Bu araştırmanın amacı, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmen adaylarının değer yönelimlerinin tespiti ve farklı değişkenler açısından incelenmesidir.
The investigators sought to explore and compare the identification of cluttering vs stuttering in four different country samples. After reading lay definitions of the two fluency disorders in their own language, convenience samples of 60-90 adult respondents from Turkey, Bulgaria, Russia, and the US identified 51-119 children or adults who either cluttered, stuttered, or both. They also indicated whether or not they, themselves, cluttered or stuttered. The majority of respondents in all four samples identified at least one person who cluttered, stuttered, or cluttered and stuttered. The average respondent identified one person with a fluency disorder, most likely a stutterer, less likely a clutterer, and least likely a clutterer-stutterer. Both similarities and differences characterized those identified in the three groups, e.g., the sex ratios were not the same. As with stuttering, the public apparently is aware of cluttering individuals and can identify such persons.
Araştırmada, din kültürü ve ahlak bilgisi (DKAB) öğretmen adaylarının benimsedikleri eğitim felsefeleri belirlenmiş; bölüm, cinsiyet, sınıf düzeyi gibi çeşitli değişkenlerin etkisi ortaya çıkarılmıştır. Araştırmanın örneklemini çeşitli üniversitelerin İlahiyat ve DKAB Eğitimi programlarında öğrenim gören 288 öğrenci oluşturmaktadır. Tarama modelinde betimsel olarak yürütülen araştırmada; Çetin, İlhan ve Arslan tarafından geliştirilen "Felsefi Tercih Değerlendirme Ölçeği" kullanılmıştır. Araştırmaya katılan DKAB öğretmen adaylarının daimiciesasici eğitim felsefelerini, ilerlemeci-yeniden kurmacı eğitim felsefelerine göre daha çok benimsedikleri görülmüştür. Araştırmada, cinsiyetin ve öğrenim görülen lisans programının öğretmen adaylarının benimsedikleri eğitim felsefeleri üzerinde etkili bir değişken olmadığı; buna karşın sınıf düzeyi değişkeninin öğretmen adaylarının benimsedikleri eğitim felsefelerini anlamlı şekilde farklılaştırdığı tespit edilmiştir.
Bu çalışmanın amacı öğretmenlerin, din dersi öğretmenlerine yönelik algı düzeylerinin belirlenmesine yönelik kullanılabilecek bir veri toplama aracı geliştirmektir. Ölçeğin geliştirilmesi aşaması, üç ayrı örneklem grubu üzerinde yürütülmüştür. Ölçeğin ön uygulaması ana araştırmaya katılmayan ve örneklem özelliklerini taşıyan toplam 394 kişilik iki farklı örneklem üzerinde yapılmıştır. Araştırmanın ana çalışma grubu ise, resmi okullarda görev yapan 713 öğretmenden oluşmaktadır. Ölçeğin faktörlerini belirleyebilmek için Açımlayıcı Faktör analizi kullanılmıştır. Faktörlere ayrılan ölçeğin güvenilirliğini belirleyebilmek amacıyla, öncelikle ölçekler için önemli bir iç tutarlılık yaklaşımı olan Cronbach's Alfa katsayısı formülü kullanılmıştır. Cronbach's Alfa katsayısı sonuçları Bileşik Güvenilirlik katsayısı ile doğrulanmıştır. Ölçeğin yapı geçerliği, doğrulayıcı faktör analizi ile test edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre, ölçeğin 58 maddeden ve 6 alt boyuttan oluştuğu belirlenmiştir. Bu çalışmalara ek olarak, altı alt boyutta tasarlanan ölçeğin, her bir alt boyutu için açıklanan ortalama varyansı hesaplanarak modelin birleşim ve ayrışım geçerliği de belirlenmiştir. Sonuç olarak Din Dersi Öğretmenlerine Yönelik Öğretmen Algısı Ölçeğinin, öğretmenlerin, din dersi öğretmenlerine yönelik algılarını ölçebilecek nitelikte geçerli ve güvenilir bir ölçek olduğu görülmüştür. Ayrıca ölçek yalnızca eğitim bilimleri alanında değil farklı bilim dallarına katkı sağlayacak bir esnekliğe sahiptir.
