Bu araştırma kalp yetersizliği olan yaşlı bireylerin kırılganlık durumlarının belirlenmesi amacıyla gerçekleştirildi. Yöntemler: Araştırmaya İstanbul ilinde yer alan bir eğitim araştırma hastanesinin kardiyoloji servislerinde yatan, kalp yetersizliği tanısı konulmuş, 65 yaş ve üzerinde 151 hasta dahil edildi. Araştırma tanımlayıcı-ilişki arayıcı bir çalışmadır. Çalışmada veri toplama araçları olarak sosyodemografik özellikler hasta tanılama formu, Edmonton Kırılganlık Ölçeği, Mini Nutrisyonel Değerlendirme (MNA) Anketi-Uzun Versiyonu ve Sağlık Algısı Ölçeği kullanıldı. Çalışmanın istatistikleri Windows IBM SPSS 21.0 paket programı ile yapıldı. İstatistiksel analizler için sayı, yüzdelik, aritmetik ortalama, t-testi, Mann-Whitney U testi, Pearson ve Spearman's korelasyon analizleri kullanıldı. Sonuçlar % 95'lik güven aralığında, anlamlılık p<0.05 düzeyinde değerlendirildi. Bulgular: Araştırmaya katılan bireylerin %58.3'ünün erkek, %69.5'inin evli, %86.8'inin ilköğretim mezunu, yaş ortalamalarının 71.6±6.38, beden kitle indeksi ortalamalarının 28.07±4.78 olduğu bulundu. Edmonton Kırılganlık Ölçeği puan ortalamalarına göre (9.63±2.99) bireylerin orta kırılgan seviyesinde olduğu saptandı. Kadınların, bekar olanların, sosyal güvencesi olmayanların, sigara içmeyenlerin ve iki haftadır üzgün hissedenlerin kırılganlık puan ortalamalarının anlamlı olarak daha yüksek olduğu tespit edildi. MNA puan ortalamalarına göre (19.25±4.38) bireylerin malnutrisyon açısından risk altında oldukları saptandı. Hastaların malnutrisyon riski ile kırılganlık durumları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptandı. Malnütrisyon riski arttıkça kırılganlık şiddetinin de arttığı belirlendi. Sağlık algısı ölçeği toplam puan ortalamasının (33.56±7.16) orta düzeyde olduğu tespit edildi. Bireylerin sağlık algısı ile malnutrisyon durumu arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı. Sonuç: Kalp yetersizliği olan yaşlı bireylerin kırılganlık seviyesinin orta düzeyde olduğu, malnutrisyon açısından risk altında olduğu, sağlık algısının orta düzeyde olduğu belirlendi. Kadın cinsiyet, bekar, sosyal güvencesi olmayan, sigara içmeyen, iki haftadır üzgün hisseden bireylerin ve beslenme durumu açısından riskli grupta olanların kırılganlık şiddetinin arttığı bulundu.