Nurses should offer maternal identity development education, support the baby perception process in the early postnatal stages, and help develop the self-confidence of the mother in order for mothers to develop successful motherhood behaviors. Maternal identity development education should be routinely offered to all expectant mothers by specialized nurses, not just to primigravidas. There is a requirement for similar studies to be conducted on broader populations related to the subject.
E ndometriosis tanısı ve tedavisi oldukça zor olmasına rağmen özellikle üreme çağındaki kadınlarda oldukça sık görülüp sıklığıda giderek artan bir jinekolojik sorundur. Üreme çağındaki kadınlarda genellikle ovulasyon problemleri, infertilite yada kronik pelvik ağrı olarak karşımıza çıkar. [1] Bu kalıcı ve tekrarlayıcı hastalık endometrial gland ve stromal dokunun uterin kavite dışında bulunması ve proliferasyon göstermesi olarak tanımlanmaktadır. [2] Endometriosisin gerçek sıklığını bildirmek tanısı zor olduğu için literatürde oldukça değişken değerler yayınlanmıştır. Genel olarak kronik pelvik ağrılı kadınların %45-82 kadarında infertil kadınlarında %2.1-78'inde bildirilmiştir. [3-5] Endometrioma en sık tanı konulan şekli olup pelvik endometriosis hastalığının %17-44'ünü oluşturmaktadır, ayrıca bilateral overlerde de oran %29 seviyesine kadar çıkmaktadır. [6] Endometriosis doğurganlık çağındaki kadınların %2.5 ile 3.3 kadarını etkileyen hatta infertil kadınlarda Tsuji ve arkadaşlarının raporlarına göre dünya genelinde sıklığı %63 seviyelerine kadar ulaşabilen ciddi bir sorun olarak gözükmektedir. [7, 8] Hastalığın yönetiminde genellikle laparoskopik cerrahiye güvenilsede, cerrahi tedavinin ovaryan rezervi azaltmaya nedeni olabilmesi endometrioma cerrahisinde çekincelere neden olmaktadır. [9, 10] Bu çalışmada endometrioma nedeniyle opere ettiğimiz hastaların demografik, klinik ve laparoskopik sonuçlarının değerlendirilmesi ayrıca cerrahi süresi ve yaptığımız cerrahinin ovaryen rezerve olan etkilerini incelenmesi amaçlandı. Amaç: Hastanemiz jinekoloji kliniğinde ovaryan endometrioma tanısıyla opere edilen hastaları retrospektif inceleyerek hastaların klinik ve cerrahi sonuçlarını incelemek ve laparoskopik cerrahinin tedavide güvenlilik ve etkililiğini araştırmak. Yöntem: Kliniğimizde ovaryan endometrioma tanısı ile opere edilen 44 hasta retrospektif olarak incelendi. Bulgular: Yapılan çalışmada hastaların yaş ortalaması 30.1±5.3 olarak bulundu. Kist boyutu ortalama 7.0±5.3 cm olarak belirlendi. Hastaların %54 kadarı dismenoreik ve %29.5 kadarı infertil olarak belirlendi. Hastaların tümüne başarı ile laparoskopik kistektomi yapıldı ve hiçbir hastada komplikasyon gözlenmedi. İnfertil hastalarda ovaryan rezerv testlerinin negatif etkilenmediği belirlendi. Sonuç: Endometrioma cerrahisinde laparoskopi yeterli tecrübe varsa oldukça etkili ve güvenli bir yöntemdir. Laparoskopik kistektomi uygun yöntemle yapılırsa over rezervini kötü yönde etkilememektedir.
