Bu çalışma, COVID-19 pandemi sürecinde intrapartum dönemde bakıma ilişkin güncel bilgilerinin gözden geçirilmesi amacıyla planlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma genel bir derleme olup literatürün özetlenmesiyle yapılmıştır. Bulgular: Şiddetli akut solunum sendromuna neden olabilen küresel bir pandemi Coronavirüs hastalığının (COVID-19) yaşamın birçok alanına olduğu gibi sağlık hizmetlerine, doğum öncesi, doğum ve doğum sonrası sürece etkileri olmuştur. Özellikle anne ve yenidoğan sağlığı hizmetleri etkilenmiş, hizmet sunumunda nicel ve nitel farklılıklar meydana gelmiştir.Bu nedenle COVID-19 pandemisinde intrapartum dönemde bakım ile ilgili güncel önerilerin ele alınması gerekmektedir. İntrapartum dönemdeki kadınların hastaneye başvuru zamanları, hastanede enfeksiyondan korunma, bulaşın önlenmesi, enfekte bireylerin bakım hizmetlerinden faydalanması ve yönetimin sağlanması maternal ve fetal sağlığın korunması açısından önemlidir. İntrapartum dönemde gebenin COVID-19 ile enfekte ya da şüpheli kişilerle temasının azaltılması gibi koruyucu önlemler virüsten korunmada temel yöntem olarak belirtilmektedir. İntrapartum dönemin etkin yönetilmesi gebelerin güvenli bir şekilde doğum yaptığı, yeni doğan bebeklerin ihtiyaçlarının karşılandığı güçlü ve koordineli sağlık sistemlerine bağlıdır. Bu dönemde etkin rol alan ebeler, hemşireler, kadın doğum uzmanları ve neonatologlar arasında güçlü bir iş birliği sağlanması gerekmektedir. Bu konuda oluşturulmuş Acil stratejik eylem planlarının olması, gebelerin uygun zamanda uygun bakıma erişebilmelerini sağlamaktadır. Sonuç: İntrapartum dönemde sunulan bakım maternal ve fetal sağlığın korunması açısından önemli olup, enfeksiyonun etkin kontrol ve yönetimi, sağlık personelinin ve gebenin uygun koruyucu ekipman kullanımının sağlanması ve izolasyon önlemlerinin alınması gerekmektedir.
Aim: This research to determine factors related to exclusive breastfeeding for the first six months and breastfeeding up to two years and beyond, to investigate traditional methods used by mothers for weaning. Materials and Methods: This cross-sectional study was planned to identify factors associated with breastfeeding processes and traditional weaning methods in children aged 6-36 months through using Google online surveys (N=1091). Results: Exclusive breastfeeding (EBF) for the first 6 months was found to be 1.98 times lower in mothers who gave birth by cesarean section, 2.36 times lower in those who had 2 or more children, and 29.64 times lower in those who gave birth to girl babies and used traditional methods for weaning. The rate of breastfeeding for up to two years was 2.21 times lower in mothers with female babies, and 18.75 times lower in mothers who received support for breastfeeding from their close relatives. The use of traditional methods to stop breastfeeding was 35.69 times higher in those who did not apply EBF in the first 6 months. Conclusion: It was determined that mothers used traumatic traditional methods to stop breastfeeding.
Amaç: Bu çalışmanın amacı, pandemi sürecinde günübirlik cerrahi geçiren hastaların preoperatif anksiyete düzeylerini değerlendirmektir.
Yöntem: Tanımlayıcı-kesitsel tipteki çalışma, günübirlik cerrahi için hastaneye başvuran 310 hastayı içermektedir. Veriler olgu rapor formu ve Durumluk-Sürekli Kaygı Ölçeği (STAI I-II) aracılığı ile toplandı. Verilerinin analizi IBM SPSS istatistik 25.0 paket programı ile yapıldı. Shapiro-Wilks testi ile verilerin normal dağılımı incelendi. Değişkenlerin analizinde parametrik ve nonparametrik testlerden yararlanıldı. Pearson korelasyon ve lineer regresyon testleri yapıldı. Sonuçlar için kabul edilen anlamlılık düzeyi α
tarihlerini kapsayan iki yılda toplam 122 beyaz kod olayının incelenmesi sonucunda; beyaz kod olaylarının %49,2 si Kamu Hastanelerinde gerçekleştiği görülmüştür. Şiddet olaylarının %80,3'ünün sözel şiddet olduğu ve %31,1'i acil servislerde meydana geldiği belirlenmiştir. Gerçekleşen 122 beyaz kod olayında 133 hastane personeli şiddet olayına maruz kalmış olup, şiddet mağdurlarının %36,1'ini hekimler oluşturmaktadır. Şiddete uğrayan çalışanların kurumlara göre dağılımına bakıldığında ise Kamu Hastanelerinde (%61,9) ve Ağız Diş Sağlığı Merkezinde (%83,3) en fazla hekimlerin, Üniversite Hastanesinde en fazla idari hizmet personelinin (%42,2) şiddet olayına maruz kaldığı görülmüştür. Şiddet uygulayanların %72'si erkek, çoğunluğu (%41,9) 33-52 yaş arasında ve %52,2'sinin hasta yakını olduğu saptanmıştır. En sık ifade edilen şiddet nedeni ise hasta/hasta yakını tutumu ve davranış hataları (%43,1) olarak belirlenmiştir. Sonuç: Düzce ilinde yapılan bu çalışmada elde edilen verilerin, literatür için önemli bir veri sağlayacağı ve sağlık personelleri arasında bu önemli konunun farkındalığının artmasına yol açacağı düşünülmektedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.