En arkaik toplumdan modern topluma birçok kültürde "zaman"a farklı şekillerde de olsa hep bir güç ve kutsiyet atfedilmiştir. Yani kendisinden başka her şeyi yok etme gücüne sahip olduğu gibi her şeyin var olmasını sağlayan da yine "zaman"dır. Özellikle henüz "tanrı" düşüncesinin gelişmediği en eski dönemlerde "zaman"ın tanrının görevini üstlendiğini anlaşılmaktadır. Hatta günümüzde bile halk arasındaki kabullere göre dünyadaki her şeyden sorumlu olan "döngüsel zaman"ın sembolü durumundaki "felek"tir. Dolayısıyla döngüsel zamanın doğa taklidi/benzeri zaman anlayışı da hep doğa yasalarıyla hareket eden halk inanışlarının doğmasını sağlamıştır. Öte yandan halk düşüncesinde "felek"e bağlı bir "kader" anlayışı vardır. Bu kader de feleğin altında onun yörüngesinde doğal bir yasa sonucu olarak dönmektedir. Ancak istenmeyen bir kaderi değiştirecek ve geleceği mutlu sonla bitirecek olan "kurtarıcı" anlayışıdır. Bir bakıma geçmişten tanıdığımız ulu şaman ruhunun yeniden doğuşu anlayışı tarihsel değil doğanın döngüsel yasalarına uygun tasarımlar olup bu yasaların baskısından kurtulmanın da ilk yolu olmuştur. Yani "kurtarıcı" anlayışı doğal yasalara karşı halk düşüncesinde ortaya çıkmış ilk zihinsel üretim olan bir doğa dışılıktır.
Yaratılış mitlerinde geleneksel olarak ilk insanlar, belirli bir toplumun çevresinde hangi doğal varlıklar daha fazlaysa ondan yaratılmışlardır, denilebilir. Ancak evrensel olarak insanın, hem kendisinin hem de tüm canlıların temel besin kaynağı olarak gördüğü toprağı aynı zamanda her şeyin çıkış noktası olarak algıladığı anlaşılmaktadır. Bu yüzden birçok mitte insanın topraktan yaratıldığı aktarılmıştır. Türk yaratılış mitlerinde ise durum biraz daha farklıdır. Bilindiği gibi Türklerin tarih sahnesine çıkmadan önceki dönemlerinde ağaçtan yaratılma mitleri görünmektedir. Ancak sonraki dönemlerde, özellikle Türk boylarının büyük oranda bozkıra çıkışları ve dolayısıyla da hayat tarzlarındaki değişiklik söz konusu mitlerine de yansımış olmalıdır. Kısacası Türk yaratılış mitlerindeki topraktan yaratılma mitlerinin sadece semavi dinlerle olan temaslarıyla açıklanmasının tek başına yeterli olmayacağı kanısındayız.
İnsan türünün ölümü ilk algılayışı, beyninde gelişen “otobiyografik bellek” denen zihinsel gelişim sayesinde olmuştur. Bu durum bir yandan insanı diğer türlerden radikal biçimde ayırırken diğer yandan insana daha önce var olmayan bir yok olma kaygısı yüklemiştir. Dolayısıyla “hayatta kalma” içgüdüsüyle donatılan insanı yaşam ile ölüm arasındaki ikileme sokmuştur. Bu ikilemle başa çıkmak, insanı farklı çözümler aramaya zorladıkça uygarlıklarımızın tohumları da bir taraftan atılmaya başlanmıştır. Ölümlülük duygusu, kolayca üstesinden gelinecek türden değildi. Ölümlülükten kurtulmamız mümkün olmadığı için doğada var olmayan ve sadece zihnimizin tasarladığı bir gerçekliği yani “ölümsüzlük” mitini yarattık. Diğer bir deyişle ilk “doğadışı gerçekliğimiz” ölümsüz olabileceğimize olan inancımız olmuştur. Ölümsüzlük arayışı serüveni, bir taraftan mit ve destanlarımızı zenginleştirirken diğer taraftan dolaylı olarak uygarlığın kapılarını açmıştır. Her ne kadar küresel salgının yarattığı kaygının kökeninde bilimin hızlı ve net bilgi üretememesi gibi rasyonel düşünceler seslendirilse de kaygının nedenlerinin daha derinlerde olduğu anlaşılmaktadır. Çağımızın ürünü olan “rasyonel insan” için kültürün hızına biyolojik varlığımızın yetişmemesi gibi tespitler, geçerli sebepler teşkil etse de bu durum, folklorik insanı pek fazla etkileyemeyebilir. Görünen o ki salgın sürecinde esasen insanı huzursuz eden şey, toplumsallıktan yani kolektif aklın (buna folklor ve din de diyebiliriz) güvenli ve huzurlu ortamından uzakta bireysel yok oluşla ve ölümle bir başına kalma kaygısıdır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.