Formation of somites, the rudiments of vertebrate body segments, is an oscillatory process governed by a gene-expression oscillator, the segmentation clock. This operates in each cell of the presomitic mesoderm (PSM), but the individual cells drift out of synchrony when Delta/Notch signalling fails, causing gross anatomical defects. We and others have suggested that this is because synchrony is maintained by pulses of Notch activation, delivered cyclically by each cell to its neighbours, that serve to adjust or reset the phase of the intracellular oscillator. This, however, has never been proved. Here, we provide direct experimental evidence, using zebrafish containing a heat-shock-driven transgene that lets us deliver artificial pulses of expression of the Notch ligand DeltaC. In DeltaC-defective embryos, in which endogenous Notch signalling fails, the artificial pulses restore synchrony, thereby rescuing somite formation. The spacing of segment boundaries produced by repetitive heat-shocking varies according to the time interval between one heat-shock and the next. The induced synchrony is manifest both morphologically and at the level of the oscillations of her1, a core component of the intracellular oscillator. Thus, entrainment of intracellular clocks by periodic activation of the Notch pathway is indeed the mechanism maintaining cell synchrony during somitogenesis.
Fine dining restoran ulusal nitelik taşımayan, farklı etnik mutfaklardan etkilenen, yaratıcılığın ön planda olduğu, besin değeri yüksek ancak küçük porsiyonların yer aldığı, genellikle sezonluk ve yerli ürünlerin kullanıldığı, atmosferin ve servisin üst düzey sunulduğu ve fiyatların standartların üzerinde olduğu bir restoran çeşididir. Türkiye'de fine dining restoranlar bulunmasına rağmen sayıları oldukça az ve uygulama biçimleri yurtdışındaki örneklerine kıyasla farklılık arzetmektedir. Bu çalışmada Türkiye'deki fine dining restoranların bilinme düzeyi ve uygulanma şekli gibi konularda saptamalar yapmak amaçlanmıştır. Konu ile ilgili olarak alanında uzman 16 şef ve bir akademisyen şefe yarıyapılandırılmış görüşme tekniğine uygun olarak hazırlanan sorular yöneltilmiştir. Elde edilen bulgular doğrultusunda fine dining restoran konseptinin ülkemizde kabul görmesinin zor olduğu, Türk insanının buna hazır olmadığı, hali hazırdaki fine dining uygulamalarının da konsept olarak doğru işlemediği, doğru işleyenlerin de fiyat politikaları başta olmak üzere ürün tedarikinin zorluğu gibi sebepler dolayısıyla uzun ömürlü olamadıkları sonucuna ulaşılmıştır. Yapılan bu çalışma, alanında yetkin kişilerin konu ile ilgili görüşlerinin belirlenmesine imkan tanıdığından mevcut anlayışın düzeltilmesi ve yeni çalışmalara yol göstermesi adına önem teşkil etmektedir.
Dondurma Dondurmanın tarihçesi Mutfak kültürü Osmanlı'da dondurma Öz Bu çalışmada, gastronomik öğelerden biri olan dondurmanın keşfi ve tarihsel süreç boyunca değişimlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla doküman inceleme yöntemi kullanılarak verilerin toplanması gerçekleştirilmiştir. Çalışma kapsamı, dondurmanın ortaya çıkış rivayetleri ile başlamakta, tarihsel süreçte gelişimi ve yayılması ile devam etmektedir. Ayrıca farklı ülkelerden öne çıkan çeşitli dondurmalara yer verilerek, Türk tarihinde dondurma ve dondurma çeşitlerinden bahsedilmektedir. Yiyeceklerin soğutulması için dağlardaki karların depolanarak kullanılması dondurmanın keşfine katkıda bulunmuştur. Dondurma bir yandan Roma'da kar ve meyve ezmesinin karışımından yapılan bir ürün olarak ortaya çıkarken, diğer yandan Çin'de şekerli süt ve buz karışımından ilk dondurmanın yapıldığı görülmektedir. Amerika'ya aktarılması ise, dondurmanın endüstriyel bir ürün haline gelmesine katkıda bulunmuştur. Türk kültüründe daha çok şerbetlerin soğutulmasında kullanılan kar, 19. yüzyılda dondurma yapımında kullanılmaya başlamıştır. Sonuçta, dondurmanın geçmişte buz ve karların tatlandırılması ile başlayan serüveninin, günümüze sütlü bir tatlı olarak geldiğine, farklı kültürlerde çeşitlenirken içerik anlamında o kültürün bulunduğu bölgenin iklim ve coğrafi özelliklerinden etkilendiği ve endüstrinin gelişmesiyle geleneksel tekniklerin unutulmaya yüz tutma tehlikesinin bulunduğu görülmüştür.
