi (AHP) tekniği ile kriter ağırlıkları belirlenerek çalışma kapsamında üssel yöntem yaklaşımı olarak belirlenen hesaplama ile model kurgusu tamamlanmış ve test edilmiştir. Geliştirilen model ile idari yaptırıma konu olan ürünler ve bunları piyasaya arz eden firmalar belirli faktörler çerçevesinde puanlanabilmektedir. Bu puanlar aracılığıyla herhangi bir vaka karşısında ceza uygulayıcısının referans alabileceği bir hesaplama yöntemi geliştirilerek İPC tutarının tayininde kullanılabilecek bir model önerilmiştir.
Teknolojinin gelişimi ile birlikte sosyal bilimler alanında çalışan araştırmacılara sunulan araç ve tekniklerin sayısı artmaktadır. Büyük hacimli verilerin araştırmalara kolaylıkla entegre edilebilmesine imkan veren ve bu verilerin en doğru ve hızlı şekilde yorumlanmasını sağlayan büyük veri analitiği, yapay zeka ve makine öğrenimi gibi teknikler artık sosyal bilimler alanında daha yaygın biçimde kullanılmaktadır. Bu çalışmanın amacı, günümüz dijital dönüşüm araçları olarak kabul edilen büyük veri analitiği, yapay zeka ve makine öğrenimi gibi kavramların sosyal bilimler araştırmalarındaki kullanım alanlarının belirlenmesi ve bu araçların araştırmacılara sunduğu imkanların tanıtılmasıdır. Bu kapsamda uluslararası alanda yayınlanmış nitelikli araştırmalar incelenerek, söz konusu araçların sosyal bilimler alanındaki bilimsel araştırmalara nasıl uygulandığı, araştırmacılara ne gibi fayda ve avantajlar sağladığı ve gelişim trendleri ile ilgili bir derleme sunulmaktadır. Çalışmada ayrıca söz konusu araçların kullanımından kaynaklı potansiyel sorunlar ele alınarak uluslararası örnekler bağlamında konu tartışılmaktadır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
hi@scite.ai
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.