Bu araştırma, yapay zeka ve sağlıkta yapay zekanın kullanımına yönelik sağlık bilimleri fakültesi öğrencilerinin görüşlerinin belirlenmesi amacı ile yapılmıştır.Materyal-Metot: Tanımlayıcı tipteki bu araştırma, Mayıs-Temmuz 2020 tarihleri arasında, İzmir ilinde yer alan bir üniversitenin Sağlık Bilimleri Fakültesi hemşirelik (n=182), fizyoteretapi ve rehabilitasyon (n=191) ve beslenme ve diyetetik (n=32) bölümünde öğrenim gören 405 sağlık bilimleri öğrencisinin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma verileri, Yapay Zeka Farkındalık Anketi ile toplanmıştır. Nitel veriler tematik içeriz analizi yöntemiyle değerlendirilirken, niceliksel verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler kullanılmıştır. Bulgular: Araştırma bulguları; öğrencilerin yarıya yakın kısmı (%47,9, n=194) sağlıkta yapay zeka kavramı ve çoğunluğunun (%75,6, n=306) günlük hayatta yapay zeka ile desteklenen programlar hakkında bilgi sahibi olduklarını, yarısından fazlasının sağlıkta yapay zeka kullanımı hakkında bilgi sahibi olduklarını (%55,8, n=226) ve büyük çoğunluğunun (%92, n=372) bilgiye sosyal medyadan ulaştıklarını gösterdi. Öğrenciler sağlıkta yapay zeka kullanımı ile ilgili görüşlerini sağlıkta yapay zeka kullanımına yönelik olumlu görüşler, olumsuz görüşler, endişeler ve bilgi eksikliği temaları ile ifade etti. Öğrenciler sağlıkta yapay zeka kullanımına yönelik uygulama önerileri arasında; tıbbi hataların önlenmesine yönelik uygulamalar, klinik karar vermeyi kolaylaştıracak uygulamalar, sağlık profesyonellerinin iş yükünü azaltmaya yardımcı uygulamalar ve robotik uygulamalar yer aldı.Sonuç: Araştırma sonucunda Sağlık Bilimleri Fakültesi öğrencilerinin yapay zeka ve sağlıkta yapay zeka kullanımının farkında oldukları ve yapay zeka araçlarının kullanmak istedikleri ancak bu konuda endişelerinin ve bilgi eksikliğinin olduğu görülmüştür. Geleceğin sağlık profesyonellerini, yapay zeka teknolojilerine hazırlamak için eğitim müfredatında yapay zeka ile ilgili içeriklerin dahil edilmesinin önemli olduğu düşünülmektedir.
Bu araştırmanın amacı, hemşirelik bölümü birinci sınıf öğrencilerinin palyatif bakım ünitesindeki deneyimlerini incelemektir. Yöntem: Çalışma, nitel araştırma yöntemleri kapsamında yer alan fenomenoloji deseni kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın ö rneklemini, araştırmaya katılmayı kabul eden öğrencilerden amaçlı örnekleme yöntemlerinden olan benzeşik (homojen) örnekleme yöntemi kullanılarak belirlenmiş yedi öğrenci oluşturmuştur. Çalışmanın gerçekleştirilmesi için gerekli izinler alınmıştır. Araştırma verilerinin toplanmasında "Öğrenci Tanıtım Formu" ve "Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu" kullanılmıştır. Görüşmeler ortalama 45 dakika sürmüştür. Görüşmelerin ses kayıtları araştırmacılar tarafından çözümlenmek üzere belgelenmiş, elde edilen verilere onları açıklayabilecek kavramlara ve ilişkilere ulaşmak amacıyla araştırmacı tarafından içerik analizi uygulanmıştır. Bulgular: Araştırma kapsamına alınan yedi hemşirelik birinci sınıf öğrencisinden dördü kız, üçü erkektir ve yaş ortalaması 20,57'dir. Verilerin içerik analizi doğrultusunda "hastaya ilişkin deneyimler", "hemşirelik girişimlerine ilişkin deneyimler", "yaşama ilişkin deneyimler" ve "hemşirelik mesleği algısına ilişkin deneyimler" olmak üzere dört tema belirlenmiştir. Temalar doğrultusunda ise "korku, umutsuzluk, ümitsizlik, öfke, zorluk, acı çekme, zamanın değerliliği, umut aşılama, mesleki özerkliğin anlamı, hemşire anahtar rol, insan onuru koruyucusu" olmak üzere 11 alt tema saptanmıştır. Sonuç: Hemşirelik öğrencilerinin ilk klinik deneyimlerini yaşadıkları palyatif bakımda hasta kavramına ve mesleklerine ilişkin yaşad ıkları deneyimlerden, hastaların bağımlılık düzeylerinin yüksek oluşu ve hastaların içinde bulundukları tedavi ve bakım sürecinin hassasiyetine ilişkin düşünsel derinlik yaşadıkları ortaya konmuştur.
ünya Sağlık Örgütü'nün tanımına göre, palyatif bakım, yaşamı tehdit eden hastalığı olan ve bu hastalıklarla mücadele eden hasta ve hasta yakınlarının yaşam kalitelerini yükseltmeyi hedefleyen bir Palyatif Bakımda Etik Sorunlar: Bir Sistematik Derleme Ö ÖZ ZE ET T A Am ma aç ç: : Palyatif bakımda yaşanan etik sorunlara odaklanan mevcut literatürün gözden geçirilmesi ve çalışmalardan elde edilen verilerin sistematik biçimde incelenmesidir. G Ge er re eç ç v ve e Y Yö ön nt te em ml le er r: : Çalışma
The aim of this study is to examine the relationships between anaerobic power, back strength and dynamic balance, which play an important role in wrestler performance. 14 male freestyle elite wrestlers (age = 19.07 ± 0.99 years, height = 1.70 ± 0.04 m, body weight = 74.67 ± 8.48 kg, BMI = 25.57 ± 2.31 kg/m2) voluntarily participated in the study. Anaerobic power, back strength and dynamic balance measurements of the participants were taken. Pearson Correlation test was performed to determine the relationship between these features. A statistically significant positive correlation was found between anaerobic power and back strength, between back strength and right and left leg balance, between left leg balance and right leg balance. As a result, it can be said that back strength is effective on dynamic balance in wrestlers and anaerobic power affects back strength.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.