Abstract:Bladder cancer of the urothelium is the second most common malignancy among urological tumors. In view of a worldwide aging population and the fact that increased incidence rates are associated with higher age, new socioeconomic challenges will appear. Even nowadays the treatment of bladder cancer bears the highest lifetime treatment costs per patient among all forms of cancer. In conjunction with higher comorbidity rates among older patients urologists are facing new challenges in the treatment and care of pa… Show more
“…Mesane kanseri üriner sistemi en sık etkileyen ve dünyada yaygın görülen kanserler arasındadır. Ürolojik kanserler arasında en sık ikinci, tüm kanser türleri içinde ise erkelerde 7. sırada, kadınlarda ise 17. sıradadır [1,2]. Mesane kanseri insidansı uluslararası değişimi 14 kata kadar ulaşmaktadır [3].…”
Özet Amaç: Mesane kanseri sık görülen kanserler arasındadır. Mesane kanseri evresine ve hastanın tercihine göre tedavi seçenekleri bulunmaktadır. Kasa invaze mesane kanserinde altın standart tedavi radikal sistektomidir. Uygulanan tedavi hastaların sağlığını etkilediği kadar, yaşam kalitesini de etkilemektedir. Yaşam kalitesini etkileyen en önemli parametrenin de uygulanan üriner diversiyon olduğu düşünülmektedir. Bizde kliniğimizde takipli hastalarda üriner diversiyonun yaşam kalitesi üzerine etkilerini saptamayı amaçladık. Gereç ve yöntem: Çalışmamıza 2007-2015 yılları arasında radikal sistektomi operasyonu geçiren 107 hastadan, en az 1 yıllık takibi bulunan ve çalışmaya katılmayı kabul eden (Grup 1) 32 ileal loop üriner diversiyon ve (Grup 2) 21 kontinan üriner diversiyon uygulan toplam 53 hasta alındı. Hastaların demografik ve klinik verileri Retrospektif olarak elde edildi. Yaşam kalitesi verileri için yüz yüze anket uygulaması ile Türkçe validasyonları yapılmış Short Form-36 (SF-36), Avrupa Kanser Araştırma ve Tedavi Merkezi tarafından geliştirilen EORTC QLQ-C30 ve Beck Depresyon Ölçeği uygulandı. Bulgular: Çalışmaya katılan hastalara operasyon kararı alırken onkolojik prensiplerden taviz vermeden preoperatif böbrek dilatasyonu olan hastalara daha çok ileal loop üriner diversiyon uygulandığı, vücut kitle indeksi düşük olanlara da kontinan üriner diversiyon uygulandığı saptanmıştır. Gruplar arasında SF-36 ve EORTC QLQ-C30 yaşam analizi değerlendirmesinde fark olmadığı, Beck depresyon ölçeğinin ise Grup 1'de (7,8±6,1) Grup 2'ye (4,7±5,2) (p<0,05) göre daha yüksek olarak bulundu. Sonuç: Tedavide hangi diversiyon türü seçilirse seçilsin onkolojik prensiplerden taviz verilmemesi gerektiği esestır. Bu prensip hastaya anlatılmalıdır. Hastanın diversiyon türlerine yönelik bilgilendirilmesi ve özellikle ileal loop seçimi ön planda ise depresyona yatkınlığının preoperatif olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyiz.
“…Mesane kanseri üriner sistemi en sık etkileyen ve dünyada yaygın görülen kanserler arasındadır. Ürolojik kanserler arasında en sık ikinci, tüm kanser türleri içinde ise erkelerde 7. sırada, kadınlarda ise 17. sıradadır [1,2]. Mesane kanseri insidansı uluslararası değişimi 14 kata kadar ulaşmaktadır [3].…”
Özet Amaç: Mesane kanseri sık görülen kanserler arasındadır. Mesane kanseri evresine ve hastanın tercihine göre tedavi seçenekleri bulunmaktadır. Kasa invaze mesane kanserinde altın standart tedavi radikal sistektomidir. Uygulanan tedavi hastaların sağlığını etkilediği kadar, yaşam kalitesini de etkilemektedir. Yaşam kalitesini etkileyen en önemli parametrenin de uygulanan üriner diversiyon olduğu düşünülmektedir. Bizde kliniğimizde takipli hastalarda üriner diversiyonun yaşam kalitesi üzerine etkilerini saptamayı amaçladık. Gereç ve yöntem: Çalışmamıza 2007-2015 yılları arasında radikal sistektomi operasyonu geçiren 107 hastadan, en az 1 yıllık takibi bulunan ve çalışmaya katılmayı kabul eden (Grup 1) 32 ileal loop üriner diversiyon ve (Grup 2) 21 kontinan üriner diversiyon uygulan toplam 53 hasta alındı. Hastaların demografik ve klinik verileri Retrospektif olarak elde edildi. Yaşam kalitesi verileri için yüz yüze anket uygulaması ile Türkçe validasyonları yapılmış Short Form-36 (SF-36), Avrupa Kanser Araştırma ve Tedavi Merkezi tarafından geliştirilen EORTC QLQ-C30 ve Beck Depresyon Ölçeği uygulandı. Bulgular: Çalışmaya katılan hastalara operasyon kararı alırken onkolojik prensiplerden taviz vermeden preoperatif böbrek dilatasyonu olan hastalara daha çok ileal loop üriner diversiyon uygulandığı, vücut kitle indeksi düşük olanlara da kontinan üriner diversiyon uygulandığı saptanmıştır. Gruplar arasında SF-36 ve EORTC QLQ-C30 yaşam analizi değerlendirmesinde fark olmadığı, Beck depresyon ölçeğinin ise Grup 1'de (7,8±6,1) Grup 2'ye (4,7±5,2) (p<0,05) göre daha yüksek olarak bulundu. Sonuç: Tedavide hangi diversiyon türü seçilirse seçilsin onkolojik prensiplerden taviz verilmemesi gerektiği esestır. Bu prensip hastaya anlatılmalıdır. Hastanın diversiyon türlerine yönelik bilgilendirilmesi ve özellikle ileal loop seçimi ön planda ise depresyona yatkınlığının preoperatif olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyiz.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.