Bu çalışmada, COVID-19 pandemisi sürecinde ortaokula devam eden ve COVID-19 geçiren çocukların duygu ve düşüncelerine yer verilmiştir. Bu kapsamda, çocuklara yedi soru sorulmuş ve alınan cevaplar nitel araştırma modeline uygun olarak analiz edilmiştir. Araştırmanın çalışma grubu, amaçlı örnekleme yöntemi ile seçilen 10 çocuktan oluşmaktadır. Araştırmaya katılan çocukların beşi erkek (%50), beşi kızdır (%50). Bununla birlikte araştırmaya katılan çocukların yaşları 10-11 yaş aralığındadır. Bu araştırmada, yarı yapılandırılmış görüşme tekniğinden yararlanılmıştır. Veri analizi gerçekleştirilirken Maxqda 2020 analiz programı kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, COVID-19 salgını sürecinde karantinada olan çocuklar kızgınlık ve üzüntü gibi olumsuz duyguları yoğunlukla hissettiklerini, koronavirüsü en fazla gribe ve kötü adamlara benzettikleri, karantinada kaldıkları sürede en fazla dersleri, teknolojik aletler ile, oyun oynayarak ve odada tek başına sıkılarak vakit geçirdikleri, özgürlüklerinin kısıtlanmasından rahatsız oldukları, evde sıkıldıkları; aile, akraba ve arkadaş gibi yakın çevreleriyle birlikte dışarıda olmayı, özgürce oyun oynamayı ve sarılmayı çok özledikleri ortaya çıkmıştır. Araştırma bulguları, alanyazındaki çalışmalar incelenerek desteklenmiştir

This study examined the effect of attachment styles on the life satisfaction of adults and the serial mediating effect of self-efficacy, self-love, and fear of compassion in this effect for the first time in the literature to the best of our knowledge. The study group consisted of a total of 639 adults. As a result of the study, it is seen that secure attachment affects life satisfaction positively. This process is mediated by the variables of high self-efficacy, high self-love, and low fear of compassion. However, avoidant attachment seems to negatively affect life satisfaction. This process is mediated by low self-efficacy, low self-love, and high fear of compassion variables. Apart from these results, it was observed that anxious-ambivalent attachment negatively affected life satisfaction, but this relationship was not mediated by self-efficacy, self-love, and fear of compassion. This result may be due to the fact that people with anxious-ambivalent attachment style perceive others positively despite seeing themselves as worthless and inadequate. These people may not want to show compassion for themselves because they have low self-worth, but they may show compassion for others because they find them valuable.

This study aims to investigate the relationships between spirituality, psychological well-being, compassion, and life satisfaction among adults, as well as the mediating role of compassion and life satisfaction in the relationship between spirituality and psychological well-being among adults. Using the relational survey model, 418 adults were recruited to participate in the study. The Spirituality Scale, Psychological Well-Being Scale, Compassion Scale, and Life Satisfaction Scale were used to collect data. Pearson Product-Moment Analysis was used to examine the links between adults' spirituality, psychological well-being, compassion, and life satisfaction. Using the Regression-Based Bootstrapping Technique and Serial Multiple Mediator Variable analysis, the researchers investigated the mediating function of compassion and life satisfaction in the link between spirituality and the psychological well-being of adults. The sequential mediation function of compassion and life pleasure was found to be significant in the link between adult spirituality and psychological well-being.

Considering that the therapeutic relationship and therapeutic conditions are inseparable conditions for the counseling process, it is important to bring a scale to the Turkish literature to examine the interpersonal stress experienced by counselors during the counseling process. In this research, the scale adaptation process from one language to another language was carried out. In this context, validity and reliability studies were carried out in 4 different samples. As a result of the research, it was seen that there was a moderate and high-level significant relationship between the Turkish and English forms of the scale in all of the items. With this, it is seen that the four-dimensional structure (χ2/sd=2.881) was confirmed in the CFA results of the linguistic adaptation process in the validity and reliability study of ISSC. When the fit values of the ISSC are examined (RMSEA=.08, SRMR=.07, GFI=.89, and AGFI=.85), it is seen that the four-dimensional structure of the scale's CFA results is confirmed. Considering the item-total correlation of the ISSC, it is seen that the item-total scores vary between .237 and .634. The Cronbach Alpha coefficient calculated for the reliability coefficient of the scale was found to be .878, and the McDonald's ω coefficient was .874. When the test-retest results of the Turkish version of the scale were examined, it was concluded that the reliability value was r=.79 (p

1-Makale katkı oranı eşittir ancak makalenin dergiye sunumu, takip edilmesi ve sonlandırılması sürecini birinci yazar yapmıştır. 2-Makalenin yazarları arasında çıkar çatışması bulunmamaktadır. 3-Bu makalede araştırma ve yayın etiğine uyulmuştur. 4-Araştırmamızın verileri 2020 yılından önce toplanmıştır. Bu yüzden etik kurul izni alınamamıştır.

