After the 2008 Financial Crisis, The Central Bank is Turkey as well as many countries, has implemented a policy of increasing the money supply. It is a known fact that the changes in the money supply are considerable extent determinative in interest rate and inflation rate such as orientations of macro economics variables. The purpose of this study is to investigate the relationship between money supply, interest rate and inflation rate in Turkey after the 2008 Financial Crisis. In accordance with this purpose, 2008:1-2015:12 period money supply, interest rate and inflation rate monthly data are used. Commonly in applied studies, the relationship between these variables is analysed with Cholesky Decomposition Method of Variance based Vector Autoregression Model (VAR). But this method is affected by ordering of the variables according to endogeneity-exogeneity approach, when ordering of the variables were changed, the results are changed and therefore policy proposals are changed. In analysis of the study, both Cholesky and Pesaran and Shin's proposal method is used. According to Cholesky Variance Decomposition result at the end of the a month, when all changes in inflation is explained by inflation, this rate is 85% according to Generalized Decomposition Method of Variance result.
Bu çalışmanın amacı, petrol bağımlısı ülkelerde reel petrol fiyatlarının reel döviz kuruna etkisini incelemektir. Bu amaç doğrultusunda 5 petrol bağımlısı ülkeye ait 1995-2014 yıllarını kapsayan panel veriler kullanılmıştır. Önceki çalışmalardan farklı olarak çalışmada hem yatay kesit bağımlılığını hem de ülkelerarası heterojenliği göz önünde bulunduran gelişmiş bir yaklaşım kullanılmıştır. Panel veri analiz sonuçlarına göre, reel petrol fiyatlarındaki artış reel döviz kurunu pozitif yönde etkilemektedir. Ayrıca, her bir ülke tek tek ele alındığında reel petrol fiyatlarındaki artış Çin ve ABD'nin reel döviz kurunu etkilemezken, Kanada ve Meksika'nın reel döviz kurunu pozitif, Rusya'nın ise reel döviz kurunu negatif yönde etkilemektedir.
GirişMeyve ve sebze üretimi, tarım ürünleri sektöründe ekonomik anlamda oldukça önemli bir yere sahiptir. Meyve ve sebze üretiminde birim alandan elde edilen gelir, diğer tarım ürün gruplarına göre daha fazla olmasından dolayı ülke ekonomilerine diğer tarım ürünlerine oranla daha fazla katkı sağlamaktadır. Ayrıca, meyve ve sebze üretimi bir yandan sanayiye hammadde girdisi sağlarken diğer yandan da ihracat yoluyla ülkeye döviz kazandırmaktadır. Bu nedenlerle son yıllarda meyve ve sebze sektörüne yönelik yapılan akademik çalışmalar hızla artmaktadır.Türkiye sahip olduğu iklim ve toprak özellikleriyle meyve ve sebze üretimine oldukça uygun bir ülkedir. Dünyada üretimi yapılan 150'ye yakın meyve ve sebze türünün yarıdan fazlası Türkiye'de ekonomik olarak üretilebilmektedir. Uygun iklim ve topoğrafik yapısı nedeniyle Türkiye'de birçok meyve ve sebze çeşidi, hemen hemen her mevsimde ve birçok farklı bölgede yetiştirilebilmektedir. Bu özellikleriyle Türkiye meyve ve sebze üretiminde ve ihracatında diğer ülkeler karşısında oldukça avantajlı bir konuma sahiptir. Bu avantajlı konumuna rağmen, üretiminin büyük bir çoğunluğu farklı sebeplerden dolayı dış ticarete kanalize edilememektedir. Türkiye'nin meyve ve sebze üretim miktarına göre ihracat miktarının çok düşük olmasının başlıca nedenleri; ihracata konu olan meyve ve sebze çeşitlerinin uluslararası piyasaların standartlarına uygun olmayışı, üretimden tüketime devam eden süreç içerisinde miktar ve kalite kayıplarının oldukça yüksek olması ve üreticilerden kaynaklanan sorunlar olarak gösterilebilir. Bu veya buna benzer nedenlerden dolayı Türkiye'nin toplam meyve ve sebze üretimin yaklaşık %5'i ihraç edilebilmekte olup geri kalan %95'lik kısım iç piyasalarda tüketilmektedir (AKİB, 2015). Bu bağlamda Türkiye'nin ihracatında önemli bir gelir kalemi oluşturabilecek potansiyele sahip olan bu sektörünün ihracat performansının araştırılması gerekmektedir. Bu nedenle çalışmada Türkiye'nin meyve ve sebze ihracatını etkileyen faktörler çekim modeli ile tahmini yapılmıştır.Çalışmanın literatüre bir kaç noktada katkı sağlaması beklenilmektedir. Birincisi, meyve ve sebze ihracatının ele alındığı çalışma sayısı oldukça sınırlıdır. İkincisi, Türkiye'nin tarım ürünleri ihracatı ile ilgili çalışmalar da dahil olmak üzere veri seti açısından en geniş panel veri seti ile tahmin yapılmış olmasıdır. Üçüncüsü, önceki yapılan çalışmalardan farklı olarak bağımlı değişkenin nicel olarak düşük rakamlara sahip olması nedeniyle ortaya çıkabilecek sorunlarda tutarlı tahminler yapan ve çekim modellerinin logaritmik formundan kaynaklı değişen varyansı dikkate alan gelişmiş bir yaklaşım olan PPML kullanılmasıdır. Dördüncüsü, küresel ekonomik ve siyasi konjonktür dikkate alınarak oluşturulan kukla değişkenlerin kullanılmasıdır.Türkiye'nin 63 ülkeye (Ek.1) yaptığı meyve ve sebze ihracatına ait verilerin ekonometrik olarak test edildiği bu çalışma bundan sonra şu sıra ile devam etmektedir. Çalışmanın ikinci bölümünde daha önce yapılmış çalışmalara ilişkin
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.