Amaç: Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalına; meslekte kazanma gücü kayıp oranı tespiti amacıyla başvuran olguların kalıcı iş göremezlik oranları ve takdir oranlarının değerlendirmesi ile; hangi arızalara takdir uygulandığı ve takdir oranlarının neler olduğu ortaya konmuş, uygulama içinde ilgili Yönetmeliğin kısıtlılıkları tespit edilmeye çalışılmış ve öneriler geliştirmek amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Haziran 2015-Aralık 2016 tarihleri arasında trafik kazası sonrası kalıcı sakatlık iddiası ile meslekte kazanma gücü kayıp oranı tespiti için başvuran 259 olgunun raporları geriye dönük değerlendirildi. Raporlarda kayıtlı, yaş, cinsiyet, kaza ile rapor düzenleme arasında geçen süre, arızaların dağılımı, iyileşme süreleri, hangi arızalar için takdir uygulandığı ve takdir oranları irdelendi. Veri analizinde, yüzde, oran, ortalama değerlerinin verildiği tanımlayıcı istatistikler kullanıldı. Bulgular: Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kayıp Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre meslekte kazanma gücünden kayıp oranı raporu düzenlenen 259 olgunun 182’si (%70.3) erkek, 77’si (%29.7) kadındı. En fazla olgu (%45.2) 20-39 yaş gru- bundaydı. Kaza tarihi ve son muayene tarihi arasında geçen süre 1-111 ay arasında değişiyordu. Toplamda 73 olgudaki arızalara (%23.1) takdir uygulanmıştı. Takdir uygulanan olguların arızaları ve takdir gerekçeleri ayrıntılı olarak tartışıldı ve ilgili Yönetmeliğin kısıtlılıkları ortaya konmaya çalışıldı. Sonuç: İlgili Yönetmelikte farklı klinik durumları gözetecek şekilde oranlar belirlenmemiş olmasının bir kısıtlılık olduğu, bu konuda uygulama birliğine, güncel tedavi yaklaşımları düşünülerek arıza ağırlık cetvelinin yenilenmesine ve adli tıp ve branş hekimlerinin birlikte yürüteceği çok kapsamlı bir çalışmaya ihtiyaç olduğu kanısındayız.
Amaç:Muğla Adli Tıp Şube Müdürlüğüne başvuran gençlik yaş grubu cinsel saldırı olgularının değerlendirilmesiyle durum tespiti, bölgesel özelliklerin ortaya konması, öneriler geliştirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem:Haziran 2012-Aralık 2016 tarihleri arasında cinsel suç nedeniyle muayenesi yapılmış 477 olgu arasından 15-24 yaş grubunda olan 217’si çalışmaya dahil edilerek raporları geriye dönük değerlendirilmiştir. Bulgular:217 olgunun %71.4’ü 15-19 yaş aralığında, %88.9’u Türkiye vatandaşı, %91.2’si kadın, %8.8’i erkekti. 217 olgu için toplam 244 muayene yapılmıştı. Olgular en fazla Muğla Merkez (%23.5) ve Marmaris’ten (%20.3) gelmişti. Şüpheli saldırganlar %31.8’inde eski/yeni eş-nişanlı-sevgili, %10.6’sında yakın çevreden tanıdık/arkadaşlardı; toplamda %85’inden fazlasında tanıdık biriydi. Olay yeri sıklıkla bir ev ortamıydı (%55.3). Olguların %67.7’sinde Adli Tıp Şube Müdürlüğünde ilk muayene yapılmıştı, %30.8’i olaydan sonraki ilk 72 saat içinde muayene edilebilmişti. En sık; TCK 102/5 ve 103/6 kapsamında beden ve ruh sağlığının bozulup bozulmadığı (%82) ve cinsel saldırının niteliği ve gerçekleşip gerçekleşmediği (%47.5) sorulmuştu. Tartışma ve Sonuç:Bölgesel olarak gençlik yaş grubunda cinsel saldırı mağdurlarının çoğunluğunun kadın ve 15-19 yaş grubunda, şüpheli/saldırganın çoğunlukla tanıdık biri, olay yerinin çoğunlukla ev ortamı olması literatür ile uyumdur. Mağdurların olay sonrası adli süreci başlatmalarında gecikme dikkat çekicidir. Haziran 2014 yılında yapılan değişiklikle yasadan ruhsal değerlendirmeyle ilgili fıkranın kalkmış olmasının ruhsal durum değerlendirmesini ortadan kaldırmadığı, ruhsal değerlendirmenin muayenenin bir parçası olduğu unutulmamalıdır. Cinsel suç olgularının adli süreçte tekrarlayan ifade alımı ve muayeneler nedeniyle yeniden travmatize olmalarını en aza indirebilmek için; tıbbi-hukuki-sosyal destek sağlanabilecek, delillerin toplanabileceği, multidisipliner çalışılan ‘cinsel saldırı başvuru merkezlerinin’ hızla hayata geçirilmesi önerilmektedir.
