ÖZ Bu araştırmanın amacı öğretmenlerin tasarım odaklı düşünme eğitimine ilişkin bilişsel yapılarını ve kavramsal değişimlerini ortaya koymaktır. Bu amaç çerçevesinde araştırma tarama modelinde gerçekleştirilmiştir. Araştırma, 2018-2019 eğitim-öğretim yılı güz döneminde Rize il merkezinde ilkokul, ortaokul ve liselerde görev yapan farklı branşlardaki 32 (16 erkek, 16 kadın) öğretmen ile gerçekleştirilmiştir. Veri toplama aracı olarak kelime ilişkilendirme testi kullanılmıştır. Araştrımada öğretmenlere, 3 gün boyunca (günde 4 saat) olmak üzere toplam 12 saat tasarım odaklı düşünme eğitimi verilmiş, bu eğitimin öncesinde ve sonrasında kelime ilişkilendirme testi uygulanmıştır. Öğretmenlerin bilişsel yapıları belirlenmiş, kavram yanılgıları ortaya konmuş ve kavramsal değişim süreçleri irdelenmiştir. Öğretmenlerin kelime ilişkilendirme testine ilişkin ön test ve son test verileri karşılaştırılmıştır. Son test verilerinde anahtar kavrama yönelik üretilen kelime sayısı artış göstermiştir. Araştırmada öğretmenlerin anahtar kavram ile ilgili kurdukları cümleler incelendiğinde kavramsal değişim noktasında olumlu anlamda değişim gösterdiği, son testte anahtar kavramla ilgili bilimsel bilgi içeren cümlelerin sayısında artış olduğu, bilimsel olmayan ve yüzeysel bilgi içeren cümlelerin sayısında da azalma olduğu görülmüştür. Kavram yanılgılarının sayısı da ön testten son testte doğru azalmaktadır. Araştırma sonucunda kavramsal yapıyı ortaya koymada ve kavramsal değişimi belirlemede uygulanabilecek önemli bir yaklaşım olarak kelime ilişkilendirme testlerinin kullanılabilirliğine ilişkin önerilere yer verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Bilişsel yapı, kavramsal değişim, kelime ilişkilendirme testi, tasarım odaklı düşünme.
Language consists of words, so it is important to increase the level of vocabulary in any foreign language learning to a certain extent in order to be able to communicate in that language. As for VR, it is seen that this technology is a new research field in education, the use of which in language teaching is closely related to the principle of proximity to life, one of teaching principles. While learning a foreign language, learners should experience situational learning experiences, recognize real-life contexts, and be able to use the language communicatively in these environments, which is a difficult goal to be attained by 2nd-grade primary school students who have not yet reached full proficiency in their native language but started learning a foreign one. In this direction, this study, a pre-test – post-test research with the control group, examined VR’s effect on vocabulary levels and student engagement. The study was conducted in the English lessons of 2nd-grade students from six of the state primary schools in the central district of Çanakkale, Turkey. The results indicated that instruction with VR did not show any significant difference in vocabulary levels compared to current teaching method but encouraged more student engagement in the classroom. Although more extensive research into the topic is essential, it is hoped that the study will shed light on future research on the use of VR technology, which still has leeway to progress and may form the basis of future education in the coming years.
Bu araştırmanın amacı sınıf öğretmeni adaylarının üstbilişsel okuma stratejilerini kullandırma düzeylerini belirlemektir. Bu amaç doğrultusunda araştırmada nitel ve nicel bulguların yorumlama aşamasında birleştirildiği karma yöntem deseni olarak yakınsayan desen kullanılmıştır. Nicel veriler Özen ve Durkan (2016) tarafından geliştirilen Üstbilişsel Okuma Stratejileri Kullandırma (ÜBOSK) ölçeğinden, nitel veriler ise sınıf öğretmeni adaylarının öğretmenlik uygulaması I kapsamında Türkçe derslerinde gözlemlenmesiyle elde edilmiştir. Nicel verilerinin çözümlenmesinde parametrik olan alt boyutlar için t testi ve tek yönlü varyans analizi testi; parametrik olmayan alt boyutlar için ise Mann Whitney U Testi ve Kruskal Wallis H Testi SPPS paket programı kullanılarak yapılmıştır. Gözlem formu aracılığıyla elde edilen nitel verilerde betimsel analiz kullanılmıştır. Araştırmada öğretmen adaylarının not ortalaması ve cinsiyet gibi bireysel özelliklerinin ÜBOSK üzerinde fark yarattığı; öğretmen adaylarının Türkçe dersinde gözlem yapmalarının bu stratejileri kullandırmada etkili olduğu ama Türkçe dersinde uygulama yapmanın bu stratejileri etkin kılmada fark yaratmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmen adaylarının sınıf içinde ÜBSOK da özellikle okuma esnası ve okumayı değerlendirme kısımlarında yeterli davranış sergileyemedikleri gözlemlenmiştir. Araştırma sonuçları ışığında bu stratejilere yönelik öğretmen yetiştirme programlarında meslek bilgisi dersleri kapsamında uygulamalar içeren eğitimlerin verilmesi ve çeşitli teknikler ile öğretim tasarımları geliştirilmesi önerilmektedir.
This article may be used for research, teaching, and private study purposes.Any substantial or systematic reproduction, redistribution, reselling, loan, sub-licensing, systematic supply, or distribution in any form to anyone is expressly forbidden.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
hi@scite.ai
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.