The World(s) of Car Carrier Crews

Kahveci, Erol; Nichols, Theo

doi:10.1057/9780230209381_4

Cited by 3 publications

(3 citation statements)

References 0 publications

Supporting

Mentioning

Contrasting

Unclassified

Order By: Relevance

“…Figure SI7 in the Supporting Information shows that the profile of improved ICOADS, AMVER position reports, and the profile of the world cargo fleet by ship type look very different. Although some types of ship tend to spend more time at sea than others, for example, container ships versus general cargo ships (11,(35)(36)(37)(38)(39), this difference alone cannot account for the extent of the discrepancies shown in Figure SI7 in the Supporting Information. It appears that the frequency of reporting of some ship types is greater than that of the world fleet derived from Lloyd's Register-that is, more ships of those types reported or, of reporting ships, some ship types reported more frequently than others.…”

Section: Evaluation Of Spatial Proxiesmentioning

confidence: 99%

Improving Spatial Representation of Global Ship Emissions Inventories

Wang

Corbett

Firestone

2007

Environ. Sci. Technol.

189

145

View full text Add to dashboard Cite

Ship activity patterns depicted by the International Comprehensive Ocean-Atmosphere Data Set (ICOADS), the Automated Mutual-Assistance Vessel Rescue System (AMVER) data set, and their combination demonstrate different spatial and statistical sampling biases. These differences could significantly affect the accuracy of ship emissions inventories and atmospheric modeling. We demonstrate (using ICOADS) a method to improve global-proxy representativeness by trimming over-reporting vessels that mitigates sampling bias, augment the sample data set, and account for ship heterogeneity. Apparent underreporting to ICOADS and AMVER by ships near coastlines, perhaps engaged in coastwise (short sea) shipping especially in Europe, indicates that bottom-up regional inventories may be more representative locally. Primarily due to the long time series available publicly for ICOADS data, the improved ICOADS data set may be the most appropriate global ship traffic proxy identified to date to be used for a top-down approach. More generally, these three spatial proxies can be used together to perform uncertainty analyses of ship air-emissions impacts on a global scale (http://coast.cms.udel.edu/GlobalShipEmissions/).

show abstract

Section: Evaluation Of Spatial Proxiesmentioning

confidence: 99%

Improving Spatial Representation of Global Ship Emissions Inventories

Wang

Corbett

Firestone

2007

Environ. Sci. Technol.

189

145

View full text Add to dashboard Cite

show abstract

“…Saklı pay, yasal mirasçılardan bazılarına kanun tarafından tanınmış ve kural olarak mirasbırakanın üzerinde tasarruf etme yetkisi bulunmayan yasal miras payının belirli bir oranını ifade etmektedir. Türk Hukukunda saklı paylı mirasçılar; altsoy, anne, baba ve eştir 3 . Nitekim TMK m.505 hükmünde saklı paylı mirasçıların kimler olduğu numerus clausus (sınırlı sayı) ilkesine bağlı olarak düzenlenmekte ve TMK m.506 hükmünde de saklı yap oranları yer almaktadır.…”

Section: Genel Olarak Mi̇rasçiliktan çIkarma a Mirasçılıktan çıKarma ...unclassified

Exheredation Due to Significant Violation of Obligations Arising From Family Law

CANER>

2022

İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

View full text Add to dashboard Cite

Mirasçılıktan çıkarma, mirasbırakana saklı paylı mirasçısını saklı payından tamamen veya kısmen mahrum etme imkânı veren ölüme bağlı tasarruftur. Türk/İsviçre Hukuk sistemlerinde mirasçılıktan çıkarmanın iki türü bulunmaktadır ki bunlardan ilki koruyucu mirasçılıktan çıkarma, ikincisi ise cezai mirasçılıktan çıkarmadır. Aile hukukundan doğan yükümlülüklerin önemli ölçüde ihlal edilmesi nedeniyle mirasçılıktan çıkarılma için birtakım şartların gerçekleşmesi gerekir ki bu şartlar, aile hukukundan doğan yükümlülüklerin önemli ölçüde ihlali, bu ihlalin hukuka aykırı olması ve saklı paylı mirasçının kusurlu olmasıdır. Aile hukukundan doğan yükümlülüklerin önemli ölçüde yerine getirilmediğinden bahsedebilmek için mirasçının fiilinin objektif olarak aile hukukundan doğan yükümlülükleri ihlal etmesi dışında bu fiil nedeniyle sübjektif olarak da aile bağlarının kesilmesi şarttır. Türk Medeni Kanunu m. 510 gereğince mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın aile üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülükleri önemli ölçüde yerine getirmemişse mirasçılıktan çıkarılabilir. Mirasçılıktan çıkarma için çıkarma sebebinin açıkça gösterilmesi şart olduğundan, tasarrufta belirtilen genel ve soyut sebep mirasçılıktan çıkarma bakımından yeterli değildir.

show abstract

“…Öğretide bu yöntemin Türk hukuku için de uygulanabileceği kabul edilmektedir 42 . Bununla beraber Atamer/Baş, Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliği'nde 43 ekli listesinde her mal grubu için kullanım ömürleri tespit edildiğini, bu sürelerin tüketici işlemlerine konu malların kullanım sürelerinin belirlenmesinde de kullanılabileceğini ifade eder 44 .…”

Section: B Kullanım Bedelinin Hesaplanması Usulüunclassified

Examination of the Problem of Whether the Consumer, Who Rescinds a Contract Due to Defective Goods Has to Pay the Debt for the Usage Fee in Accordance With the Law No. 6502 on Protection of the Consumer

Aydin

2019

İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

View full text Add to dashboard Cite

Genel hükümlerin uygulama alanı bulduğu işlerde ayıp sebebiyle sözleşmeden dönen alıcının kullanım bedeli ödeyip ödemeyeceğine yönelik Türk Borçlar Kanunu'nda açık düzenleme yoktur. Öğretideki hâkim görüş alıcı semere getirmeyen malı kullanmak suretiyle yarar elde etmişse bunun karşılığında Türk Borçlar Kanunu m. 229/1 kapsamında kullanım bedeli ödemesi gerektiği yönündedir. Yargıtay yerleşmiş kararlarında da genel hükümlerin uygulama alanı bulduğu işlerde ayıp sebebiyle sözleşmeden dönme hakkının kullanılması üzerine kullanım bedeli ödenmesine karar vermektedir. Ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 22.06.2005 tarihli kararında Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu'nda ayıp nedeniyle sözleşmeden dönen tüketicinin kullanım bedeli ödemesine yönelik bir hükmün mevcut olmaması sebebiyle kullanım bedelinin ödenmeyeceğine karar verilmiştir. Bu karar tüketici işlemlerinde kullanım bedeli ödenip ödenmeyeceği hususunda öğretide farklı görüşlere sebep olmuştur. Bu çalışma 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun uyarınca ayıplı mal nedeniyle sözleşmeden dönen tüketicinin kullanım bedeli ödeme borcu olup olmadığı sorununa odaklanır. Bu hususta ilk olarak yasal düzenleme incelenir. Daha sonra öğreti ve Yargıtay uygulaması değerlendirilir. Ardından Avrupa Birliği hukuku ekseninde kullanım bedelinin ödenmesi gerektiği görüşü gerekçelendirilir. Son olarak kullanım bedelinin nasıl hesaplanması gerektiği netleştirilir.

show abstract

The World(s) of Car Carrier Crews

Cited by 3 publications

References 0 publications

Improving Spatial Representation of Global Ship Emissions Inventories

Improving Spatial Representation of Global Ship Emissions Inventories

Exheredation Due to Significant Violation of Obligations Arising From Family Law

Examination of the Problem of Whether the Consumer, Who Rescinds a Contract Due to Defective Goods Has to Pay the Debt for the Usage Fee in Accordance With the Law No. 6502 on Protection of the Consumer

Contact Info

Product

Resources

About