Amaç:Eş şiddeti toplumun her kesiminde değişik oranlarda görülmektedir ve orta-uzun vadede çok farklı sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. Bu çalışmada, Adli Tıp Polikliniğine eşinden/partnerinden şiddet görme nedeniyle başvuran olguların son bir yıl içindeki hastane başvurularını değerlendirerek; şiddet mağdurlarının sağlık sorunlarını ortaya koymak ve şiddet ile ilişkisini belirlemek amaçlanmıştır. Yöntem: 01 Haziran 2014-31 Mayıs 2017 tarihleri arasında Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Polikliniğine eş/partner şiddeti nedeniyle başvuran olguların demografik verileri yanı sıra, hastanemiz hasta kayıt sisteminden; her bir olgunun adli tıp polikliniğine başvurusundan önceki son bir yılda diğer poliklinik/klinik başvuruları geriye doğru incelenmiştir. Bulgular:Belirtilen tarihlerde polikliniğimize başvuran toplam 3966 olgu arasından 198 olgu (%5) eşi tarafından fiziksel şiddete maruz kalmıştı. Olguların 177’si (%89.4) kadın, 21’i (%10.6) erkekti. Yaş ortalaması 35.2±10.5 (aralık 17-76) olup, en fazla olgu %37.4 oranıyla 30-39 yaş grubundaydı. Rapor talep eden birim 115 olgu ile en fazla savcılık adına polis merkezleri idi. Olguların son bir yıl içinde hastanemizin değişik birimlerine başvuru sayısının ortalaması 7.5 ± 8.5 bulundu. Olguların yıllık başvurusunda; tek bir poliklinikten 10 farklı polikliniğe kadar farklı başvuruları olabildiği, 1 ile 10 farklı semptom/yakınma ile başvurdukları tespit edildi. Yakınma ve semptomların en sık kas iskelet sistemi, gastrointestinal sistem ve psikiyatrik yakınma ve semptomlar olduğu görüldü. 39 yaş ve altındaki genç grubun başvuru sayısının istatistiksel olarak daha fazla olduğu görüldü. Tartışma ve Sonuç: Eş şiddetine maruz kalanların büyük çoğunluğunu kadınlar oluşturmaktadır. Şiddet mağdurlarının psikosomatik semptom ve yakınmalarla yıllık hastane başvuruları 10’un üzerinde olabilmektedir. 39 yaş ve altı olguların görece fazlalığı; şiddetin bedenselleştirilerek ifade edilmesi...
