“…[28][29] Dönüşüm terapisine karşı olanların eleştirileri: bu yaklaşımın etkili olmadığı, eşcinselliği patolojik bir hastalık gibi göstermesi, eşcinsellerin yaşamlarını devalüe ederek önyargıları pekiştirdiği ve zarara yol açtığı yönündedir. [28][29] Amerikan Psikiyatri Derneği yakın dönemdeki açıklamasında dönüşüm terapilerinin etkililiği ile ilgili bilimsel bir çalışmanın sonucu gösterilene kadar etik uygulamacıların danışanla-rının cinsel yönelimini değiştirme girişiminde bulunmamaları ve tıbbi müdahalenin temel kuralı olan "zarar vermeme" ilkesini unutmamaları gerektiğini vurgulamıştır. 30 Ayrıca dernek, cinsel yö-nelimin değiştirilebileceğine yönelik yanlış klinik veya bilimsel verilerin beyanını da yasaklamıştır.…”
“…[28][29] Dolayısıyla, ruh sağlığı çalışanlarının kişisel görüşle-rinden ve inançlarından bağımsız olarak, mesleki etik gereklilikleri çerçevesinde, bilimsel veriler ışı-ğında danışanlarına yaklaşmaları istemeden de olsa oluşabilecek zararları önleyebilecektir.…”
Ö ÖZ ZE ET T Ruh sağlığı alanındaki çalışmalarda, Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Transseksüel (LGBT) bireylerin yaşamları boyunca eğitim, sağlık veya iş ortamında ayrımcılığa maruz kaldığı belirtilmektedir. Yaşanan bu ötekileştirme tutumları LGBT bireyleri ve ailelerini hem fiziksel hem de ruhsal olarak olumsuz etkileyebilmektedir. Sağlık alanında çalışan uzmanların da kimi zaman farkında olarak ya da olmayarak LGBT bireylere karşı ayrımcı tutumlarda bulunabilmektedir.LGBT alanında akademik çalışmalar yapılırken kullanılan yöntemler ve oluşturulan hipotezler de etik olarak ihlaller barındırabilmektedir. Klinik uygulamalarda da LGBT alanına özgü kavramlar, sağlık veya sosyal sorunlar hakkında sağlık çalışanlarının farkındalığının düşük olduğu ve cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği konularında bilgi eksikliklerinin olduğu belirtilmektedir. Özellikle psikoterapi uygulamalarında terapistin kendi inançları ile çeliştiği noktada etik olarak nasıl davranması gerektiği tartışılan bir noktadır. Dolayısıyla, LGBT bireylerin fizyolojik veya psikolojik olarak zarar gör-memeleri için yapılan uygulamalarda klinik araştırmacıların ve uygulamacıların etik ilkelere göre davranması gerekmektedir. Bu bağlamda, mevcut çalışmada özel grup olarak adlandırılan LGBT popülasyonu ile çalışılırken dikkat edilmesi gereken etik standartlar ele alınmıştır. İlk olarak sağ-lık alanında yapılan klinik uygulamalar ve akademik araştırmalardan örneklere yer verilerek bu çalışmalardaki etik ihlaller tartışılmıştır. Özellikle son dönemde cinsel yönelimin değiştirilmesi için uygulanan Dönüşüm Terapileri etik standartlar çerçevesinde incelenmiştir. Sonrasında araştırma-lar ve psikoterapi süreçlerinde bu popülasyona özgü kişinin yüksek yararının gözetilmesi için dikkat edilmesi veya esnetilmesi gereken etik standartlar ele alınmıştır. Türk alanyazınında LGBT bireylerle çalışmada etik meselelerin ele alındığı yazarlarca bilinen bir çalışmanın olmaması nedeniyle mevcut çalışmanın alana katkı sağlayacağı düşünülmektedir.A An na ah ht ta ar r K Ke el li im me el le er r: : Cinsel yönelim; cinsiyet kimliği; etik standartlar, LGBT, dönüşüm terapileri A AB BS ST TR RA AC CT T In the literature, it is indicated that throughout their lives Gay, Lesbian, Bisexual and Transgender (LGBT) people are exposed to discrimination in their educational life, at their work and within the health system. These marginalization attitudes can negatively affect LGBT individuals and their families both physically and spiritually. Health professionals may also show discriminatory attitudes towards LGBT individuals with or without awareness. Also, in the field while some academical studies are conducted, ethical violations in the research patterns and hypotheses could also occur. Whats more, in clinical practices it is indicated that healthcare workers have low awareness about LGBT specific concepts, health or social issues and they lack information on sexual orientation and gender identity issues. Especially in psychotherapy practice, it is a point to discuss how therapist should act ...
