Aim: Chronic urticaria is a condition that requires long-term treatment. In recent years, many countries have created their own guides to evaluate urticaria diagnosis and treatment approaches in an algorithm. In this study, we aimed to evaluate the distribution of patients with chronic urticaria treated in our clinic according to the treatment algorithm the "Turkey Urticaria Diagnosis and Treatment Guide" Material and Method: The files of the patients who applied to the dermatology clinic of our hospital and were followed up and treated with a diagnosis of chronic urticaria were investigated. Results: A total of 102 patients with chronic urticaria were included in the study. According to this guide, 17.6% of patients responded with standard dose antihistamine therapy, while the antihistamine dose given in 15.7% of patients was increased. The antihistamine treatment of 5.7% of patients was replaced by a different group of antihistamines at the same dose as the previous one. 52% of patients responded to omalizumab 300 mg/subcutaneous treatment every 28 days. However, 7.8% of the patients received omalizumab treatment every 14 days or cyclosporine treatment was required to be added to omalizumab treatment. Response to other treatments other than standard treatments was received in 1% of patients. Conclusion:We believe that our study will facilitate predicting the treatment responses of patients in clinical practice by shedding light on the distribution of chronic urticaria patients according to the treatment algorithm.

No abstract

No abstract

How to cite / Atıf için: İslamoğlu ZGK, Akyürek M. Treatment of allopurinol-induced toxic epidermal necrolysis with high dose corticosteroids and intravenous immunoglobulins.

iğiller (verrukalar), genital ve ekstragenital bölgeleri etkileyebilen insan papilloma virüsü [human papilloma virus (HPV)] nün neden olduğu enfeksiyöz, selim lezyonlardır. İnkübasyon periyodu genellikle Çoklu Ekstragenital Siğillerin Dermatoloji Yaşam Kalitesi Üzerine Etkisi: Kesitsel Bir Çalışma Ö ÖZ ZE ET T A Am ma aç ç: : Ekstragenital siğiller oldukça yaygın görülen, özellikle çocuk ve genç erişkinlerde daha sık rastlanan, viral, enfeksiyöz lezyonlardır. Etken özellikle insan papilloma virüs (HPV) tip 1, 2, 4, 27 ve 57'dir. Hastalığın tedavi sonrası tekrarlaması, tedaviye bağlı lokal ve sistemik gelişen yan etkiler kişileri psikolojik açıdan olumsuz etkileyebilmektedir. Ekstragenital siğiller, genitale göre daha sık karşılaşılmasına rağmen yaşam kalitesi ile ilgili çalışmalar genellikle genital siğiller üzerinde yoğunlaşmıştır. Ekstragenital siğillerle yapılmış Türk toplumunu kapsayan bir çalışma mevcut değildir. Burada amacımız, çoklu ekstragenital siğillerin yaşam kalitesi üzerine etkisini araştırmaktır. G Ge er re eç ç v ve e Y Yö ön nt te em ml le er r: : Kesitsel olarak planlanan çalışmaya, 90 çoklu ekstragenital siğili olan hasta ile 47 çoklu genital siğili olan hasta dâhil edildi. Her iki grubun demografik verileri, hekim tarafından kayıt edildi. Her iki gruba da Dermatoloji Yaşam Kalite İndeksi'nin (DYKİ) Türkçe versiyonu uygulandı. B Bu ul lg gu ul la ar r: : Hasta grubunun yaş ortalaması 26,63±11,63, kontrol grubunun yaş ortalaması ise 32,57±9,82 yıl olarak saptandı. DYKİ puanlarında her iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. DYKİ puan ortalaması çoklu ekstragenital siğili olan hasta grubunda 4,00±4,32 olarak hesaplandı. S So on nu uç ç: : Çalışma sonucunda ekstragenital siğili olan grup ile genital siğili olan grup arasında DYKİ puanları arasında anlamlı fark bulunamadı. Çoklu ekstragenital siğiller, toplumun daha genç kesiminde, daha sık olarak görülen, genital siğil kadar yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen, hastalarda psikososyal sorunlara yol açabilen bir hastalık grubudur.

No abstract

Pyoderma gangrenosum (PG) is a rare, neutrophilic dermatosis which is characterized by painful, necrotic ulcer with violaceous border that heals with cribriform scar.