Satın alma kararı aşamasında, tüketiciler için ağızdan ağıza iletişim (word of mouth-WOM), en önemli bilgi kaynağı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun sebebi, özellikle elle tutulması ve değerlendirmesi imkansız olan turizm ürün ve hizmetlerinde daha da önemlidir. Yaşamımızın her alanına dâhil olan internet, toplumumuzda en önemli iletişim araçlarından birisi olmasının yanı sıra, bireylerin ticari hayatlarında da önemli bir rol üstlenmiştir. İnternet sayesinde birbirleriyle doğrudan bağlantılı (çevrimiçi) olan kullanıcılar herhangi bir konuda bilgi alışverişine girerek birbirlerini etkilemektedirler. Herkese açık forumlarda satın alınan ürünler hakkında yapılan yorumlar kişilerin satın alma kararlarında etkili olmaktadır. Literatürde çevrimiçi görüşlerin satın alma kararına pozitif ve negatif etkilerini değerlendiren birçok çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmada da tüketicilerin tatil tercihinde satın alma öncesi okudukları çevrimiçi görüşlerin satın alma kararına etkisi ölçülmüştür. Bu amaçla geçerliliği ve güvenirliliği test edilen anket formu tesadüfi olmayan örneklem yöntemi ile 222 kişi üzerinde uygulanmıştır. Tüketicilerin demografik verileri, internet kullanım sıklığına ve satın alma kararına çevrimiçi görüşlerin etkilerine ait veriler SPSS 23 programı ile analiz edilmiştir. Çevrimiçi görüşlerin niteliklerini belirlemek için ise faktör analizinden yararlanılmıştır. Faktör analizinde çevrimiçi görüşler ile ilgili olarak boyutlar belirlenmiştir. Boyutlar arası ilişkiler istatistiksel analizlere tabi tutulmuştur.

Dünya modern çağın en büyük salgın hastalığı ile karşı karşıyadır. Dünya vatandaşları ekonomik, sosyal ve psikolojik açıdan salgın hastalıktan etkilenmekteyken, başta turizm endüstrisi olmak üzere, ulaşım, konaklama, yiyecek-içecek ve eğlence gibi pek çok sektör bu süreçten ekonomik açıdan olumsuz etkilenmiştir. Salgının yayılmasını önlemek amacıyla ülkelerin sınırlarını kapatması, ulaşımın ve sosyalleşme olanaklarının kısıtlanması, insanların bir arada bulunmasını engelleyici çeşitli tedbirlerin alınması bireyler üzerinde korku, kaygı ve stres yaratmıştır. Ortaya çıkan bu olumsuzlukların yanında gerek yazılı ve görsel medyada gerekse sosyal medyada sunulan haberler bireylerde covid-19 korkusunu ve buna bağlı seyahat kaygısını tetiklemiştir. Turizm sektörünün yaşadığı ekonomik kayıpların giderilebilmesi için bireylerin bu süreçten ne şekilde etkilendiği, tatil yapmaya yönelik davranışsal niyetlerini belirleyen faktörlerin bu süreçte nasıl şekillendiğini belirlemek; hem tüketici davranışlarını açıklamak hem de turizm paydaşlarına yol göstermek için önemlidir. Bu çalışmada bireylerin covid-19 nedeniyle yaşadıkları korkuların pandemi sürecinde seyahat etmeye yönelik davranışsal niyetlerine etkisinde seyahat kaygısının ve tatil motivasyonunun rolünü incelemek amaçlanmıştır. Araştırma kapsamında 685 katılımcıyla online anket gerçekleştirilmiştir. Yapılan analizler sonucunda bireylerin covid-19 korkularının pandemi sürecinde tatil yapma niyetlerini etkilediği ve bu etkileşimde seyahat kaygısının aracı rolü olduğu tespit edilmiştir. Araştırma sonucunda post-covid dönemi için araştırmacılara birtakım önerilerde bulunulurken, turizm endüstrisi için de birtakım çıkarımlarda bulunulmuştur.