Bu araştırmada ergenlerin sosyal medyadaki görünüşlerine ilişkin algılarını değerlendirmek amacıyla geliştirilen Sosyal Medyada Görünüş Algısı Ölçeği’nin Türkçe forumunun psikometrik özelliklerini incelemek amaçlanmaktadır. Sosyal Medyada Görünüş Algısı Ölçeği, Choukas-Bradley, vd. (2020) tarafından geliştirilmiştir. Ölçek uyarlama çalışması 376 ergenin katılım ile gerçekleşmiştir. Araştırmada üç ayrı çalışma grubu yer almaktadır. Birinci çalışma grubunda ölçeğin dilsel eşdeğerlik çalışması İngilizce ve Türkçe bilen 19’u kız 14’ü erkek olmak üzere 33 öğrenci yer almaktadır. İkinci çalışma grubu madde analizi, yapı geçerliği, doğrulayıcı faktör analizi ve ölçüt bağlantılı geçerlik çalışmaları için 183’ü kız (%65) ve 97’si erkek (%35) 280 öğrenciden oluşmaktadır. Bununla birlikte, üçüncü çalışma grubunda ise ölçeğin test tekrar test güvenirliği için 37’si kız 26’i erkek olmak üzere 63 öğrenci bulunmaktadır. LISREL 8.88 paket programı ile yapılan doğrulayıcı faktör analizine göre 13 maddeden ve tek boyuttan oluşan modelin geçerli uyum ölçütlerine sahip olduğu değerlendirilmiştir (χ2/df=2.80, N=280, p=.001; RMSEA=.08, CFI=.98; GFI=.91; NFI=.96; NNFI=.97; IFI=.98; RFI=.95; AGFI=.87; SRMR=.04). Ölçeğin faktör yükleri .38 ile .73 arasında sıralanmaktadır. Ölçeğin Cronbach Alfa iç tutarlılık güvenirlik katsayısı .91 olarak bulunmuştur. Ölçeğin zaman içindeki güvenirliği için yapılan test tekrar test güvenirliğinin ise .94 olduğu görülmüştür. Elde edilen veriler, uyarlaması yapılan Sosyal Medyada Görünüş Algısı Ölçeği’nin Türkiye’deki ergenlerin sosyal medyadaki görünüşlerine ilişkin algılarının değerlendirilmesinde geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğunu göstermiştir.

The study aimed to examine the effects of the multidimensional intervention program on the anxiety levels of primary and middle school children. Designed according to a 2x2 pattern on two different experimental and control groups, this research attempted to determine the effectiveness of the children’s anxiety scores of different age groups participating in the Multidimensional Intervention Program. The independent variable of the research is the 10-week Multi-Dimensional Intervention Program applied only to the experimental groups between the pre-test and post-test measurements. The dependent variables of the study are the anxiety levels of the children attending primary and middle school. The experimental and control group of Study 1 consists of 10 boys and 10 girls in total, 20 children attending primary school. The age range of the children is between 9-10 years old. The experimental and control group of Study 2 consists of 9 boys and 11 girls, totally 20 children attending middle school. The age range of the children is between the ages of 10-11. According to the results of the research, it was seen that the multidimensional intervention program applied to anxiety was effective on the anxiety levels experienced by children.

Bu araştırmada, meslek lisesine devam eden ergenlerin mutluluk korkusu ile psikolojik sağlamlık ve gelecek beklentileri arasındaki ilişkileri incelemek ve ergenlerin psikolojik sağlamlık ve gelecek beklentisinin mutluluk korkusu üzerindeki yordayıcı etkisini incelemek amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda araştırmaya ortaöğretim kurumlarında eğitim öğretim gören 306 öğrenci katılmıştır. Araştırma, nicel yöntemlere uygun olarak ilişkisel tarama modelinde tasarlanmıştır. Araştırmanın amacı doğrultusunda veriler “Mutluluk Korkusu Ölçeği”, “Çocuk ve Ergen Psikolojik Sağlamlık Ölçeği” ve “Ergen Gelecek Beklentileri Ölçeği”nden elde edilmiştir. Araştırma bulgularına göre, ergenlerin mutluluk korkusunun cinsiyet, anne ve babanın eğitim durumu değişkenlerine göre değişmediği görülmekle birlikte sosyoekonomik durumu ve çocuklukta yaşanan travma durumuna bağlı olarak değiştiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu doğrultuda ergenlerin sosyoekonomik düzeyinin düşmesi ve çocukluk yıllarında travma yaşama durumunda mutluluk korkusu düzeyinin arttığı görülmektedir. Araştırmanın bir diğer bulgusuna göre, ergenlerin gelecek beklentileri ile mutluluk korkusu arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki bulunmaktadır. Bu bağlamda gelecek beklentisi mutluluk korkusunun anlamlı bir yordayıcısıdır. Ancak araştırma bulgularına göre mutluluk korkusu ile psikolojik sağlamlık arasında anlamlı bir ilişki olmadığı ve psikolojik sağlamlığın mutluluk korkusunun anlamlı bir yordayıcısı olmadığı görülmüştür.