Bu çalışmada, östemperleme sıcaklık ve süresinin östemperlenmiş sünek dökme demirlerin mikro yapı ve sertliğine etkisi detaylı bir biçimde incelenmiştir. GGG-50 küresel grafitli dökme demirlere (KGGD) 950 °C' de 2 saat östenitleme ısıl işlemi uygulandıktan sonra 350 ve 320 °C sıcaklıklarda 90 ve 120 dakika süre ile östemperleme yapılmıştır. Östemperleme işleminden sonra numunelerin faz analizleri Xışınları kırınım yöntemiyle, mikroyapıları ise optik mikroskop kullanılarak, mekanik özellikleri ise Brinell sertlik testi ile incelenmiştir. Her iki sıcaklık ve sürede östemperleme işleminden sonra karakteristik ösferrit ve yüksek karbonlu östenitten oluşan östemperlenmiş sünek dökme demir mikro yapısı elde edilmiştir. Östemperleme sıcaklığı azaldıkça ve süresi arttıkça numunelerin sertliği artmıştır. Ayrıca, östemperleme süresinin artmasıyla yüksek karbonlu östenitin karbon yüzdesi de artmıştır.
Colon cancer is a type of cancer that occurs when cells in the mucous layer membrane that surrounds the inner surface of the large intestine sections multiply unevenly. This study aimed to investigate olive leaf extract's cytotoxic and genotoxic effects on HTC-116 colon cancer cell lines and HDF healthy cell lines. In the study, olive leaf extract was prepared in methanol. The passaged HTC-116 and HDF cell lines were then incubated in Dulbecco's Modified Eagle's Medium (DMEM). Olive leaf extract extracted in methanol was applied to these cell lines at 3, 10, 20, 50, and 80 µg/ml and left for incubation for 24 hours. Then, the cytotoxic effect was determined by MTT analysis. The genotoxic effect of olive leaf extracts applied to HTC-116 and HDF cell lines after a 24-hour incubation period was determined by Hoechst stain. DNA damage was visualized with a DAPI filter on a camera-attached trinocular fluorescence microscope 30 minutes after staining with Hoechst. The MTT analysis revealed that the cytotoxic effects of olive leaf extract applied to the HTC-116 cell line were close to each group after the 24-hour incubation period. As a result of the examination of the genotoxic activity with Hoechst DNA staining in colon cancer cells (HCT-116), olive leaf extract at various concentrations treated to the cell line had a minor genotoxic effect at low doses (3, 10, and 20 µg/ml), while at high concentrations (50 and 80 µg). /ml), the genotoxic effects of the applications were determined. In examining the genotoxic impact of Hoechst DNA staining in the HDF cell line, no genotoxic effect was observed at low doses (3, 10, and 20 µg/ml) of olive leaf extract applied to the cell line at various doses. The little genotoxic effects of high doses (50 and 80 µg/ml) were also observed. Olive leaf contains phenolic substances and has antioxidant, antimicrobial, anti-inflammatory, antiatherogenic, anticarcinogenic and antiviral effects.Keywords: In vitro culture, plant regeneration, callus, hormones.
Pragmatizm ve hermeneutik sosyal bilimler felsefesi ve metodolojisine hâkim olan kısır ve düalistik kavrayışı eleştiren, geleneksel (pozitivist) görüşün "yöntem fetişizmine" ve "kesinlik arayışına" karşı duran yaklaşımlardır. Hermeneutik, insanı içinde yer aldığı ufuk ekseninde değerlendirir ve insanî tecrübe ediş alanlarında "en doğru yöntem"in tahakkümünün yarattığı hakikat tekelciliğine savaş açar. Pragmatizm ise, araştırma ve soruşturmayı, problem odaklı pratik insan düşünüşünün her zerresine uyarlayan bir yaklaşımdan hareket eder. İnsan doğasına tanımlar üreten, onu "kabuller"e göre tasnif eden, salt refleksiyona indirgenmiş ve yaşamdan kopuk bir "bilimcilik"e bulanmış sosyal bilim kavrayışlarını eleştiri konusu edinir. Her iki "yol ayrımı" sosyal bilimler metodolojisinde çığır açıcı yönelim ve fraksiyonlar üretmiştir. Hem pragmatizm hem de hermeneutik, hakikatin verili dünyasından, dünyaların açık uçlu hakikatlerine geçişin "öncü" ve "yenilikçi" ekolleri, kısacası kendi çağlarının avant-garde'ları olagelmiştir. Makalemizde, her iki eğilimin öne çıkan argümanları ışığında, uzlaştıkları ve ayrıştıkları hususlar ele alınmaktadır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
hi@scite.ai
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.