The importance of providing an experience that will make the customer feel special is better understood by businesses today. It is essential for businesses to consider customer experiences, experiential value, and experiential quality with a strategic management approach focused on market success, target profitability, and global brand image. In this chapter, the concepts of experiential value, experiential quality, and the relationship between experiential value and experiential quality are examined. The chapter aims to reveal the role and importance of experiential value and experiential quality in achieving a competitive advantage for businesses. Studies in the literature show that experiential value and experiential quality reveal that it is effective in consumer decisions such as customer satisfaction, repurchase, and recommendation. Hence, businesses need to determine their marketing strategies by taking into account what kind of experience their customers want to have with their products and services.

Fatma ÇAKIR  XIX. Yüzyıl Osmanlı Devleti için her bakımdan önemli bir dönemdir. Bu dönemde Osmanlı Devleti, uzun süredir üzerinde çalıştığı ve hayata geçirmek istediği yenilikleri yapmış, siyasi, askeri, ekonomik ve sosyal alanlarda bir değişim ve dönüşüm içerisine girmiştir. Farklı bir süreci yaşayan Osmanlı Devleti, aynı zamanda bu yüzyılda birçok devlet adamı ve aydını yetiştirmiştir. Bu kişiler, devlet adına önemli görevlerde bulunmuş ve yaptığı faaliyetlerle emsal teşkil etmiştir Bunların önemlilerinden biri de 19.yüzyılda Osmanlı Devleti'nde yetişmiş olan Sırrı Paşa'dır. 1844 yılında Girit'te dünyaya gelen Sırrı Paşa, 1895 yılında vefat etmiştir. Paşa, iyi bir devlet adamı, üst düzey bir bürokrat ve düşünürdür. Birçok dini eser de kaleme alan Sırrı Paşa, devletin pek çok kademesinde memuriyet yapmış ve yaşadığı sürece, Osmanlı Devleti'ne hizmet etmek için farklı coğrafi bölgelerde bulunmuştur. Bu bağlamda tanıtacağımız çalışma, Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Köksal tarafından kaleme alınan Giritli Sırrı Paşa adlı eserdir. Burada bahsedeceğimiz eser; sunuş, önsöz, giriş, üç bölüm, sonuç ve ekler bölümünden oluşmaktadır. Yazar önsözde, bu çalışmayı yapmaktaki amacını ve çalışmanın yapılmasındaki gerekliliği ortaya koymaya çalışmıştır. Bu durumu da şu sözlerle dile getirmiştir: "Onun faaliyetleri ve yönetim anlayışı, hayatını Osmanlı taşra memuriyetlerinde geçiren, dini eserler telif eden bir Osmanlı bürokrat-aydınının düşünce sistemini ve dönüşüm yüzyılında Osmanlı taşra idaresinin uygulama örneklerini anlamak 

Ekoturist, ekoturizm aktivitelerinin ortaya çıkması ve yaygınlaşması ile birlikte ortaya çıkan ve ekoturizm faaliyetlerine özgü bir turist biçimidir. Çevreci, konfordan ziyade deneyim kazanma, doğanın bozulmamış yapısına saygılı, yerel dil, kültürel etkileşim hedefi olan ve maliyet beklentisi geri planda olan kişilerdir.Ekoturistler sahip oldukları özellikler, amaçları, turizm aktiviteleri, seyahatlerine ilişkin özellikleri, motivasyonları, tutum ve davranışları açısından diğer turist türlerinden ayrılmaktadır. Bu çalışmanın amacı, ekoturistlerin çevresel tutum ve davranışları ile beklenen ve algılanan hizmet kalitesi arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. Bu amaçla belirlenen hipotezler, korelasyon analizi ile test edilmiş ve anlamlı sonuçlar elde edilmiştir. Araştırma sonucunda, beklenen hizmet kalitesi ile algılanan hizmet kalitesi arasında negatif yönlü ilişki ortaya çıkmıştır. Ayrıca ekoturistlerin çevresel tutum ve davranışları ile beklenen hizmet kalitesi arasında anlamlı bir ilişki olmadığı fakat ekoturistlerin çevresel tutum ve davranışları ile algılanan hizmet kalitesi arasında anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir.