New global financial regulations are implemented with respect to the developments in the financial system. A consideration of the place and significance of the Banking system globally and nationally that the importance of financial regulations regarding the system increases each day. In this respect Basel (Basel I, Basel II and Basel III criteria) reconciliation is conducted regarding the banking system. Especially to decrease the fragility of banks undertaking the role of financial mediators as a result of the global financial crisis in 2008, Basel II reconciliation has been expanded and BaselII criteria has been determined on 12.09.2010. Even though it is expected that Basel III reconciliation will be beneficial for the stability of the banking sector, it is expected that the long term profitability of banks will decrease in relation to the possible increase of their capital and liquidity. In this piece, Basel reconciliations are considered, its application in the Turkish banking sector is considered and by utilizing the data for 2002.Q4 and 2016Q.3, the effect of capital sufficiency ratio (CSR) of banks active in the Turkish Banking Sector via cointegration method determined by Basel reconciliation. As a result of the analysis in the long term an opposite relationship between loan risk, liquidity risk, CSR and bank profitability. Therefore, in Turkish banking sector, by applying Basel reconciliations financial and macroeconomic fragility of banks decrease however their profitability decreases. In this respect, it may be foreseen that against strong active and equity structure in face of low profitability rates, banks active in the Turkish banking sector are to compete in tougher conditions.

Tarihi İpek yolunun geçtiği Orta Asya, jeopolitik konumuyla Türk uygarlıklarının ekonomik kaynağı olmuş, bu yüzden tarih boyunca sahip olduğu zengin yeraltı kaynakları ile dünya devletlerinin dikkatini çekmiş ve önemli mücadelelere sahne olmuştur. Bölge, günümüzde de Avrupa, Asya ve Pasifik arasındaki ekonomik ilişkilerin ve uluslararası dış ticaret bağlantılarının kurulmasında önemli bir yere sahiptir. Bu çalışmada, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri'nden Özbekistan ve Kazakistan ile Türkiye arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin ölçeği ve yönü incelenmeye çalışılmış ve ülkelerin finansal güçlerine değinilmiştir. Bu bağlamda; ülkelerin etnik ve siyasi yapıları, ekonomik ve ticari yapıları, birbirleriyle gerçekleştirdikleri dış ticaret miktarı, ürün çeşidi ve dinamikleri, ticari anlaşmalar ve protokoller ele alınmış, ayrıca üç ülkenin merkez bankaları ve bankacılık sistemleri karşılaştırılmıştır. Çalışmanın amacı; Türkiye, Özbekistan ve Kazakistan arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin güçlenmesi yönünde yapılabileceklerin ve bu süreçte ülke merkez bankalarının ve bankacılık sistemlerinin rolünü ortaya koymaktır. Çalışmada, Türkiye'nin çeşitli dünya ülkeleri ile önemli ekonomik ve ticari ilişkilerinin bulunduğu ve finansal sisteminin güçlü bir yapıda olduğu anlaşılmıştır. Buna karşın Özbekistan ve Kazakistan'ın, ekonomik ve ticari açıdan Türkiye ile daha sıkı ilişki içinde olduğu, finansal sistemlerinin yeterince gelişmediği ve Türkiye'nin söz konusu ülkeler açısından stratejik ve vazgeçilmez bir paydaş olduğu sonucuna varılmıştır.

No abstract

Tasarruf a{:zgz bulunan ki~ilerin 9e~itli ihtiya{:lanm kar~zlamak iizere kredi kurulu~larmdan belirli bir maliyetle geri odenmek iizere aldzklarz bir bar{: alan kredi vadesi 90 giinii ge9mesine ragmen kzsmen veya tamamen odenmeyerek takibe dii~ebilir. Takipteki kredilerin top/am kredilere oram, ekonomide bireylerin ve kurum/arm odeme kabi/iyetini gosterirken, bankalarda da aktif kalitesini ve risk diizeyini gosterir. Bu nedenle oran, ekonominin gene/ durumu a{:lSmdan oncii gosterge nite/igi ta~1rken, aym zamanda da her donemde ekonominin ve bankaczhk sektoriiniin performanszmn degerlendiri/mesinde en 90k dikkate a/man gosterge/erden biridir. Tiirkiye 'de takipteki kredi oram 2008 krizinde 2001 krizine gore szmrh seviyede artmz~, bir9ok AB ii/kesine kzyasla da daha dii~iik bir seviyede belirlenmi~tir. Bu olumlu geli~mede, 2001 krizinin ardmdan hayata ge{:irilen reform/arm etkisinin bulundugu dii~iiniilebilir.

Bu çalışmanın temel amacı, finansal okuryazarlığın finansal istikrar üzerindeki etkisini analiz etmektir. Bu amaç doğrultusunda çalışmada, 128 ülkenin 2014 yılı finansal okuryazarlık oranları ile finansal istikrar endeksleri, veri olarak kullanılmıştır. Ülkeler için finansal istikrar endeksleri hesapladıktan sonra, Global Moran'ın I ve LISA analizleri kullanılarak ilgili endeksler için mekânsal bağımlılığın varlığı tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu nedenle de analizler, mekânsal bağımlılığı kontrol altına alan mekânsal regresyon analizleri ile yürütülmüştür. Analizler sonucunda, finansal okuryazarlığın finansal istikrar üzerinde kuvvetli bir etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir. Finansal okuryazarlık dışında; bankacılıktaki likidite riskinin, elektronik ödeme hizmetlerinden faydalanma derecesinin, enflasyon oranlarının ve kredi hacmindeki büyümenin de finansal istikrar seviyesi üzerinde etkisi olduğu ortaya konulmuştur.