Öz Son yıllarda çeşitli nedenlerle artan göç hareketleri din eğitiminde de çeşitli sorunlara yol açmıştır. Bu araştırmanın amacı, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (DKAB) dersi öğretmenlerinin görüşlerine göre Suriyeli sığınmacı öğrencilerin din eğitimi sorunlarının belirlenmesidir. Ayrıca araştırma kapsamında ilgili sorunlara ilişkin öğretmenlerce önerilen olası çözüm yöntemlerine de yer verilmiştir. Araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması modeli ile tasarlanmıştır. Araştırma verileri amaçlı nitel araştırma örneklem yöntemlerinden olan maksimum çeşitlilik örneklem yöntemi ile İstanbul ilinin Küçükçekmece, Bağcılar, Sultangazi, Fatih ve Esenyurt ilçelerinde 45 okulda çalışan 79 DKAB öğretmeninden toplanmıştır. Araştırma sonucunda, Suriyeli sığınmacı öğrencilerin genel olarak bilişsel, duyuşsal, davranışsal, gelişimsel ve sosyal sorunları olduğu belirlenmiştir. Din derslerinde yaşanan en önemli sorun dil ve sınıf içi disiplin sorunları ile din derslerine karşı sergilenen olumsuz tavırlardır. Ayrıca din öğretimi müfredatı ile ilgili sorunlar da bulunmaktadır. Öğretmenlere göre öğrencilere dil ve uyum eğitimi verilmesi ile okullarda yaşanan pek çok sorun çözümlenebilir.
ÖzBu çalışmada, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (DKAB) öğretmenlerinin mesleğe yönelik tutumları ile eğitime olan inanç düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama tekniği ile tasarlanan çalışmanın örneklem grubu İstanbul İlinde çalışmakta olan 354 DKAB öğretmenidir. Araştırma verilerini toplamak için Üstüner tarafından geliştirilen "Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Tutum Ölçeği" ile araştırmacı tarafından geliştirilen "Eğitime Yönelik İnanç Ölçeği" kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre DKAB öğretmenlerinin, öğretmenlik mesleğine yönelik tutumları ile genel olarak eğitime olan inançları düşük düzeydedir. DKAB öğretmenlerinin, din eğitimine olan inançlarının düşük seviyede olduğu belirlenmiştir. Eğitime olan inanç ile mesleğe yönelik tutum arasında anlamlı ilişki tespit edilmiştir. Din eğitiminin amacının gerçekleştirilmesi için eğitime inanan ve mesleğini seven öğretmenlerin eğitim sisteminde bulunması gereklidir. Bu araştırma sonuçlarının, din eğitimi alanında çalışanlara, din eğitimi politikalarını belirleyenlere ve öğretmen yetiştiren kurumlara önemli veri sağlayacağı; ayrıca literatürdeki önemli bir boşluğu kapatacağı düşünülmektedir. AbstractThe aim of this study is to determine the attitudes of religious education teachers towards the profession and the belief levels in education. The sample group of the study, which was designed with relational survey model, was 354 RE teachers working in İstanbul. According to the results of the research, RE teachers' attitudes towards teaching profession and their general beliefs in education, are low. RE teachers have a low level of belief in religious education. A significant relationship was found between the belief in education and attitude towards the profession. In order to realize the purpose of religious education, teachers who believe in education and who love their profession should be present in the education system.
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Hasan Âli Yücel Eğitim Fakültesinin uluslararası ve hakemli dergisidir. Yayımlanan makalelerin sorumluluğu yazarına/yazarlarına aittir. HAYEF: Journal of Education is the official peer-reviewed, international journal of the Istanbul University-Cerrahpaşa Hasan Âli Yücel Faculty of Education. Authors bear responsibility for the content of their published articles.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
hi@scite.ai
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.