ÖZET Amaç: Ebelik Bölümü öğrencilerinin empatik eğilimlerini değerlendirmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Yöntem: Tanımlayıcı türde olan araştırmanın örneklemini, Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümünde 2013-2014 öğretim yılında öğrenim gören 175 öğrenciden gönüllü olarak araştırmaya katılan 150 öğrenci oluşturmuştur. Veriler, araştırmacılar tarafından oluşturulan "Tanıtıcı Bilgi Formu" ve "Empatik Eğilim Ölçeği" kullanılarak toplanmıştır. SPSS paket programında ortalama, yüzdelik, t testi ve varyans analizi ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Araştırma kapsamındaki öğrencilerinin yaş ortalamasının 20.05±1.48 olduğu, %40.0'ının birinci sınıf olduğu, %83.3'ünün okul öncesi eğitim almadığı, %48.7'sinin en uzun süre ilde yaşadığı, %74.0'ının orta düzeyde gelire sahip olduğu, %79.3'ünün çekirdek aileye sahip olduğu, %75.4'ünün aile içinde demokratik, güven verici ortamda yetiştirildiği ve %49.3'ünün akademik başarısının orta seviyede olduğu saptanmıştır. Öğrencilerinin %52.0'sinin daha önce empatik eğilim hakkında bilgisi olmadığı ve empatik eğilim hakkında bilgi alanlar içinde %93.1'inin üniversitede ders olarak aldığı saptanmıştır. Sonuç: Öğrencilerin tanıtıcı özellikleri ve empatik eğilim hakkında bilgi durumları ile empatik eğilim puan ortalamaları arasında anlamlı fark olmadığı belirlenmiştir. Öğrencilerin empatik eğilimlerinin orta düzeyde olduğu tespit edilmiştir.Anahtar Kelimeler: Empati, empatik eğilim, ebelik öğrencileri, ebelik eğitimi.ABSTRACT Objective: This study was conducted to assess the empathic tendencies of students receiving education in the Department of Midwifery. Method: The sample group of this descriptive study consisted of 150 midwifery students who voluntary to participate in the study among 175 students receiving education in the Department of Midwifery at the Faculty of Health Sciences in the school year of 2013-2014. The data were collected using the "Introductory Information Form", which was formed by the researchers, and the "Empathic Tendency Scale". It was assessed by using the mean, percentage, t test and the analysis of variance in the SPSS package software. Results: It was determined that students included in the study had an age average of 20.05±1.48, 40.0% were first grade students, 83.3% had not received a preschool education, 48.7% lived in a province for the longest time, 74.0% had middle income, 79.3% had nuclear family, 75.4% were raised in a democratic and safe family environment, and 49.3% had a moderate-level academic achievement. It was also found that 52.0% of students had not previously had information about the empathic tendency and among students who received information about the empathic tendency, 93.1% had the knowledge through university courses.Conclusion: No significant difference was determined between the descriptive characteristics of students and their knowledge about the empathic tendency and ETS mean scores. The empathic tendencies of students were moderate.
Duygusal Zekâ ve Ebelik* Emotional Intelligence and MidwiferyÖzet Duygusal zekâ, bireylerin öncelikle kendi duygularını anlamalarını ve yönetebilmelerini sağlayan, bunun yanında başkalarının duygularını anlayabilme, empati kurabilme, motivasyonlarını arttırma ve özgüven duygularını geliştirme olanağı tanıyan bir kavramdır. Duygusal zekâ, ebelik uygulamalarında profesyonel ilişkilerin ve karmaşık olaylarda farklı bakış açılarının gelişmesine yardım edebilir. Ebeler, gebelere empatik bir tutumla yaklaştıklarında onların gereksinimlerini daha doğru saptayabilir ve olumlu sonuçlar elde edebilirler. Çünkü ebe tarafından anlaşıldığını hisseden birey önemsendiğini, ona güvenildiğini ve kendisine değer verildiğini düşünür. Bu durum ebenin bireye ulaşmasını kolaylaştırarak bireyin bakımı kabul etmesini de kolaylaştıracaktır. Duygusal zekâyı kullanma, çalışma yaşamında başarıya ulaşmanın bir anahtarı olarak görülmektedir. Mesleki başarıya ulaşmak ve etkili ebelik bakımı vermek için; ebelik eğitimi başladığı andan itibaren, ebe adaylarının duygusal zekâlarını kullanma ve geliştirmeye yönelik becerileri kazanmaları sağlanmalıdır. Duygusal zekânın gelişimi ile birlikte sağlık çalışanlarının mesleki yaşamlarında başarılı olabilmeleri kritik düşünebilme, eleştirel bakabilme, sorgulayabilme ve karar verme yeteneklerinin artması ile mümkün olabilecektir.
Objective: This study was conducted in order to evaluate the knowledge, opinions, and attitudes of mothers in the early postpartum period regarding the breastfeeding coaching.Material and Method: This descriptive and sectional study was completed with 275 mothers at a Maternity Hospital in Erzurum between December 2014 and February 2015. The data were collected through the Personal Information Form that was prepared by researchers using the relevant literature. The data were assessed by using the percentage distributions.Results: It was determined that 33.1% of the mothers were in the age group of 20-24 years, 37.1% resided in the city center, 87.6% were unemployed, 43.3% were primary school graduates, 58.5% did not take training about breastfeeding throughout their last pregnancy, 52.4% breastfed their infants within the first half hour and 81.1% gave the answer "every time the infant wants" to the question "how frequently should the infant be breast-fed?". 94.5% of the mothers stated that they had no idea about the concept of breastfeeding coach; however, 98.2% thought that the practice of breastfeeding coaching would increase the breastfeeding success after being informed about the breastfeeding coach. It was determined that 81.1% of the mothers required a breast-feeding coach and 61.1% wanted to be a breastfeeding coach. 99.3% of mothers, especially primipar mothers are determined have a need to get breastfeeding coach.Conclusion: It was determined that mothers were not informed about breast-feeding coaching, but they required a breastfeeding coach for support during breastfeeding and wanted to be a breast-feeding coach themselves in accordance with the information provided.
