İşsizlik, tüm ülkelerin en temel sorunlarından birisidir. Bu nedenle iktisatçıların, işsizliği açıklamaya ilişkin ilgi ve çabaları önem kazanmaktadır. Bu çerçevede işsizlikle ilgili ortaya atılan hipotezlerden birisi histeri hipotezidir. İşsizlik histerisi hipotezine göre işsizlik oranı, uzun dönemde dengeden uzaklaşan bir seyir izlemektedir. Bu çalışmanın amacı da, işsizlik histerisi hipotezinin geçerliliğini gelişmiş Doğu Asya ve Pasifik ülkeleri için 1985-2011 döneminde sorgulamaktır. Bu amaçla, Carrion-i-Silvestre ile Carrion-i-Silvestre ve diğerleri tarafından 2005 yılında geliştirilen panel birim kök testi kullanılmıştır. Elde edilen bulgular, birinci kuşak panel birim kök testlerinin aksine, gelişmiş Doğu Asya ve Pasifik ülkelerinin çoğunluğunda işsizlik histerisinin olmadığını göstermektedir. Bu sebeple konjoktürel dalgalanmaların bu ülkelerdeki işsizlik oranları üzerinde kalıcı bir etki yaratmadığı söylenebilecektir.
Bu sonuç, ortalama tüketim eğiliminin uzun dönemde bir sabite yakınsamadığını ve şokların geçici etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Çalışmada elde edilen sonuçlar nispi gelir hipotezi, sürekli gelir hipotezi ve yaşam boyu gelir hipotezlerini desteklemektedir.
eğitimi alanındaki pedagojik alan bilgisi çalışmalarının içerik analizi ÖZ Bu çalışmanın amacı Türkiye'de 2009-2020 yılları arasında matematik eğitimi alanında yayınlanmış ve konusu Pedagojik Alan Bilgisi (PAB) olan lisansüstü tezlerin içerik analizini yapmaktır. Araştırmanın yöntemi nitel araştırma yöntemidir. Araştırmanın evrenini; YÖK Ulusal Tez Merkezinde yayınlanmış 39 adet lisansüstü tez çalışmaları oluşturmaktadır. Veri toplama aracı araştırmacılar tarafından hazırlanıp son halini alan "Tez İnceleme Formu" dur. Araştırmanın verileri içerik analizi ile çözümlenmiştir. Araştırmanın güvenirlik çalışması Miles ve Huberman'ın görüş birliği formülü ile tespit edilmiştir. Araştırma için incelenen tezler; tezlerin yayın yıllarına, türlerine, yayınlandıkları üniversitelerine, çalışıldıkları enstitülerine göre demografik açıdan ve örneklem türlerine, örneklem büyüklüklerine, araştırma yaklaşımlarına, araştırma yöntemlerine, veri toplama araçlarına ve veri analiz yöntemlerine göre metodolojik olarak sınıflandırılmıştır. Araştırmanın bulguları için, incelenen lisansüstü çalışmaların frekans ve yüzde tabloları oluşturulmuştur. Araştırmanın bulgularında; tezlerin en fazla 2019 yılında yayınlandığı ve tezlerin türünün çoğunlukla yüksek lisans türünde olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır. Tezlerin çoğunluğunun Marmara Üniversitesinde yayınlandığı ve Eğitim Bilimleri Enstitüsü bünyesinde çalışıldığı gözlemlenmiştir. Tezlerde örneklemin çoğunlukla öğretmenlerden seçildiği, örneklem büyüklüğünün 1-10 arasında olduğu, araştırma yöntemi olarak nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışmasının tercih edildiği, en çok tercih edilen veri toplama aracının görüşme, veri analiz yöntemi olarak içerik analizinin tercih edildiği görülmüştür. Bu araştırmanın literatürde PAB çalışmalarının yoğunlaştığı alanları ve eksik kaldığı yönleri saptaması yönünden alanyazına nitelikli bir kaynak oluşturması beklenmektedir. Ayrıca bu araştırma sayesinde bu konuyu çalışacak araştırmacılar için yeni araştırma alanları ortaya çıkacağı öngörülmektedir.
In this paper, we investigate the effect of remittances on energy consumption. To this aim, we analyzed MENA countries over the 1977–2014 period. We used Westerlund and Edgerton's (2007) cointegration test, the AMG estimator, and Dumitrescu and Hurlin's (2012) panel causality tests. The results of the cointegration test showed there is a long-term relationship between remittance inflow and energy consumption. According to the AMG estimator, remittance inflow has a positive impact on energy consumption, indicating that increases in remittances will be followed by increases in energy consumption. The panel causality test displayed a bidirectional causal linkage between remittance and energy consumption. On the basis of these findings, we can say that authorities should take account of remittance inflow in their energy consumption and environmental degradation policies.
The study investigates whether crime in Turkey is governed by economic rationality. An economic model of rational behaviour claims that the propensity to commit criminal activities is negatively related to risk of deterrence. Potential presence of higher risk profiles for certain population segments is investigated. Panel data aggregated to sub-regional levels and observed annually for the years 2008 to 2010 are applied. Controls for endogeneity among criminal activity level and risk of deterrence, intra-regional correlation, inter-temporal heterogeneity and spatial spillover are exerted. A positive effect of risk of deterrence on criminal activity is found which conflicts with the hypothesised economic rationality. Certain population segments are identified as obvious target groups for regional policy initiatives aiming to reduce criminal activities. These are in particular unemployed and males. On the other hand, educational attainment, poverty and youngsters are less obvious target groups, while the potential relationship between population density and crime is ambiguous. Finally, spatial spillover patters related to criminal activities seem to be highly relevant, thus implying that while initiatives toward criminal activities may well be formed at the regional level, coordination across regions might obviously be called for.
“Ekonomi ve Finans Politikaları Üzerine Çalışmalar” adlı bu editöryal kitap çalışması, günümüzün pek çok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri için gerek yürütülen ve gerekse gelecekte yürütülecek olan çeşitli iktisadi ve finansal politikalara yönelik teorik ve pratik konuları incelemekte ve gelecek dönemlerde uygulama alanı bulabilecek olan çeşitli politika önermelerini araştırmacılar ile politika yürütücülerine tavsiye etmektedir. Hiç şüphesiz ki, ekonomi ve finans yazını sistematik temelleri 15. yüzyıla kadar uzanan oldukça kapsamlı ve geniş bir teorik altyapı bütününü bünyesinde barındırmaktadır. Ancak ifade edilen alanlara dair teorik ve uygulamalı ekonomik ve finansal teorilerin tamamının bu eser bünyesinde yürütülmesi mümkün olmadığından söz konusu yazında çoğunlukla ön plana çıkarılan alanlar belirli bir konu çerçevesi itibariyle bu eserde tartışılmaktadır. Söz konusu bu tartışmalar, eserin konu çerçevesi dahilinde bütüncül ve birbirleriyle uyumlu olacak şekilde ele alınmakta ve bu bütünlük teorik ve uygulamalı çalışmalarla desteklenmektedir. Bu minvalde, kitabın ortaya çıkmasında kıymetli vakitlerini ayırarak değerli çalışmalarıyla katkıda bulunan tüm yazarlarımıza teşekkür etmeyi bir borç bilir, dipsiz bir kuyu niteliğindeki ekonomi ve finans literatürüne küçük de olsa bir taş atmanın kıvancını taşıdığımızı belirtiriz. Sevabının konuyla ilgili tüm araştırmacılarının ve günahının ise sadece bizlerin olduğu bu eserin herkese faydalı olması dileğiyle,
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
hi@scite.ai
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.