“…[28][29] Dönüşüm terapisine karşı olanların eleştirileri: bu yaklaşımın etkili olmadığı, eşcinselliği patolojik bir hastalık gibi göstermesi, eşcinsellerin yaşamlarını devalüe ederek önyargıları pekiştirdiği ve zarara yol açtığı yönündedir. [28][29] Amerikan Psikiyatri Derneği yakın dönemdeki açıklamasında dönüşüm terapilerinin etkililiği ile ilgili bilimsel bir çalışmanın sonucu gösterilene kadar etik uygulamacıların danışanla-rının cinsel yönelimini değiştirme girişiminde bulunmamaları ve tıbbi müdahalenin temel kuralı olan "zarar vermeme" ilkesini unutmamaları gerektiğini vurgulamıştır. 30 Ayrıca dernek, cinsel yö-nelimin değiştirilebileceğine yönelik yanlış klinik veya bilimsel verilerin beyanını da yasaklamıştır.…”
“…[28][29] Dolayısıyla, ruh sağlığı çalışanlarının kişisel görüşle-rinden ve inançlarından bağımsız olarak, mesleki etik gereklilikleri çerçevesinde, bilimsel veriler ışı-ğında danışanlarına yaklaşmaları istemeden de olsa oluşabilecek zararları önleyebilecektir.…”
Ö ÖZ ZE ET T Ruh sağlığı alanındaki çalışmalarda, Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Transseksüel (LGBT) bireylerin yaşamları boyunca eğitim, sağlık veya iş ortamında ayrımcılığa maruz kaldığı belirtilmektedir. Yaşanan bu ötekileştirme tutumları LGBT bireyleri ve ailelerini hem fiziksel hem de ruhsal olarak olumsuz etkileyebilmektedir. Sağlık alanında çalışan uzmanların da kimi zaman farkında olarak ya da olmayarak LGBT bireylere karşı ayrımcı tutumlarda bulunabilmektedir.LGBT alanında akademik çalışmalar yapılırken kullanılan yöntemler ve oluşturulan hipotezler de etik olarak ihlaller barındırabilmektedir. Klinik uygulamalarda da LGBT alanına özgü kavramlar, sağlık veya sosyal sorunlar hakkında sağlık çalışanlarının farkındalığının düşük olduğu ve cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği konularında bilgi eksikliklerinin olduğu belirtilmektedir. Özellikle psikoterapi uygulamalarında terapistin kendi inançları ile çeliştiği noktada etik olarak nasıl davranması gerektiği tartışılan bir noktadır. Dolayısıyla, LGBT bireylerin fizyolojik veya psikolojik olarak zarar gör-memeleri için yapılan uygulamalarda klinik araştırmacıların ve uygulamacıların etik ilkelere göre davranması gerekmektedir. Bu bağlamda, mevcut çalışmada özel grup olarak adlandırılan LGBT popülasyonu ile çalışılırken dikkat edilmesi gereken etik standartlar ele alınmıştır. İlk olarak sağ-lık alanında yapılan klinik uygulamalar ve akademik araştırmalardan örneklere yer verilerek bu çalışmalardaki etik ihlaller tartışılmıştır. Özellikle son dönemde cinsel yönelimin değiştirilmesi için uygulanan Dönüşüm Terapileri etik standartlar çerçevesinde incelenmiştir. Sonrasında araştırma-lar ve psikoterapi süreçlerinde bu popülasyona özgü kişinin yüksek yararının gözetilmesi için dikkat edilmesi veya esnetilmesi gereken etik standartlar ele alınmıştır. Türk alanyazınında LGBT bireylerle çalışmada etik meselelerin ele alındığı yazarlarca bilinen bir çalışmanın olmaması nedeniyle mevcut çalışmanın alana katkı sağlayacağı düşünülmektedir.A An na ah ht ta ar r K Ke el li im me el le er r: : Cinsel yönelim; cinsiyet kimliği; etik standartlar, LGBT, dönüşüm terapileri A AB BS ST TR RA AC CT T In the literature, it is indicated that throughout their lives Gay, Lesbian, Bisexual and Transgender (LGBT) people are exposed to discrimination in their educational life, at their work and within the health system. These marginalization attitudes can negatively affect LGBT individuals and their families both physically and spiritually. Health professionals may also show discriminatory attitudes towards LGBT individuals with or without awareness. Also, in the field while some academical studies are conducted, ethical violations in the research patterns and hypotheses could also occur. Whats more, in clinical practices it is indicated that healthcare workers have low awareness about LGBT specific concepts, health or social issues and they lack information on sexual orientation and gender identity issues. Especially in psychotherapy practice, it is a point to discuss how therapist should act ...