Purpose of investigation:The authors aimed to research the prevalence of fear of childbirth (FOC) in women with a positive birth experience and some factors associated with FOC. Materials and Methods: The study sample consisted of 817 women with positive birth experience within the last month of their pregnancy from February 2012 to May 2013. The data were collected with a questionnaire form including women's demographic-obstetric information and the Turkish form of Wijma Delivery Expectancy Questionnaire. Whether it was a planned pregnancy and their preferable delivery method for the current pregnancy were recorded. Results: The total number of women with FOC was found to be 128 (15.6%). None of the patients had severe FOC. Fear of labour pain was found as the major cause for preferring cesarean section (73.5%). FOC was associated with preferring delivery methods (OR 5.91,. FOC was associated with pregnancy planning status (OR 2.4, 95% CI 1.66-3.58). Conclusion: Fear of childbirth may be seen to some extent in women with a positive birth experience. However even with woman's positive birth experience, it is important to avoid severe FOC. The pregnancy planning status should be evaluated in the early stages of pregnancy and maternal education programs may be offered to reduce FOC level.
ÖzetMahremiyet, başkaları tarafından kişinin beden, his, düşünce ya da kendisi veya ilişkilerine ait bilgilerine erişmenin sınırlanması anlamına gelmektedir. Gizlilik, gizli olma durumu, mahremiyet olarak tanımlamaktadır. Gizlilik de hasta mahremiyetine saygı göstermenin bir yoludur. Uluslararası Aile Planlaması Federasyonu'nun tüm bireylerin, kişisel, ev, aile ve haberleşme mahremiyetlerinin ihlal edilmemesi hakkına sahip olduklarını ve bilgilendirme ve danışmanlığın da içinde yer aldığı tüm cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerinde mahremiyet ve kişisel bilgilerin gizli kalması sağlanması bu bildirgenin mahremiyet hakkı maddesinde vurgulanmıştır. Mahremiyet kavramı insanların bulunduğu her ortamda, insana ait her alanda kullanılmaktadır. Tıp alanındaki uygulamalarda ise hastanın mahremiyeti çok önemlidir. Obstetrik-jinekolojik değerlendirme ve muayene esnasında kadının mahremiyetinin ihlal edilmesi kadınlarda utanma duygusu ve korkunun yoğun yaşanmasına neden olmaktadır. Mahremiyet, sağlık bakımı alanların psikolojik fonksiyonlarını desteklediğinden dolayı önemlidir. Kaliteli hizmeti hedefleyen sağlık kurumları için, genel olarak hasta haklarının, özellikle mahremiyetin ve bilgilerin gizliliğinin korunmasına yönelik yasal ve kurumsal düzenlemelerin oluşturulması ve işlerliğinin sağlanması vazgeçilmez öğelerdir. Bu amaçla sağlık çalışanları ve özellikle de ebeler muayene, tedavi ve tanısal işlemlerde hastanın bedenini ve özel hayatını açmasını, sırlarını açıklamasını gerektiren işlemleri mahremiyet ortamında gerçekleştirmelidir. Anahtar sözcükler: Mahremiyet, ebe, uygulama, jinekolojik muayene, doğum Abstract Privacy means the restriction for a person to access to information regarding her/his body, feelings, thoughts or information regarding her/himself or her/his relationships by other people. Confidentiality is defined as the state of being private and the privacy. Confidentiality is also a way of respecting the patient privacy. The item of the International Planned Parenthood Foundation regarding the right of privacy emphasizes that all individuals have the right to have their personal, home, family and communication privacy inviolated and keep their privacy and personal information confidential in all sexual health and reproductive health services including the information and counseling. The concept of privacy is used in every environment where human being exist, as well as every area that belongs to human beings. On the other hand, the patient privacy is very important in medical practices. Violating the privacy of women during the obstetrical-gynecological evaluation and examination causes an intense sense of shame and fear in women. Privacy is important since it supports the psychological functions of healthcare areas. The formation and operability of legal and institutional regulations aimed at the protection of generally patient rights, and especially the privacy and the confidentiality of information are indispensable elements for medical institutions targeting a quality service. For this purpose...
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
hi@scite.ai
334 Leonard St
Brooklyn, NY 11211
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.