Background
The aim of this study is to examine the effects of working environment and demographic variables on the level of work limitation in a university hospital.
Methods
The study is cross-sectional and was conducted in 2022 among employees of a university hospital. 254 people voluntarily participated in the study. Data were collected by applying the sociodemographic data form, the Work Limitation Questionnaire (WLQ), and the Work Environment Scale (WES). Institutional permission and ethical approval were obtained for the study. In the analysis of the data, t-test, ANOVA, and linear regression (LR) were used.
Results
The WLQ score average of hospital staff was low. According to LR analysis, the factors affecting the level of work limitation of hospital staff; worsening perception of health status, being a doctor, decreased income level, increased working time in the institution, and age reduction. It was determined that 32.8% of the change in the WLQ score was related to these factors. While in the univariate tests, the mean of work limitation was found to be significant by getting occupational health safety training, having health problems due to the work done, and taking leave due to work accidents, in the multivariable LR analysis, these factors were insignificant.
Conclusions
As the working environment gets worse, the level of work limitation increases. It is recommended that hospital managers make the working environment better and safer, and make arrangements and programs to increase personnel satisfaction.
Araştırmaya katılanların %32,3'ü evden dışarı çıkmadığını, %67,2'si ihtiyaçları için fırına-markete gittiğini, %5,6'sı yakın akrabaları ile bir araya geldiğini belirtmiştir. Evden çıkmak zorunda kalınması durumunda %64,4'ü sosyal mesafeye uyduğunu ve %47,6'sı maske taktığını belirtmiştir. Dışarıdan eve gelindiğinde %85,0'i ellerini yıkadığını, %76,7'si banyoya giderek kıyafetlerini çıkardığını, %41,2'si banyo yaptığını belirtmiştir. İş yerine gidenlerin yaklaşık yarısı iş arkadaşlarıyla (%47,9) ve iş yerine gelen diğer insanlarla (%48,5) sosyal mesafeyi koruduğunu, %35,2'si maske ve %26,7'si eldiven taktığını belirtmiştir. BLR analizine göre; evden çıkmama olasılığı kadınlarda ve çalışmayanlarda; maske takma olasılığı eğitim seviyesi düşük olanlarda ve çalışanlarda; sosyal mesafeye uyma olasılığı eğitim seviyesi yüksek olanlarda daha yüksek olarak saptanmıştır (p < 0,05). Yine %53'ü Covid-19 bulaşmasından fazlaca kaygılanmaktadır. Sonuç: Yetişkinlerin 1/3'ünün evden dışarı çıkmadığı, dışarı çıkanların yarıdan biraz fazlasının korunma önlemlerine uyduğu saptanmıştır. Araştırma grubunun yarısı Covid-19 izolasyonuna uymaktadır. İzolasyonun önemi topluma daha iyi anlatılmalıdır.
Kanıta dayalı uygulamalar, hemşireliğin gelişmesi ve kaliteli bakım vermek için temel unsurlardandır. Hemşirelik uygulamalarının, araştırmalara dayalı iyi kanıtlara gereksinimi vardır. Kanıta dayalı hemşirelik uygulamaları (KDHU) için öncelikle kanıt değeri olan araştırmaların yapılması gerekmektedir. 1
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.