“…For some, particularly those who have been made vulnerable by repetitive, traumatic anti-gay experiences, or those who have been subjected to aversive treatments, conversion therapy has proved to be harmful. Typical negative sequelae of conversion therapies include chronic depression, low self-esteem, difficulty sustaining relationships, and sexual dysfunction (Haldeman, 2002). For other individuals, particularly those who are more resilient or have experienced less invasive styles of conversion therapy, the effects may not be adverse, or at least temporarily so.…”
Section: Empirical Findingsmentioning
confidence: 99%
“…Such individuals need accurate information about the lives of LGB people, absent any willful distortions that accompany many conversion therapy experiences (Shidlo & Schroeder, 1999). Those who report having been harmed in conversion therapies frequently report that their prior therapist(s) attempted to frighten them into changing their sexual orientation by presenting images of gay men and lesbians as depraved, chronically miserable people (Haldeman, 2002). Such depictions had the effect of prolonging ineffective, and sometimes emotionally damaging, treatments.…”
Section: Guidance From Professional Organizationsmentioning
Therapies designed to change sexual orientation have come under increasing scrutiny from the profession and the public. The proposition that sexual orientation can be changed therapeutically is widely questioned, and there is concern that such therapies reinforce social devaluation of homosexuality and bisexuality. At the same time, conservative religious individuals wish to seek treatment appropriate to them, which may include attempting to change or control sexual orientation. The ethical questions and clinical and social implications of this complex issue are discussed. Guidance to practitioners interested in this issue is offered, including references to policies of the American Psychological Association. DOUGLAS C. HALDEMAN received his PhD in counseling psychology from the University of Washington in 1984. He is in independent practice in Seattle and is a member of the clinical faculty of the Psychology Department at the University of Washington. He has written and lectured extensively on the competent and ethical treatment of lesbian, gay, and bisexual clients in psychotherapy. CORRESPONDENCE CONCERNING THIS ARTICLE should be addressed to Douglas C.
“…Mufioz-Laboy et al (2009) adds that nonhetero youth report feeling they are under the "constant surveillance" (p. 331) of parents if they attempt to form nonhetero friendships or access information about nonhetero sexual identities. Youth negotiating nonhetero sexual identities are effected by this perceived rejection, showing depression (Bond, Hefner, & Drogos, 2009;Ryan, 2009), perceptions of personal failure (Shidlo & Schroeder, 2002) and higher likelihood of sexual risk behaviours (Haldeman, 2002;Ryan, 2009). Ryan (2009) adds, however, that "caregivers thought what they were doing would help their children have a better life, fit in, and be accepted by others" (p. 8) and that these actions come from a place of love for the youth.…”
Section: "I Was Feeling All These Guilt Feelings For Being a Human Lmentioning
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.