Amaç: Muğla’da otopsisi yapılan gençlik yaş grubu olguların değerlendirilmesiyle, gençlik grubu adli ölümlerin bölgesel profilini çıkarmak ve önlemler konusunda öneriler geliştirebilmek amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: 2013-2016 yılları arasında Muğla Adli Tıp Şube Müdürlüğünde otopsisi yapılan 1603 otopsi arasında, 15-24 yaş grubunda olan 162 (%10.1) olgunun otopsi raporları geriye dönük değerlendirildi. Bulgular: En fazla otopsi 59 olguyla 2015, 39 olguyla 2016 yıllarında yapılmıştı. Olguların %82.7’si erkek, %17.3’ü kadındı, 15-19 yaş grubunda 76 olgu (%46.9), 20-24 yaş grubunda 86 olgu (%53.1) vardı. Olguların %75.3’ü Türkiye vatandaşı, diğerleri yabancı uyrukluydu. Olgular sırayla en fazla Bodrum, Fethiye ve Milas ilçelerinden gönderilmişti. Ölüme neden olan olaylar; 23 olguda ani beklenmedik ölüm, 50 olguda sudan çıkarılma, 19 olguda ateşli silah yaralanması, 45 olguda çeşitli kaza nedenli ölüm olayları idi. Ölüm nedenleri; 51 (%31.5) olguda suda boğulma, 10 (%6.2) olguda doğal nedenli ölüm, 90 (%55.5) olguda zorlamalı ölüm olup 11 (%6.8) olgunun ölüm nedeni belirlenememişti. Olguların 12’si (%7.4) çürümüştü, bunların 10’u sudan çıkarılmıştı. Toksikolojik analizlerde 44 olguda kanda, bunların 15’inde göz içi sıvısında alkol tespit edilmişti. Tartışma ve Sonuç: Gençlik yaş grubu otopsi olgularında erkek oranının fazlalığı ve zorlamalı ölümlerin sıklığı dikkat çekicidir. Olguların yukarıda belirtilen ilçelerden daha fazla gelmesi durumunun, bu ilçelerde nüfusun diğer ilçelerden fazla olması bu sebeple olay sayısının da fazla olması ile ilgili olduğu düşünülmektedir. Bölgenin turizm potansiyelinin yüksek olması ve illegal göçmen geçişlerinin de bulunması beraberinde trafik, deniz kazaları ve suda boğulma olgularının sıklığını arttırmaktadır. Özellikle 20-24 yaş grubunda zorlamalı ölümlerin ve erkek cinsiyetin fazlalığı göz önüne alındığında;...
Amaç: İntihar amaçlı ası girişiminde bulunmuş ve asıdan kurtulmuş olguların sosyodemografik özellikleri, klinik süreçleri ışığında ası komplikasyonları ve yaşamsal tehlike kriterlerinin tartışılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi Adli Tıp Polikliniğinde raporu düzenlenen asıdan kurtulan 9 olgu sunulmuştur. Bulgular: Olguların 3’ü kadın, 6’sı erkekti, yaş ortalaması 40.1. 2015 yılında bir olgu, 2016 ve 2017 yıllarında 4 ‘er olgu bulunmaktaydı. Olay yeri 3 olguda cezaevi, birindeorman ve geri kalan 5 olguda evdi. Cezaevinde ası girişimi olan 3 olgunun medeni durumu belli değildi. Ası aracı cezaevi olgularından birinde ip, birinde çarşaf, diğerinde eşofman ipi , ormandaki olgunun kendi giysilerini kullandığı, diğer olgularda ise ip olduğu görüldü. 6 olguda boyunda abrazyon tespit edilirken, 2 olguda boyunda bir lezyon tespit edilmemişti. İntihar öncesi görünen neden; cezaevinde kalan olgulardan birinde belli değilken, birinde hücre cezası, diğerinde koğuşta yalnız kalmak, diğer olguların 5’inde ailevi nedenler ve eşiyle geçinememe iken bir olguda ise belli değildi. Dört olguda bilinç kaybı olmamıştı. Beş olguda kısmi ya da tam bilinç kaybı geliştiği bildirilmişti. İlk hastane başvurusundaki vital bulgular, bilinç ve GKS çerçevesinde olguların hiç birisinde yaşamsal tehlike oluşmadığı, 8’inde travmanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olduğu, 1 olguda ise basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte olduğu kararına varılmıştır. Tartışma ve Sonuç: İntihar hem hastayı hem de beraberinde yakın çevresini ve toplumu ilgilendiren bir halk sağlığı sorunudur. Bu çalışmada ası ile intihar girişiminde bulunmuş ve asıdan kurtulmuş 9 olgunun sosyodemografik verileri, klinik durumlarını ve gelişen komplikasyonları, adli rapor açısından yaşamsal tehlike kriterleri irdelemiştir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
hi@scite.ai
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.